<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemFitneciler Türkiye'yi yönetemez----

Fitneciler Türkiye'yi yönetemez

Fitneciler Türkiye'yi yönetemez
17 Mart 2014 - 22:23 www.finansingundemi.com

Başbakan Erdoğan, "Sahte alimlerin, fitnecilerin, ajanların ve casusların Türkiye'ye hükmetmesine asla izin vermeyiz" dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş Müftülük Meydanı'ndaki mitingde halkı, "Bu nasıl Kahramanmaraş, bugün bir başkasın, bugün yine tarih yazıyorsun, bugün dünyayı kıskandırıyorsun Kahramanmaraş" sözleriyle selamladı.

Kahramanların, yiğitlerin, ashabın, evliyanın, söz ustası şairlerin diyarı olarak nitelendirdiği kentle iftihar ettiklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, "30 Mart seçimleri inşallah Türkiye, milletimiz, demokrasimiz en çok da yeni büyükşehir olan Kahramanmaraş için hayırlara vesile olsun" diye konuştu.

Arif Nihat Asya'nın "Maraş Türkiye'nin kalem kaşıdır/ Maraş Türkiye'nin köşe taşıdır/ Maraş tarihleri inşa ettiren Koca Sinanların ustabaşıdır"  dizelerini okuyan Erdoğan, alandakilere yöresel ağızla "edeler" diye seslenerek şunları söyledi:

"Hissiyatınızı çok iyi anlıyorum edeler. Siz Türkiye'de oynanmak istenen oyunu görüyorsunuz. Siz sokaklarda oynanmak istenen oyunu görüyorsunuz. Bir avuç seçkinin, bir zümrenin sizin iradenizi nasıl gasbetmek istediğini sizler çok iyi görüyorsunuz. Ama asla hüzünlenmeyin, asla yeise kapılmayın, başınızı asla öne eğmeyeceksiniz. Çünkü siz milletsiniz, siz bu ülkenin sahiplerisiniz, siz inananlarsınız, siz üstünsünüz."

Başbakan Erdoğan, Sezai Karakoç'un "Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine" şiirinin, "Sakın kader deme kaderin üzerinde bir kader vardır / Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır / Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır / Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır / Yenilgi, yenilgi büyüyen bir zafer vardır" mısralarını okudu. 

"İnanın bunların ahlakı yok"
"Bütün tuzakların üzerinde hiç merak etmeyin bir tuzak vardır, bütün bu planların üzerinde bir plan vardır. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar bize millet, bize Allah yeter" ifadesini kullanan Erdoğan, sabırlı olacaklarını, sağduyularını muhafaza edeceklerini söyledi. 

Sokaklarda taşkınlıklara, şımarıklıklara, vandallığa ve terörizme asla prim vermeyeceklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Biz sabırla sandığı, 30 Mart'ı bekleyecek, söyleyecek sözümüzü işte orada haykıracağız" dedi. Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu paralel yapı yanına CHP'yi, MHP'yi, malum medyayı, malum iş veren çevrelerini hatta marjinal sol örgütleri alarak Türkiye'ye ve devlete karşı ahlaksız bir saldırı başlattı. İnanın bunların ahlakı yok. Bunlar, edepten nasiplerini almamışlar. Perde gerisinden iftiralar atıyorlar, saklandıkları yerden kasetler yayımlıyorlar, gizlendikleri inlerinden montajları piyasaya sürüyorlar. Türkiye, millet düşmanı herkesle işbirliği yapıyor içeride ve dışarıda Türkiye'yi yıpratmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Devletin içine sızmışlar. Bir kısım polis, bir kısım yargı işbirliği halindeler. Sen bir cumhurbaşkanını dinleyemezsin yasal olarak, bir başbakanı, bir genelkurmay başkanını, bakanları dinleyemezsin ama bunlar bunu yaptılar. Ondan sonra da 'Biz yapmadık.' Yiğit ol, yiğit. Kimin nerede ne yaptığını artık öğreniyoruz, sizin şu biraz daha sabırdan sonra nerede ne olduğunuzu ortaya koyacağız. Niye kaçıyorsunuz? Kainatın imamı Pensilvanya'da siz de Pensilvanya'ya gidiyorsunuz. Şimdi yeni planlar yapıyorsunuz öyle mi? Sizin bundan sonra o planlarınız filan sökmeyecek. Çünkü siz Türkiye Cumhuriyeti devletinden daha güçlü değilsiniz, gereği neyse bunun bedelini ödeyeceksiniz. 35 yıldır yaptıklarınızın bedelini ödeyeceksiniz."

"Hocaymış, ne hocası ya?"
Bunun kolay kolay göz ardı edilecek bir durum olmadığını ifade eden Başbakan Erdoğan, "Bunlar vatansever değil. Bunlar örgütlerinin çıkarını her şeyin üzerinde milletin, devletin, Türkiye'nin üzerinde görüyor. Örgütleri için her yolu meşru her yolu mübah kabul ediyorlar. Amaçlarına ulaşmak için her yol bunlarda meşru" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Yeri geldiği zaman bizim şu yavrularımıza ne yaptılar? 'Başını örtmeyebilirsin' dediler, 'Başınızı açın üniversiteye gidin' dediler. Hocaymış, ne hocası ya? Kalkıyorsun 28 Şubat'tan 10-15 yıl önce diyorsun ki 'Bu bir itikadi meseledir, başınızı açamazsınız.' 28 Şubat'ta ne oldu yeni bir vahiy mi geldi sana da 'Başınızı açarak üniversiteye gidebilirsiniz' dedin, 'Füruattır' dedin. Ah kardeşlerim ah ne çile çekti bu kızlar ya. 15 yıl imam hatiplerin orta kısımını kapattılar. Meslek liselerini mahvettiler. Benim de iki kızım mağdur oldu. Oğlum mağdur oldu. Niye? Bir de katsayı engeli çıkardılar. Ne oldu? Sonunda imam hatiplerin orta kısımları açıldı mı? Artık üniversitelerde katsayı kalktı mı?  Artık istediğiniz üniversiteye gidebilecek misiniz? Hatta düz liselerde bile artık Kur'an-ı Kerim dersi seçmeli olarak var mı? Peygamber Efendimizin hayatı siyer-i nebi var mı? Artık yeni bir dönem başladı. Benim milletim, bizim gençliğimiz asıl küllerinden şimdi ayağa kalkıyor."

"Sizin zihniyetinizin ne olduğu çok iyi bu millet biliyor"
Bunun normalleşme olduğunu, okullarda başı açık, başörtülü diye bir kavganın olmadığını belirten Erdoğan, "Kardeş kardeş kızlarımız birlikte ilim tahsil ediyorlar. Bak demek oluyormuş. Ne oldu" diye sordu.

Alandaki kızların 'Türkiye seninle gurur duyuyor' sloganları üzerine Başbakan Erdoğan, "Ben sizden bir şey istiyorum: Bundan sonra çok çalışacaksınız, başaracaksınız ve en yüksek dereceli puanlarla en ideal üniversitelere gireceksiniz ve bunlara neyin nereye takıldığını göstereceksiniz. Bunlara şunu söyleyeceksiniz: Uzaya uydu gönderdiniz de başörtümüze mi takıldı? Bunu söyleyeceksiniz, bunu başaracaksınız" ifadesini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Başörtüsü sorununu ben hallettim' dediğini aktaran Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

 "Kılıçdaroğlu, bunu sen kime yutturacaksın ya? Senin ne olduğunu herkes çok iyi biliyor. Sizin zihniyetinizin ne olduğu çok iyi bu millet biliyor. Siz başörtülüleri, çarşaflı hanımları CHP'nin otobüsünden apar topar atan partisiniz. Bunlar hep kayıtlarda var. Siz bu millete yıllarca zulüm ettiniz. Bu millete on yıllarca zulüm etmiş, bu milletin değerlerini ayaklar altına almış bir partiyle bile Pensilvanya işbirliği yapabiliyor. Şimdi ona oy istiyorlar. Duyuyorsunuz değil mi? MHP'ye oy istiyorlar. Kardeşlerim Sütçü İmam Kahramanmaraş'ta 'Benim bacımın başörtüsüne dokunamazsınız' diyerek ilk kurşunu atmış, istiklal mücadelesinin ateşini yakmıştı. Sütçü İmamların, Rıdvan Hocaların kahramanlığı üzerine kurulan cumhuriyette maalesef CHP başörtüsünü de Kur'an kurslarını da imam hatipleri de milletin manevi değerlerini de tahkir etti, yasakladı. Sütçü İmam, 'Benim bacımın örtüsüne dokunamazsın' derken bu Pensilvanya çıktı, 'Başörtüsü füruattır' diyebildi. Şimdi röportajlar yapmaya başlamış. Hadi bakalım yap şu röportajlarını yap, eteklerindekileri bir dök." 

"Sahte alimlerin Türkiye'ye hükmetmesine asla izin vermeyiz"
Başbakan Erdoğan, "Ananas gönderen, ihale dağıtan, casusluk yapan, özel hayatı araştıran, tehdit ve şantaj peşinde koşan, holdingler, bankalar kuran kişi münvezi olamaz, münzevi değildir. Bu kişi, dibine kadar dünyaya batmış bir dünyevidir. Sahte alimlerin, fitnecilerin, ajanların ve casusların Türkiye'ye hükmetmesine asla izin vermeyiz." şeklinde konuştu.

"CHP'nin tek parti olduğu dönemlerde alimlere çok ağır cezalar verildi"
CHP'nin tek parti olduğu dönemlerde yıllarca camilerin kapatıldığını, ahıra, depoya çevrildiğini, ezanın aslının ve çocuklara Kur'an-ı Kerim öğretilmesinin yasaklandığını, kitapların yakıldığını, yasaklandığını ve toplatıldığını söyledi. 

Alimlere çok ağır cezalar verildiğini, çok ağır zulümler yapıldığını, Said-i Nursi'ye hem hayattayken hem de vefat ettikten sonra zulmedildiğini dile getiren Erdoğan, yakın zaman kadar CHP'nin, üniversitelerde kızların başörtülü okumalarını engellediğini ifade etti. Erdoğan, şöyle konuştu:

"İşte bu Pensilvanya, hem de merhum Said-i Nursi'nin izinden gittiğini iddia eden bu Pensilvanya, şu anda bu CHP ile birlikte hareket ediyor, bu CHP'ye oy istiyor. Bir de şu yalan: Ne diyor? 'Ben bugüne kadar oy kullanmadım, bundan sonra da kullanmayacağım' diyor. Ya ne yapacaksınız imam efendi? Sadece istikamet verecek. AK Parti'nin karşısında en güçlü parti kim? CHP. Oyu ona verin. Kim? MHP. Oyu ona verin. Kim? BDP. Oyu ona verin. Bunların şakulü yok. Tamamen istikameti şaşırmış vaziyetteler çünkü bunların ittifakından Türkiye için hayırlı bir şey çıkmaz, bunların yol arkadaşlığı Türkiye'ye hayır getirmez. Bu kirli bir ittifaktır, bu bir şer ittifakıdır. 40 çürük yumurtadan bir sağlam yumurta çıkmaz. Siz 30 Mart'ta bu ittifakı bozacaksınız" 

Seçimlere 13 gün kaldığını anımsatan Erdoğan, vatandaşlara "Ablalar, abiler kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Birilerinin ablaları var ya siz onlara gereğini söylüyorsunuz. Kapılara yaklaştıklarında onlara gereken cevabı verin. Onlara 'partinizi kurun da öyle gelin. Biz sizin cemaziyelevvelinizi biliriz, kurun da öyle gelin' deyin" diye seslendi. 

Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bunlarda iftiranın, yalanın her türlüsü var. Takiye bunlarda. İşte en son bir tane daha. Yandaş gazete, gazeteler, onlar da kalkıyorlar oğluma bir iftira daha. Benim oğlumun avukatıymış. Kimse, ne tanıyoruz, ne biliyoruz. Böyle bir avukatı yok oğlumun. Oğlumun şu anki oturduğu yere yakın bir yerde, bir sitede evleri varmış. Hiç, yakından uzaktan alakası yok. Böyle de bir avukatı yok. böyle bir sahtekarlık olmaz.

Broşürler dağıtıyorlar. Broşürlerin içinde A'dan Z'ye yalanlar, montajlar, dublajlar var. Bunları ben tamamen, o münafıklar silsilesi içerisindeki haşhaşilere benzetiyorum. Bunlar çete, bunlar örgüt. Cemaat filan değil ha. Tertemiz, pırlanta gibi cemaatler var. Biz, unutmayın, Allah'ın huzurunda rükudan başka hiçbir yerde eğilmeyiz. Bize bugüne kadar boyun eğdiremediler, bundan sonra da asla."

"Sahte alimlerin Türkiye'ye hükmetmesine asla izin vermeyiz"
Türkiye'de ömrünü ilme vakfetmiş, gerçekten içiyle dışıyla alim olan gönül insanları bulunduğuna işaret eden Erdoğan, Türkiye'de kendisini talebe yetiştirmeye adamış, hiçbir karşılık beklemeden, almadan vermeyi şiar edinmiş samimi cemaatler, kendisini gerçekten yardımlaşmaya, paylaşmaya adamış, mazlumlara hizmete adamış hayırsever dernekler, vakıflar olduğunu vurguladı. Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Türkiye'de gerçekten vatanını seven, çalışkan, milli ve manevi değerlerine bağlı öğrenciler yetiştirmeye çalışan okullarımız var. Sui misal emsal olmaz. Kötü bir örnek çıktı diye, istismarcı, fitneci bir örnek çıktı diye alimlerimizin, cemaatlerin, dernek ve vakıfların yıpratılmasına asla izin vermeyeceğiz. İyiyi ve kötüyü birbirinden ayıracak, geçmişte olduğu gibi geleceği de hayır üzerine inşa etmeye devam edeceğiz. 

Pensilvanya'daki bu zat, 99'da buradan giderken, onun yakın arkadaşları 'inzivaya çekildi' diyorlardı. Şimdi kendisi ne diyor, 'Ben münzevi hayatı yaşıyorum' diyor. 'Benim dünya işleriyle ilgim, alakam yok' diyor. Kahramanmaraş'ın şahsında, ekranları başında bizi izleyenlere sesleniyorum, münzevi kimdir? Şimdi bunu sizlere tarif ediyorum. Münzevi: kendini Allah'a adamak için dünyadan el etek çeken kişidir. Sadece Allah rızası için çalışan kişidir. Tecessüs ve casusluk peşinde koşmayan kişidir. Gerçek münzevi kimdir biliyor musunuz? Bizim maneviyat dünyamızın yıldızları, İbrahim Ethem'dir, Abdülkadir Geylani'dir, Halid-i Bağdadi'dir, Said-i Nursi'dir, Mehmet Zahid Kotku'dur. Gerçek münzeviler ve Allah dostları Ashab-ı Kehf'tir. Ananas gönderen, ihale dağıtan, casusluk yapan, özel hayatı araştıran, tehdit ve şantaj peşinde koşan, holdingler, bankalar kuran kişi münzevi olamaz, münzevi değildir. Bu kişi, dibine kadar dünyaya batmış bir dünyevidir. Sahte alimlerin, fitnecilerin, ajanların ve casusların Türkiye'ye hükmetmesine asla izin vermeyiz. Türkiye'nin ve milli iradenin iftiralarla, yalanlarla, montajlarla esir alınmasına asla izin vermeyiz.

Sesi çok çıkanların, şımarıkların, edepsizlerin ve ahlaksızların sokakları, Türkiye'nin gündemini teslim almasına müsaade etmeyiz, göz yummayız. Biz, 77 milyonun bu ülkede kardeşçe yaşamasını her zaman savunduk ve savunacağız. Biz kardeşlik için mücadele verdik. Bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Ölümleri durdurmak, gözyaşlarını dindirmek için çırpındık. Bunun için çırpınmaya devam edeceğiz. Çoğunluğun azınlığa hükmetmesine rıza göstermeyiz ama herkes bilsin ki azınlığın çoğunluğu tahakküm altına almasına da müsaade etmeyiz."

"Gencecik bedenler cansız yere düştüler"
Türkiye'nin, yakın zamanda çok sıkıntılar yaşadığını, 27 Mayıs mücadelesini yapabilmek, zemini hazırlayabilmek için gençlerin, işçilerin, üniversite hocalarının sokaklara döküldüğünü, Menderes'i yıpratabilmek için sokakların ateşe verildiğini, gençlerin hayatlarını kaybettiğini söyleyen Erdoğan, aynı şekilde 12 Eylül öncesinde bir hiç uğruna gençlerin yaşamlarını yitirdiğini belirtti. 

"İşte burada Kahramanmaraş'ta, Çorum'da, Sivas'ta, Gazi Mahallesi'nde gencecik bedenler cansız yere düştüler" diyen Erdoğan, 30 yıl boyunca bölücü terörün saldırılarında 40 bine yakın vatandaşın hayatını kaybettiğini, 8 bin askerin, polisin, korucunun şehit olduğunu ifade etti. Erdoğan, "Biz Türkiye'de hiçbir şekilde yeni acılar yaşansın istemiyoruz. Ne bahaneyle olursa olsun gençlerin ölmesini veya öldürmesini asla istemiyoruz. Annelerin, babaların üzülmesini, yüreklerin yanmasını asla istemiyoruz. Ancak çocukları, gençleri sokaklara iterek onları tahrik ederek onların ölümüne sebebiyet vererek hiç kimsenin de kirli emellerine ulaşamayacağını herkes bilsin istiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

"Tarihin en büyük ihanet girişimlerinden biriyle karşı karşıyayız"
Erdoğan, Türkiye'de kirli oyunların çok yaşandığını ve yeni kirli oyunlara tahammül olmadığını belirterek "Bu Pensilvanya için Türkiye'de insanların ölmesi bir şey ifade etmiyor olabilir. CHP için Türkiye'de gençlerin ölmesi zaten hiçbir şey ifade etmedi. Bugün de ifade etmiyor olabilir. Suriye'de 160 bin kardeşimizin öldürülmesi, zalim, cani Esed tarafından, Kılıçdaroğlu için hiçbir şey ifade etmiyor olabilir. Bu Bahçeli için hiçbir şey ifade etmiyor olabilir. Bu medya, işveren örgütleri için gençlerin kanı, gençlerin çatışması elverişli bir rant ortamı olabilir ama ben ülkemdeki tüm sağduyulu, tüm sorumlu kişileri bu oyunu görmeye, bu oyuna dur demeye davet ediyorum" diye konuştu.

Tarihin en büyük ihanet girişimlerinden biriyle karşı karşıya olunduğunu anlatan Erdoğan, 40 yıldır devlet içinde sinsice örgütlenmeye çalışan bu yapının şu anda her şeyi kendi çıkarları adına ateşe atmaya çalıştığını söyledi.  Erdoğan, bu yapının şu anda çeşitli uluslararası gazete ve televizyonlarda Türkiye aleyhine haberler yaptırıp, reklamlar yayınlattığını bildirerek "Türkiye düşmanı ne kadar çevre varsa ne kadar odak varsa onlarla işbirliği yapıyorlar" ifadesini kullandı.

Erdoğan, "Türkiye içinde CHP, MHP ve BDP'yi şantajla tehditle kendi saflarına çektiler. Kendi oyuncakları haline getirdiler. Yargı içinde emniyet içinde kurdukları çetelerle adeta Türkiye'nin emniyetini Türkiye'deki hukuk sistemini sabote etmek istediler. Mertçe meydana çıkamıyorlar, cesaretle partilerini kurup sandığa gelemiyorlar" değerlendirmesini yaptı.

"Hukuk içinde değiller, hatta kendi kimlikleriyle ortaya çıkmak yerine iftirayı edepsizliği tercih ediyorlar" diyen Erdoğan, milletin bu çirkinliği çok net gördüğünden emin olduğunu söyleyerek "İşte 30 Mart'ta bu saldırılara cevap vermeye hazır mıyız?" diye sordu. 

Milletin sandıklara sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan şunları söyledi:

"Sandıklarda kuş uçurtmayacağız. Sabah erken saatlerden itibaren orada bulunacağız. Hiç endişeniz olmasın AK Parti gümbür gümbür yeniden geliyor. Millet bir kez daha AK Parti'ye koşuyor. Millet partisine güveniyor, inşallah milletimizi mahcup etmeyecek Türkiye'yi birlikte büyütmeye devam edeceğiz."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir taraftan kurulan tuzakları bozarak yola devam ettiklerini, bir taraftan da hizmet zincirini sürdürdüklerini kaydetti. Erdoğan, Kahramanmaraş'a gelecek muhalefet partilerine halkın, "Siz Kahramanmaraş'ta ne yaptınız?" diye sormasını istedi. 

Kente yapılan yatırımları ve hizmetleri anlatan Erdoğan, 12 yılda Kahramanmaraş'ta 10 milyar liralık yatırım gerçekleştirdiklerini bildirdi.

Cumhuriyet tarihinde yapılan eğitim hizmetlerinden daha fazlasını 10 yıl içinde yaptıklarını vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin genelinde Fatih Projesi'nin başladığı günden bugüne, 163 bin tablet bilgisayar gönderdiklerini kaydetti. Erdoğan, "Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi bünyesinde 3 fakülte, 2 yüksekokul ve 1 meslek yüksekokulu açtık. Şimdi 251 trilyon (milyon) maliyetle 600 yataklı araştırma ve uygulama hastanesini getiriyoruz. Yine Sütçü İmam Üniversitesinde 2002 yılında 10 bin öğrenci vardı şimdi 22 bin. 2140 kişi kapasiteli 4 adet yüksek öğrenim öğrenci yurtlarını tamamlayarak hizmete sunduk" dedi.

Hastanelerin tıbbi cihazlar yanında birçok eksiklikleri giderdiklerini söyleyen Erdoğan, Kahramanmaraş'a 400 yataklı bir devlet hastanesi kazandırdıklarını, 300 yataklı Elbistan Devlet Hastanesinin 19 Mart'ta temelini atacaklarını ifade etti.

Kahramanmaraş'a yapılan yatırımlar
Kahramanmaraş'a 2002 yılına kadar 73 kilometre, AK Parti döneminde ise 212 kilometre bölünmüş yol yapıldığını belirten Erdoğan, bunu dışında kendi dönemlerinde 3 bin 840 kilometre asfalt yol, 9 köprü yaptıklarını söyledi. 

Kentin Adana, Osmaniye ve Adıyaman ile olan karayolu bağlantılarını bölünmüş yollarla sağladıklarını ifade eden Erdoğan, Kahramanmaraş-Gaziantep karayolu bağlantısını bölünmüş yol olarak tamamladıklarını aktardı. 273 kilometre uzunluğundaki Kayseri karayolu bağlantısının 230 kilometresinin de bölünmüş yol olarak tamamlandığını, Kalan 43 kilometre yolun da 2 yıl içinde bitirileceğini anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kardeşlerim, 223 kilometre uzunluğundaki Malatya karayolu bağlantısının 216 kilometresini bölünmüş yol olarak tamamladık, kalan kısımını da yakında bitiriyoruz. 345 kilometre uzunluğundaki Sivas karayolu bağlantısının 302 kilometresini bölünmüş yol olarak tamamladık, kalan 43 kilometreyi ise yine önümüzdeki yol sonuna kadar inşallah bitireceğiz. 

Kahramanmaraş çevreyolunun büyük çoğunluğunu yine bölünmüş yol olarak yapıp, hizmete açtık. Şimdi de bu yola 3. şeridi ve 3 adet kavşak yapıyoruz."

Vatandaşların, Kahramanmaraş-Elbistan yolunun müjdesinin beklediğini bildiğini ifade eden Erdoğan, burayı 90 kilometrelik bir yolla bağlamayı planladıklarını aktardı. Erdoğan, en kısa sürede projenin altyapı çalışmalarına başlayacaklarını bildirdi. Tüm bunların yanında 12 yılda Kahramanmaraş'ın barajlarla ihya olduğunu dile getiren Erdoğan, Kahramanmaraş'ın içme ve sulama suyu sorununu çözmek için baraj inşa ettiklerini, sulama şebekelerinin yapılmasıyla bu bölgedekilere yılda 329 milyon net gelir artışı sağlanacağını kaydetti.

"Şehrin yüzde 65'inden fazlası doğalgaz rahatlığnı yaşıyor"
Erdoğan, 2005 yılında Kahramanmaraş'a doğalgazın verilmeye başlandığını anımsatarak "İnsanca yaşamayı öğrendik. Mutfağımızda sıcak suyumuz var mı, banyomuzda sıcak suyumuz var mı? Basıyorsun düğmeye, sıcak su. Şehrin şu anda yüzde 65'inden fazlası bugün doğalgaz rahatlığını yaşıyor" dedi.

Tarihi eserlerin de restore edildiğini söyleyen Erdoğan, ayrıca iki yaylaya tabiat parkı statüsü kazandırdıklarını anlattı. Erdoğan, Başkonuş Yaylası'na da tabiat parkı statüsü kazandırmak için yasal prosedürü başlattıklarını ifade etti.

"Pensilvanya'ya cevap bekliyordum"
Kahramanmaraş'ın kendilerine her zaman destek olduğunu ifade eden Erdoğan, 2023 yılı projeleri kapsamında Ankara'dan başlayan Konya, Karaman, Mersin, Adana, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin'den sınıra kadar ulaşan hızlı tren hattı yapılacağını anlattı.

Ankara-Konya arasının bittiğini ve kullanılır durumda olduğunu, Konya-Karaman arasının da inşaatına başlandığını ve sırasıyla bunların devam edeceğini belirten Erdoğan, bu hattın Osmaniye-Narlı'ya geldiğinde Kahramanmaraş'a oradan bir bağlantı sağlanacağını müjdeledi. Erdoğan, "Şu anda bunun proje çalışmaları yapılıyor. Bunu, özellikle bilmenizi istiyorum ki Kahramanmaraş da bu konfordan inşallah istifade etmiş olacak" diye konuştu.

Yerel seçimlerde Kahramanmaraş'tan destek beklediğinin altını çizen Erdoğan, "Şöyle, kahramanlığına yakışır muhteşem bir sonuç bekliyorum. Sandıklara iyi sahip çıkmanızı bekliyorum. Pensilvanya'ya  cevap bekliyorum" dedi.

"Devletin okulları bize yeter, bunlara gerek yok"
Dershanelerle ilgili değerlendirme yapan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bunların, burada dershaneleri var mı? Dershanelerinde çocuklarımız varsa çekip alın, çekip alın. Okullarında varsa alın. Hafta sonlarında Mili Eğitim Bakanlığımız olarak, takviye kursları vermek suretiyle ücretsiz olarak Milli Eğitim cumartesi pazar çocuklarımıza takviye kursu verecek. Cumartesi pazar bu takviye kurslarını biz vereceğiz. Devletin okulları bize yeter, bunlara gerek yok. 

Kardeşlerim, bunların yayın organlarını da kesinlikle evinize sokmayın. Bizim okuyacağımız, dürüst, yalana yanlışa prim vermeyen gazetelerimiz çok. Bunlardan istifade edelim. Bunlara güç vermeyelim, bunlara dikkat edelim. Bunların yandaş medyalarına da dikkat edelim. Ona göre, yere sağlam basalım. Bunlar da  neyin ne olduğunu gayet iyi anlasınlar. Bu, bir İstiklal mücadelesidir, bunu unutmayın."

Kahramanmaraş'ı kendilerinin büyükşehir yaptığını, CHP, MHP ve BDP'nin karşı çıktığını aktaran Erdoğan, "Anayasa Mahkemesine götürdü CHP, şimdi hangi yüzle gelip de bunlar, 'sizi biz büyükşehir yaptık. Oyunuzu bize verin'. Anayasa Mahkemesi'ne götürdün. Bunlar belediyecilikten falan anlamaz. Bunlar büyükşehirden falan anlamaz" diye konuştu.

"Ne CHP ne MHP ne de BDP'de hizmet diye bir şey yok. Bunlar da eser diye bir şey yok" diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Büyükşehir belediye başkan adayımız Fatih Mehmet Erkoç inşallah hizmette bulunacak. Kanalizasyonlara varıncaya kadar büyükşehir hizmet verecek. İlçe belediye başkanları ile birlikte el ele bu hizmetleri yürütecekler. Ben, genç, enerji dolu il başkanlığımızı yapmış olan Fatih kardeşimle inşallah bu hizmet yoluna buradan devam edeceğim. Ben, Fatih Mehmet Erkoç kardeşimi, sizlere emanet ediyorum. Mustafa ka de bugüne kadar verdiği hizmetleri sebebiyle şahsım, partim, Kahramanmaraş adına teşekkür ediyorum ve şükranlarımı bildiriyorum."

Konuşmasının ardından ilçe belediye başkan ve başkan adaylarını da yanına  çağırarak "11'de 11'e var mıyız" diye soran Erdoğan, "Kahramanmaraş'a bu yakışır. Ben sizde o coşkuyu, heyecanı görüyorum. Sütçü İmam'ın torunları bunu yapmalı, Rıdvan Hoca'nın torunları bunu yapmalı" ifadesini kullandı.

Adaylardan el ele tutuşmalarını isteyerek "Büyükşehirle beraber 12'de 12 yapmaya var mıyız" diye seslenen Erdoğan, daha sonra mitinge katılanlarla "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısını söyledi. 

Mitinge Başbakan'ın eşi Emine Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu ile AK Parti Grup Başkanveli Mahir Ünal da katıldı. 
ETİKETLER :
YORUMLAR (3)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • yönetim18 Mart 2014 06:04

    yönetemez demiş ama şu anda tam olarak o saydıkları ülkeyi yönetiyor. yolsuzluk paralarını ve kendilerini koruma adına ülkeyi kutuplaşmaya iten, ayrıştıran ve fitne çıkaranları kastediyorum.

  • T.C AKIN18 Mart 2014 01:39

    BAŞBAKAN OLMADAN ÖNCE PENSİLVANYALARA GİDİP HOCAM DİYE ELİNİ AYAĞINI ÖPEN SENDİN ŞİMDİMİ BİTTİ HOCALIK

  • nabi18 Mart 2014 00:43

    bu boşkan iyice zıvanadan çıkıyor