Galatasaray Üniversitesi iş dünyasıyla buluştu

Galatasaray Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi ve Medya Araştırmaları Enstitüsü bir konferansa daha imza attı. Akademisyenler, üst düzey yöneticiler ve bağımsız araştırma kuruluşları ‘İşveren Markası’nı tartıştı.

Çalışmak için tercih edilen ve edilmeyen şirketleri ayıran nedir? İtibar ve işveren markası arasındaki ilişki nedir? İtibar krizlerini şirketler nasıl yönetti? En iyi şirket uygulamaları hangileri?

Günümüzde kurumlar ürün ve hizmetlerinden çok bir işveren olarak duruşları ile daha çok konuşulur oldu. Son yıllarda internet ortamında hızla yayılan bilgilerin etkisiyle iyi veya kötü gelişmelerin etkisi eskisinden çok daha yüksek.

Geçtiğimiz günlerde tam günlük bir konferans ile İşveren Markası Yönetimi üzerine iş dünyasının üst düzey yöneticileri ve akademisyenler GSÜ’de biraraya geldi. Dijital dünya, nesillerin bir arada çalışması, İK pazarlama gibi konuların yanısıra, işe alımda ve ‘değerlendirme’ tekniklerinde büyük veri ve sosyal medyanın kullanımına ilişkin örnekleri de içeren paneller ilginç soru cevaplarla ilerledi.

GSÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Orhan Feyzioğlu’nun açılış konuşmasıyla başlayan programda Sabancı Holding CEO’su Mehmet Göçmen gelecekteki işlerin, şirketlerin, çalışma modellerinin hızla değişmesi gerektiğine dikkat çekti. Göçmen ‘Kendimizi 10 yılda bir yenilemeliyiz. Şu an mezun olan gençlerin gelecekte tek bir meslekle yetinmeleri zor görünüyor. Bambaşka bir iş dünyası geliyor’ şeklinde konuştu.

Fibabanka Genel Müdürü Ömer Mert konuşmasında gençlerden bahsetti: ‘Yenilikçi ve sıradışı yaklaşımlar özellikle genç çalışanların çok ilgisini çekiyor. Bankada herkes ne zaman isterse cep telefonuma mesaj atıp fikir ve önerilerini paylaşabiliyor. Sosyal medya hesaplarımız çalışanlarımızın etkileşimli kullanımına açık. Sosyal ve açık iletişimde bir kültür yaklaşımı amaçlıyoruz. Gençlerin girişimcilik yeteneklerini değerlendirerek, paylaşımlı ofislerde (kolektif hourse) yeşerttiğimiz projeleri heyecanla destekliyoruz.

Oyak Renault İnsan Kaynakları koordinatörü Tolga Görgülü, çalışanların ailelerini fabrika gezisine davet ettiklerini ve şu ana kadar 5000 kişinin üzerinde misafiri ağırladıklarını anlattı. Kariyer planlama sistemlerinin başka departmanlara hatta başka ülkelerdeki işlere geçişi kolaylaştıran özgür ve esnek fırsatlar yarattığını; Fransa’da görev alan üst düzey finans yöneticisinin Türkiye’den gittiğini ve asıl mesleğinin elektrik mühendisi olduğunu belirtti.

Renkli anlatımlarıyla dikkat çeken iki isim Doç. Dr. Ali Faik Demir ve Prof. Dr. Emre Öktem oldu. Konu ‘Tarihte iş, yaşam ve itibar’ üzerineydi. Geçmişte ahilik sistemi, meslekler, loncalar ve itibar ilişkisinin işlendiği panelde geçmişten örneklerle sohbet süslendi.

Konuşmacılar arasında Düet İşveren Markası Program Koordinatörü Binnur Zaimler, Prof. Dr. İnci Çınarlı, Prof. Dr. Banu Karsak, Peryön Başkanı ve STFA Holding Strateji ve İK Başkanı Berna Öztınaz, Doç. Dr. Nazlı Aytuna, Sodexo Genel Müdürü Burçin Ressamoğlu, Hilti Bölgesel İK Direktörü Canan Soybakış, IPSOS’tan Sema Pak Karaca da yer aldı.

Düet İşveren Markası Program Koordinatörü Binnur Zaimler’e göre iyi bir işveren markası için başkalarını kopyalamadan özgün çalışmalar yapmak gerekiyor. ‘Her kurumun ayrı reçetesi olmalı, yapılanları tekrarlamak ise sizi başkalarından ayrıştırmıyor, aksine sıradanlaştırıyor’ dedi.