<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemFrankfurt’taki büyük gösteride binlerce Thunberg ile yürüdüm----

Frankfurt’taki büyük gösteride binlerce Thunberg ile yürüdüm

Frankfurt’taki büyük gösteride binlerce Thunberg ile yürüdüm
28 Eylül 2022 - 06:55 www.finansingundemi.com

Almanya'’dayım. Binlerce çocuk, genç, yaşlı ‘iklim adaleti’ için yürüyor. Ellerinde pankartlar, dillerinde sloganlar. 'Fridays for Future' eylemcisi, 'geleceğin genci' Udo’yu görüyorum, ona soruyorum, anlatıyor…

VOLKAN KARSAN – FINANSGUNDEM.COM / FRANKFURT

Frankfurt’ta her hangi bir cuma günü… Ama bugünü diğerlerinden ayıran dünyanın 250 kentinde benzer bir gelişmenin olması: Fridays for Future… Bu hareket iklim değişimine karşı mücadele için oldukça önemli… Aynı saatlerde sadece Berlin’de 30 binin üzerinde insan, tüm dünyada da yüz binlercesi benzer sloganlarla sokaklarda… Biz de Frankfurt caddelerindeyiz… Goethe Üniversitesi eski kampüsünden başlayan gösteri yine orada sona erecek… Yürüyüşe Frankfurt’un banka gökdelenlerinden sonra en önemli ekonomi merkezi olan fuar kulesinin önünden katılıyoruz… Dünyadaki iklim değişimi ile mücadelenin simgelerinin başında gelen Greta Thunberg’in çocuklar için yazdığı kitabında söz ettiği ‘büyük’lerin kim olduğunu soran röportaj konuğumuza annesinin gökdelenleri gösterdiği yerdeyiz. Konuğumuz geleceğin genci ya da onun sözcülüğünde binlerce genç yaşlı göstericiler… Çünkü yürüyenler arasında 4 yaşından 44 hatta 74 yaşına çevre gönülleri var… Veganlar, antikapitalistler, antifaşistler, LGBTİ’liler, doğa dostları var… Her renk her yaş burada… Konuğumuz bugün simge bir çocuk ama yarının genci üstelik erkek, kadın, üçüncü cinsiyet diye ayırmadan geleceğin genci… Anonim konuğumuza bir de ad verelim, Udo diyelim ve geçelim sorularımıza:

“DÜNYANIN KİRLENMESİNDEN İKLİMİN DEĞİŞMESİNDEN HİÇ RAHATSIZ OLMAYIP ZENGİNLİKLERİNE ZENGİNLİK KATANLAR”

- Sevgili Udo, seni ‘Gelecek için Cuma Günleri’ gösterisine katılma fikrine ne yönlendirdi?

- Greta ve Büyükler adlı kitabı babam bana sık sık okur. Ben de bu nedenle böyle bir gösteriye çok genç yaşta katılmak istedim. “Büyükler kim” diye hep soruyorum ve aldığım cevap “dünyanın kirlenmesinden iklimin değişmesinden hiç rahatsız olmayıp zenginliklerine zenginlik katanlar” oluyor. Frankfurt’ta bulunduğumuz bu nokta da ekonomi ve bankacılığın kalbi. Şimdi bu toplantıların fikir annesini de hatırlayalım. 

Greta Thunberg, "İklim için okul grevi" kampanyasını 2018 yılında her Cuma okula gitmeyi reddederek, İsveç parlamentosu önünde elindeki dövizlerle dünya liderlerini çevreyi korumak için adım atmaya çağırarak başlattı.

İsveç’in önde gelen gazetelerinden Svenska Dagbladet’in çevrecilikle ilgili açtığı makale yarışmasında birinci olan Thunberg tarafından kurulan 'Gelecek için Cuma Günleri' isimli hareket, küresel çapta milyonlarca gencin iklim değişikliği ile mücadele için protesto gösterileri düzenlemesine yol açtı.

Thunberg’in dünyada ses getiren girişimleri ve kitabında yazdıkları ailece böyle bir gösteride yer almamız konusunda bizi heyecanlandırdı…

“NE İSTİYORUZ? İKLİM ADALETİ! NE ZAMAN? HEMEN!”

- Peki Udo senin taşıdığın pankartlarda neler yazıyordu, gösteride atılan sloganlar nelerdi?

- Pankartları babam ve annemle birlikte hazırladık. Ellerimizle boyadık. Dönüşüm için ayırdığımız kartonlardan yararlandık. Yazılı sloganlardan biri “Çok kızgınım hatta elime bir pankart aldım” diğeri ise “Dur, geleceğimi çalma”…

İkinci slogan herkes tarafından kolayca anlaşılabilecek bir cümle ama birincisini biraz detaylandırmak lazım. Aslında üretilen gereksiz her madde çevre açısından bir kirlilik nedeni. Bir pankart da öyle, ama iklim değişiminin bizzat nedeni olan kişilere o kadar kızgınım ki küçük de olsa bir çevre kirliliğini göze aldım demek istiyorum.

Gösteride en çok “Buradayız, bağırıyoruz çünkü geleceğimizi çalıyorsunuz” sloganı kullanıldı. Bir diğer sık kullanılan slogan İngilizce’ydi ve şu şekildeydi: Konuşmacı: Ne istiyoruz? Herkes: İklim adaleti! Konuşmacı: Ne zaman? Herkes: Hemen!  Sloganlarda İngilizce kullanılmasının bir nedeni de bir Alman kentinde yapılan gösteride dünyanın her kıtasından insanların yan yana yürüyor olmasıydı…

İlgi çekici sloganlardan biri “Billigflüge -eine Lüge!” yani ucuz uçak bileti tam bir yalandır çünkü ne kadar çok insan uçak kullanırsa dünyaya çok pahalıya mal olacaktır.

Bir başka hoş sloganda kelime oyunu var… “Rettet die Pole! Raus aus der Kohle!” Türkçesi şöyle: Kutupları kurtaralım. Kömür işinden çıkalım… Ama burada paraları da doğru harcayın vurgusu da var…

“AŞIRI İKLİM OLAYLARINDAN DOLAYI OLUŞACAK AFETLER NEDENİYLE 800 MİLYAR EURO DAHA FAZLA HARCANMAK ZORUNDA KALINACAK”

- Udo sence neden iklim değişimine karşı mücadeleye çok daha fazla önem verilmeli? İstersen bu soruya gösteriye katıldığın binlerce kişinin ortak fikri olabilecek bir cevap da verebilirsin?

- Böyle davranılmaya, böyle harcanmaya, böyle enerji üretmeye ve tüketmeye devam edersek Almanya dahil tüm dünya çok daha sıcak olacak.

Sıcaklığın 30 derecenin üzerine çıktığı günlerin sayısı yılda iki veya üç katına çıkacak. Şu anda ortalamanın yılda 54 gün olduğunu biliyoruz.

Aşırı sıcaklardan yılda sadece Almanya’da ölenlerin sayısı 5 bini aşacak.

Alerji hastaları daha uzun polen mevsimiyle mücadele etmek zorunda kalacak.

Aşırı iklim olaylarından dolayı oluşacak afetler nedeniyle 800 milyar euro daha fazla harcanmak zorunda kalınacak.

Temiz ve tatlı suya ulaşmak çok daha zorlaşacak.

Sular yükselince milyonlarca insan zorunlu göçle karşı karşıya kalacak.

Çok belirgin bir kuraklık ve tarım ürünlerinde mahsul kaybı yaşanacak.

“İKLİM DEĞİŞİMİYLE MÜCADELEYE KAYITSIZ KALANLARA ‘GELECEK İÇİN PSİKOLOGLAR’ GRUBUNUN SÖYLEMLERİNDEN YOLA ÇIKARAK CEVAP VEREBİLİRİZ”

- İklim değişimiyle mücadele konusunda kayıtsız kalan insanlarla sence nasıl iletişim kurulmalı?

- Buna bugünkü gösteriye katılan “Gelecek için psikologlar” grubunun söylemlerinden yola çıkarak cevap verebiliriz…

Kendilerini umutsuz ve başkalarının vicdanına kalmış hisseden kişiler, öz güvenlerini artırma konusunda teşvik edilebilir. Onlara bu mücadeleye katkı sunabilecekleri imkanlar ve olumlu örnekler anlatılabilir. 

Bu konuyu göz ardı eden insanlara ukalalık etmeden yaklaşarak ve fikirlerini dinleyerek diyalog gerçekleştirmek, argümanların ve çelişkilerin farkına varılması gerekir.

Küresel ısınma gerçeğine inanmayan ve çok sert tepki veren insanlara karşı ise genelde yasaklarla alakalı olan kendi korkularıyla yüzleşme sağlanabilir…

“MİLYARLARCA İNSAN İÇİN GELİŞTİRİLEN SANAYİLEŞME ÇÖZÜMLERİ HER BAKIMDAN ÇEVREYE ZARAR VERİYOR! BALIK ÇİFTLİKLERİ DE BENZER BİR ÖRNEK”

- İklim için adalet isteyenler mutlaka vegan olmak zorunda mı?

- Böyle bir zorunluluk yok belki ama çok önemli bir nokta şu, veganlarda çok önemli iki hassasiyet var. Biri hayvanseverlik diğeri çevreye saygılı yaşam.

Böyle bakınca tam bir vegan olunmasa da elden geldiğince benzer duyarlılıkla yaşamak önemli. 

Bunun en vurucu örneği daha az et yemek. Biliyorsunuz sığır yetiştiriciliği ve büyük sürülerin semirmesi için uygulanan yöntemler hem karbon salınımı hem de kilo başına tüketilen su açısından çevreye çok zararlı. Milyarlarca insan için geliştirilen sanayileşme çözümleri her bakımdan çevreye zarar veriyor. Balık çiftlikleri de benzer bir örnek.

Böyle düşünen göstericilerin “Gelecek için Cuma” yürüyüşünde taşıdıkları bir pankartı örnek verebiliriz: “İklim adaleti için günde üç kez oy kullan”.

Onların ne kastettikleri çok açık… Günde üç öğün yemek yerken iklim değişimine karşı duruşunuzu ve çevre duyarlılığını gözden geçirmeniz önemli demek istiyorlar…

- Doğa dostları ve barış yanlıları savaşın insan ölümleri kadar çevrenin de en büyük düşmanı olduğunu savunuyorlar. Onların tezleri neler?

- Ukrayna’da örnek verirsek bombaların, füzelerin havayı fazlasıyla kirlettiğini, su kaynaklarına, tarlalara ve koruma altındaki doğa harikalarına büyük zarar verdikleri ortada…

Askeri konvoyların, tankların yer değiştirirken ortaya çıkardıkları gazların, patlama ve yangınların büyük çaplı bir karbon salınımına neden olduğunu söylüyorlar ki çok haklılar…

Röportajcının özel notu: Gerçekten çok etkileyici bu gösteriye katılmanın duygularını ne denli aktarabildim emin değilim… Özgürlük savunucularının gösteri imkanı bulamadığı İstanbul’dan her renk her yaş her görüşteki insanın gökkuşağı gibi yan yana yürüdüğü bir gösteri ister istemez insanı çok etkiliyor. Hele bu kişi pandemiden bu yana gece boyunca yanan tanıtım ışıklarının söndürülmesini önermiş ama sesi sonsuz cılız kalmış biriyse… Bu arada ekleyeyim Almanlar için çok önemli Noel bu yıl karanlıkla geliyor. Ülkede her türlü ışıklı sokak süslemesi yasaklandı… Tasarruf yapmak ve tedbir almak kısa vadeli bakışla değil uzun vadeli düşüncelerle mümkün oluyor…

Almanya'dan 'enerji krizi' önlemi

Almanya gaz depoluyor: Doluluk oranı yüzde 91,32'ye ulaştı

Enerji krizi Norveçlilerin alışkanlıklarını değiştiriyor

Fransa nükleer reaktörlerin inşasına 2027'den önce başlayacak

 

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Mahir28 Eylül 2022 08:39

    Dil din ırk ayrımının ortadan kaldırılması ilk öncelik olarak yürünmesi insanlığın geleceği için yapılacak tek yürüyüş olmalıdır