Fransa'da hastaneler çöktü, toplu tahliye başladı

Korona virüs salgınıyla ilgili kritik eşiğe gelindi. Fransa'da hastaneler hizmet veremez noktaya geldi.

Dün yaklaşık 30 bin yeni vaka bildirilen Fransa'da, virüsün yayılmasını önlemek için mücadele edilirken, İngiliz basınının "son bir umutsuz adım" diye nitelediği bir hamle geldi.

Başkent Paris'teki hastaneler korona virüs vakalarıyla adeta istilaya uğradı. Sağlık görevlileri şehir dışına "toplu acil durum tahliyeleri" için yüksek hızlı trenleri kullanmak için hazırlandı.

Hastaneler üzerindeki baskının yoğunlaşmasıyla yoğun bakım ünitelerindeki kişi sayısı 37 artarak 4 bin 70'e çıktı.

Şimdi, Paris'ten yüksek hızlı trenle 'ilk toplu tahliye dalgası' Perşembe günü başlayacak ve 24 kritik durumda olan hasta, Fransa'nın diğer bölgelerindeki daha boş hastanelere yerleştirilecek.

'UYGULANMASI ZOR BİR ÇABA'

Paris'in kuzeyindeki Avicenne Hastanesinin acil servis bölümü başkanı Frédéric Adnet, Le Parisien'e şunları söyledi: "Bu, uygulanması hem son derece zor hem de hassas bir lojistik çaba.

"Başlamaya hazırlanıyoruz," diyen Adnet, hastaların "çok katı" tıbbi kriterlere göre seçilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

"Seçilenler, ciddi ancak stabil bir durumda olan ve nakil sırasında terapötik bakıma ihtiyaç duymayan hastalar olmalıdır."

Fransa'nın ulusal demiryolu operatörü SNCF, bazı Paris hastalarının trenle zaten nakledildiğini ancak sayıların önemli ölçüde artacağını doğruladı.

Şirketin bir treni yenilemek için en fazla üç gün önceden haber verilmesi gerekiyor ve bu haftanın sonuna kadar birkaç treni hazır etmek için çalışmalar tamamlandı.

Ülkenin SAMU Acil Tıbbi Yardım Servisi Başkanı François Braun, "Uzun vadede ideal olan, bu operasyonlara adanmış bir TGV'ye (yüksek hızlı tren servisi) sahip olmaktır" dedi.

Fransa, önceki gün 25 bin 229 vaka, Cumartesi günü ise 29 bin 759 yeni korona virüs vakası bildirdi. Hastanelerde virüsten ölenlerin sayısı 169 artarak 64 bin 978'e yükseldi.

AVRUPA'DAN İTİRAF

Timmermans, Alman Tagesspiegel gazetesine yaptığı açıklamada, bir süredir kendilerine yöneltilen, Kovid-19 aşılarının hem geç hem de yetersiz sayıda sipariş edildiği yönündeki eleştirileri değerlendirdi.

Timmermans, "Hem Brüksel'de hem de üye devletlerde aşı siparişi verirken hatalar yapıldığı doğrudur." ifadesini kullandı.

Timmermans, vatandaşların, aşının olabildiğince çabuk temin edilmesini istemelerini anlayışla karşıladıklarını belirterek, "AB olarak, ortak değerlerimiz temelinde hareket etmezsek ve aşıyı yalnızca en zenginler karşılayabilirse, bu sadece yoksul ülkeler için değil, herkes için bir sorun olurdu." değerlendirmesinde bulundu.

Salgının sona ermesinin ardından bir durum değerlendirmesi yapmaya hazır olduklarını kaydeden Timmermans, "Ancak mevcut durumda, tüm Avrupa'nın aşıyı temin etmesi en önemli konu. Normal hayatımıza geri dönmenin ön koşulu budur.

Benim için bu, ailemi tekrar ziyaret edip torunuma sarılabileceğim anlamına geliyor. Milyonlarca Avrupalı da aynı şekilde düşünüyor." ifadelerini kullandı.

AB üyesi bazı ülkeler, AB'yi, Kovid-19 aşılarını hem geç hem de yetersiz sayıda sipariş etmekle eleştiriyor.

AB İlaç Ajansı EMA'nın Biontech-Pfizer, Moderna, Astrazeneca ve Johnson-Johnson firmalarının geliştirdiği aşılara geç onay vermesi de diğer bir eleştiri konusu olarak öne çıkıyor.

İtalya'da son 24 saatte 21 bin 315 yeni vaka

Sağlık çalışanı olmak ayrıcalıktır