<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkGaranti 35 bin KOBİ'yle bir araya geldi!----

Garanti 35 bin KOBİ'yle bir araya geldi!

Garanti 35 bin KOBİ'yle bir araya geldi!
26 Mayıs 2016 - 09:56 www.finansingundemi.com

Garanti Bankasının düzenlediği "Garanti Anadolu Sohbetleri"nin 105. toplantısı Bayburt'ta yapıldı

Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, Şair Zihni Kültür Merkezindeki toplantıda yaptığı konuşmada, Garanti Anadolu Sohbetleri kapsamında Türkiye'nin üreten güçleri olan 35 bine yakın KOBİ'yle bir araya geldiklerini, birbirlerini dinleyerek birikim ve deneyimlerini paylaştıklarını söyledi.

Garanti Bankası, bu yıl 14. yaşını kutlayan Garanti Anadolu Sohbetleri’nin 105. toplantısını, Bayburt’ta gerçekleştirdi. Toplantıda, Bayburt’un sosyal ve ekonomik gelişme alanları olarak öne çıkan; kültür-sanat ve sivil toplum, turizm, hayvancılık, akıllı kırsal gelişme konuları uzman konuşmacılar tarafından ele alındı.

Açılış konuşmasını yapan Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, “Garanti Anadolu Sohbetleri’nin 105. buluşması için şehrinizde olmaktan mutluluk duyuyoruz. Bayburt, İstanbul’dan birlikte geldiğimiz gazeteci dostlarımızı ve bizi; baharla yeşeren vadileri, heybetli dağları, şehrin farklı noktalarında ansızın karşımıza çıkan Çoruh nehriyle kucakladı. Prof. Dr. Hüsamettin Koçan’ın bir hayalden yola çıkarak yarattığı, dünyada pek az örneği bulunan Baksı Müzesi’ni ziyaret etmek ve hikayesini dinlemek ise bizim için büyük bir ayrıcalık oldu. Bayburtluların, şehir için büyük bir şans olan bu projeye hak ettiği değeri verdiğine, daha yukarılara taşımak için elinden gelen çabayı gösterdiğine eminim. Koçan’a, desteği ve konukseverliği için teşekkürü borç biliyorum.” dedi.

Karadere şöyle devam etti:
“Bayburt ekonomisinin sorunlarından biri, turizm potansiyelinden yeterince yararlanmamak. Bayburt, bozulmamış doğa yapısı, yaşayan yöre kültürü ve eko turizme olanak sağlayan yaylalarıyla önemli bir potansiyel taşıyor. Doğal ve tarihi mirasın yanı sıra Baksı Müzesi gibi eşsiz bir değere de sahip. Tüm bunları alt alta ekleyince, turizmde fark yaratmak sanıldığı kadar zor değil. Bayburt’ta potansiyeli yeterince değerlendirilmeyen bir diğer alan hayvancılık. Geniş tarım arazilerine ve çayır-mera alanlarına sahip ilin gelecek planlamasında, tarımsal üretimin ve hayvancılığın öncelikli hale getirilmesi önem taşıyor. Bunun için, hayvancılıkla uğraşan işletmelerin el ele vererek büyümesi, birlikte hareket etme kültürünü benimsemesi gerekiyor. Diğer yandan, sahip olduğu kaynaklar, bulunduğu konumu ve bölgesiyle bir bütün olan Bayburt’un gelişimini kırsaldan bağımsız düşünmek imkânsız. Sosyo-ekonomik ve ekolojik gelişmelerle zaman içerisinde farklılaşmaya başlayan kırsal kalkınma anlayışıyla; kentin ekonomik yapısına uygun, akıllı, yenilenebilir ve sürdürülebilir bir çerçevede gelişim Bayburt için hedeflenebilir. Buluşmamızın, gerçekçi ve kalıcı çözümlere ulaşmak için tüm katılımcılara önemli fırsatlar sunmasını, Bayburt’un geleceğine yeni açılımlar getirmesini diliyorum.”

72 İLİ GEZDİK, 164 BİN KİLOMETRE YOL KATETTİK

Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

"Kesintisiz bir Türkiye yolculuğuna dönüşen toplantılarımız bugüne dek 72 ili gezdi. Ekvatorun çevresini 4 kez dolaşmaya denk gelen yaklaşık 164 bin kilometre yol kat ettik. Türkiye’nin üreten güçleriyle yani 35 bine yakın KOBİ’yle bir araya geldik. Birbirimizi dinledik, birikim ve deneyimlerimizi paylaştık. Toplantılarımıza katılan 400’ü aşkın değerli konuşmacının rehberliğinde, kentlerimizin gelişim alanlarını irdeledik. Şehirlerin ekonomik ve toplumsal gelişimine, ulusal ve hatta küresel rekabet gücüne katkı sağlayacak uzun vadeli ve çok yönlü stratejiler üretmeyi hedefledik.

Her toplantımızın ardından, bu paylaşımları, somut, uygulanabilir projeler olarak hayata geçirmenin yollarını aradık. Bu anlayışla, Garanti Anadolu Sohbetleri, Türkiye’nin, iller bazında en uzun soluklu projesi olmayı başardı. Şehre ve işletmelere değer katan somut uygulamaların temelinin atıldığı bir marka haline geldi. Biz, 2002 yılında başladığımız sohbetlerimize artan bir heyecanla devam ediyoruz. Bu heyecanı diri tutan başlıca neden ise her Anadolu kentinde ayrı tatlar, farklı güzellikler keşfetmek… Her buluşmada yenilenmek, yeni şeyler görmek, öğrenmek ve sizleri yakından tanımak…

Dün, İstanbul’dan birlikte geldiğimiz gazeteci dostlarımızla, bu duyguları bir kez daha hissettik. Baharla yeşeren vadiler, heybetli dağlar, şehrin farklı noktalarında ansızın karşımıza çıkan Çoruh nehri, büyük şehrin karmaşasında yorulan bizlere taze bir soluk kattı. Sanırım bu mutluluğumuzdaki en büyük pay da, bugün aramızda olmasından kıvanç duyduğumuz Prof. Dr. Hüsamettin Koçan’ın düşlerine hayat veren Baksı Müzesi ve dün bizi çok güzel bir şekilde ağırlayan Baksı Konuk Evi’nin…

Sayın Koçan’ın bir hayalden yola çıkarak yarattığı, dünyada pek az örneği bulunan bu eşsiz yapıyı ziyaret etmek ve hikâyesini Hocamızdan dinlemek bizim için büyük bir ayrıcalık oldu. Bayburtluların da, kent için büyük bir şansı olan bu projeye hak ettiği değeri verdiğine, daha yukarılara taşımak için elinden gelen çabayı sarf ettiğine eminim…

Bir başka temel unsur ise hiç konuşulmayan, üzerinde yeterince durulmayan sivil oluşumlar… Kent insanlarının gönüllü olarak yan yana gelip bir amaç uğruna birlikte çalışabilme, birlik olabilme ve dayanışma yeteneği gelişmiş illerdeki kalkınma hızını Anadolu Sohbetlerimiz vasıtasıyla birçok şehirde gözlemleme fırsatı bulduk. Sizler de şanslısınız ki Hüsamettin Hocamız gibi bir yön göstericiye sahipsiniz. Kendisine, desteği, konukseverliği ve toplantımızda konuşmacımız olduğu için huzurlarınızda teşekkürü borç biliyorum…

Ziyaret ettiğimiz her ilde olduğu gibi, Bayburt için de ayrıntılı ön çalışmalar yaptık. Geçtiğimiz Aralık ayında Prof. Dr. Kenan Mortan Bayburt’ta, ilin önde gelenleriyle buluştu. Elde ettiği bilgi ve araştırmalar ışığında, şehrin gündemini oluşturan konuları ve bu alanlardaki uzman kişileri belirledik. Prof. Dr. Kenan Mortan’ın gerçekleştirdiği “Ortak Akıl Notları”nda öne çıkan konulardan biri turizm…Bayburt ekonomisinin sorunlarından biri, turizm potansiyelinden yeterince yararlanmamak olarak belirtiliyor.

Bayburt, akarsuları, vadileri, dağlarıyla; tarihi ve kültürel varlıklarıyla ülkemizin tek tipleşen kentlerinden çok farklı… Gittikçe birbirinin aynı olmaya başlayan kendine özgülüğünü hızla yitiren şehirlerin çoğaldığı ülkemizde, bu önemli bir fırsat ve ayrıcalık… Günümüzde doğayla, farklı kültür ve yaşam biçimleriyle bütünleşen, çevreye duyarlı alternatif turizm ürünlerine eğilim artıyor. Bayburt, bozulmamış doğa yapısı, yaşayan yöre kültürü ve eko turizme olanak sağlayan yaylalarıyla önemli bir potansiyel taşıyor. Doğal ve tarihi mirasın yanı sıra Baksı Müzesi gibi eşsiz bir değere de sahip… Tüm bunları alt alta ekleyince, turizmde fark yaratmak sanıldığı kadar zor değil…

TURİZM NASIL İLERİYE TAŞINABİLİR?

Turquia.com Genel Müdürü İskender Çayla, Bayburt’un turizmde daha ileri gidebilmesi için geliştirdiği önerilerini anlattı. İskender Bey, daha önce benzer bir öneriyi Antakya için yapmış, konu çerçevesinde etkin adımlar atılmasına öncülük etmişti. Geçtiğimiz günlerde de Artvin ve Ardahan için çok özgün projeler önerdi.

Ortak Akıl Notları’nda, Bayburt’ta potansiyeli yeterince değerlendirilmeyen bir diğer alan hayvancılık… İlkel yöntemlerin kullanılması, meraların çoğunun verimini yitirmesi, yem sorunu ve pazarlama olanaklarının yetersizliği gibi nedenlerle, hayvancılığın gerilediği belirtiliyor. Geniş tarım arazilerine ve çayır-mera alanlarına sahip ilin gelecek planlamasında tarımsal üretimin ve hayvancılığın öncelikli hale getirilmesi önem taşıyor. Bunun için, hayvancılıkla uğraşan işletmelerin el ele vererek büyümesi, birlikte hareket etme kültürünü benimsemesi gerekiyor. Ortak iş yapma ve kooperatifçilik geleneklerinin güçlendirilmesi çok ama çok önemli… Kamusal ve özel teşviklerin katkısı da eklenirse, hayvancılığın yol almaması imkânsız.

Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük, Ülkemizde hayvancılığın yol alması için çok başarılı modelleri anlattı.

Kırsal kalkınma, yerel ve bölgesel kalkınmanın temelini oluşturuyor. Bu olgunun sürdürülebilirliği ise sadece tarım odaklı değil çok daha geniş kapsamda ele alınmasına dayanıyor. Sahip olduğu kaynaklar, bulunduğu konumu ve bölgesiyle bir bütün olan Bayburt’un gelişimini de kırsaldan bağımsız düşünmek imkânsız… Ortak Akıl Notları’nda, şehir merkezi göç vermese de kırsal kesimin adeta eridiği, bunun da ili geriye çektiği belirtiliyor. Sosyo-ekonomik ve ekolojik gelişmelerle zaman içerisinde farklılaşmaya başlayan kırsal kalkınma anlayışı; kentlerin ekonomik yapısına uygun, akıllı, yenilenebilir ve sürdürülebilir bir çerçevede gelişim hedefliyor. Kentin sahip olduğu özgünlükleri yitirmeden değere dönüştürmek, kentin potansiyelini doğru yönetebilecek gelişim vizyonunu benimsemek amaçlanıyor."

Karadere, her toplantının ardından bu paylaşımları somut, uygulanabilir projeler olarak hayata geçirmenin yollarını aradıklarını anlatarak, "Bu anlayışla, Garanti Anadolu Sohbetleri, Türkiye'nin iller bazında en uzun soluklu projesi olmayı başardı. Şehre ve işletmelere değer katan somut uygulamaların temelinin atıldığı bir marka haline geldi. Biz 2002 yılında başladığımız sohbetlerimize artan bir heyecanla devam ediyoruz. Bu heyecanı diri tutan başlıca neden ise her Anadolu kentinde ayrı tatlar, farklı güzellikler keşfedebiliyor olmak" ifadelerini kulandı.

Ziyaret ettikleri her ilde olduğu gibi Bayburt içinde ayrıntılı bir ön çalışma yaptıklarını ve çalışmada çeşitli bulgular elde ettiklerini kaydeden Karadere, şöyle devam etti:

"Bayburt ekonomisinin sorunlarından biri, turizm potansiyelinden yeterince yararlamamamak olarak belirtiliyor. Bayburt, akarsuları, vadileri, dağlarıyla, tarihi ve kültürel varlıklarıyla ülkemizin tek tipleşen kentlerden çok farklı. Gittikçe birbirinin aynı olmaya başlayan kendine özgülüğünü hızla yitiren şehirlerin çoğaldığı ülkemizde, bu önemli fırsat ve ayrıcalık."

Karadere, doğayla farklı kültür ve yaşam biçimleriyle bütünleşen, çevreye duyarlı alternatif turizm ürünlerine eğilimin arttığına dikkati çekerek, Bayburt'un, bozulmamış doğa yapısı, yaşayan yöre kültürü ve eko turizme olanak sağlayan yaylalarıyla önemli bir potansiyeli oluşturduğunu ifade etti.

Toplantı, Prof. Dr. Hüsamettin Koçan'ın 'Kültür-Sanat ve Sivil Toplumun Bölgeye Etkileri', İskender Çayla'nın 'Turizmde Farklılaşma', Mahmut Eskiyörük'ün 'Türkiye-Tarım Hayvancılık Sektörü ve Tire Süt Örneği', Prof. Dr. Gülsüm Sağlamer'in 'Bayburt'ta Akıllı Kırsal Gelişme Modelleri Uygulanabilir mi?' ve Prof. Dr. Asaf Savaş Akat'ın 'Makroekonomik Veriler Işığında Bayburt'un Bugünü ve Geleceği' konulu sunumlarıyla sona erdi.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)