Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Son 20 yılda Birleşik Arap Emirlikleri'nden (BAE) Türkiye'ye gelen doğrudan yatırımlar 4.8 milyar dolar oldu. Bu dönemde Körfez ülkelerinden gelen toplam doğrudan yatırım ise 12.3 milyar dolara ulaştı.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings Küresel İslami Bankacılık Grubu Başkanı Bashar Al-Natoor, küresel İslami finansman alanında Türkiye'nin görünümü ve potansiyeline ilişkin sorularını yanıtladı.
"Türkiye zor piyasa koşullarında bile sukuk piyasasına girmeyi ve gerekli finansmanı sağlamayı başardı." diyen Al-Natoor, Türkiye ile Körfez ülkeleri arasında güçlenen ilişkilerin gelecek dönemde yatırım ortamına olumlu katkı sağlamasının beklendiğini ifade etti.
Al-Natoor, "Körfez ülkeleri (Körfez İşbirliği Konseyi) ile Türkiye arasındaki ilişkilerin gelişmesinin, bunu (yatırımların artırılmasını) desteklemeye yardımcı olacağını düşünüyoruz. Bu alanda, (Türkiye'ye yönelik) izlediğimiz, takip ettiğimiz bir trend söz konusu." diye konuştu.
51 milyar dolarlık yatırım taahhüdü
Al-Natoor, Türk hükümetinin Birleşik Arap Emirlikleri'nden (BAE) gelecek 3 yıl içinde gerçekleşmek üzere yaklaşık 51 milyar dolar tutarında yatırım taahhüdü aldığını belirterek, "Bunun yaklaşık 8 milyar dolarlık kısmı sukuk tahvili alımını içeriyor. Bu sukuk ihracının dış finansmanın önemli bir parçası olduğunu gösteriyor." dedi.
Al-Natoor, Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinde finans ve bankacılık hizmetlerinin ağırlıklı olarak İslami finansa dayalı olduğuna işaret etti.
İslami bankacılığın payının Suudi Arabistan'da yüzde 85, Kuveyt'te yüzde 50, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde yüzde 30 seviyesinde olduğunu söyleyen Al-Natoor, "Bu ülkelerle finansman alanında İslami bankacılık dışarda tutularak ilişki kurulamaz. Çünkü (İslami bankacılık) finansmanın DNA'sının ciddi bir kısmını oluşturuyor." ifadesini kullandı.
"Türkiye'de sukuk ihracı 5,9 milyar dolara ulaştı"
Al-Natoor, Türkiye'de "kira sertifikası" olarak bilinen ve İslami kurallara uygun, faizsiz bir finansman aracı olan sukuk piyasasının küresel ölçekte son derece önemli olduğunu dile getirerek, "Türkiye'de sukuk ihracı bu yılın 3. çeyreğinin sonu itibarıyla bir önceki yıla göre yüzde 19 artarak yaklaşık 25,9 milyar dolara ulaştı." diye konuştu.
Türkiye'nin tahvil piyasası içinde sukuk tahvillerinin payının yüzde 6,5 olduğunu belirten Al- Natoor, ülkenin bu alanda büyük bir büyüme potansiyelinin olduğunu vurguladı. Al-Natoor, şöyle devam etti:
"Suudi Arabistan geçtiğimiz yıl sadece yerel para birimi cinsinden sukuk ihracı gerçekleştirdi. Malezya'da kompozisyonun yüzde 60'ı sukuk, yüzde 40'ı ise devlet tahvillerinden oluşuyor. Bu yıl Türkiye ise şu ana kadar 7 milyar dolar hacminde Sukuk ihracı gerçekleştirdi."
Körfez bankaları Türkiye pazarına giriyor
Dubai İslam Bankasının geçen ay Türkiye'de dijital bankacılık yapmak üzere yatırım kararı aldığını hatırlatan Al-Natoor, "Körfez bankalarının yatırımlarını çeşitlendirmek için Türkiye pazarına girdiğini görüyoruz." dedi.
Sektörün bölgede doygunluğa ulaşmış olması sebebiyle Körfez bankalarının büyüme fırsatlarının giderek daha sınırlı hale geldiğine dikkati çeken Al-Natoor, şunları kaydetti:
"Körfez bankaları artık dışarıya bakıp yatırım fırsatları arıyor, yatırımlarını çeşitlendirmeye çalışıyorlar. Türkiye de bu kategoriye giriyor. Türkiye'de hükümet, katılım bankacılığının payının 2025 yılı itibarıyla yüzde 15 seviyesine çıkarılmasını hedefliyor. Son yıllarda katılım bankacılığının, büyüme hikayesine katkı sağlayan bir trendi olduğunu görüyoruz."
Dünya Bankası verilerine göre Türkiye'de nüfusun yaklaşık yüzde 26'sının bankacılık hizmetlerinden faydalanamadığını söyleyen Al-Natoor, bu kesimin yaklaşık yüzde 15'inin bu duruma gerekçe olarak dini inançlarını gösterdiğini belirtti.
Al-Natoor, katılım bankacılığının bu anlamda finansal sistemin dışında kalan kitlelere ulaşılmasında bir fırsat sunduğunu ifade etti.
Fitch'ten Türk bankaları değerlendirmesi
Bakan Şimşek, körfez ülkeleri programına başladı
Erdoğan: Körfez ziyaretinin ekonomik etkilerini en kısa zamanda göreceğiz
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.