Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mukim Öztekin, "Artık işletmelerimize gerçek işlerinin üretip satmak olduğunu anlatmak zorundayız. Alacak yönetiminin de faktoringin işi olduğunu anlatmak bize düşüyor. Finansman işinin şirketlerin değil de o konuda uzmanlaşmış şirketlerin işi olduğunu çok ciddi bir şekilde anlatmak zorundayız" dedi.
Finansal Kurumlar Birliği 2. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Öztekin, son 10 yılın hem küresel piyasalar hem de sermaye piyasaları açısından değişim ve dönüşümün yaşandığı dönem olduğunu anımsatarak, son küresel krizle birlikte sermaye akımlarının gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere yönelmesinin yeni merkezlerin oluşmasına neden olduğunu söyledi.
İstanbul'un bu merkezlerden birisi olması için İstanbul
Finans Merkezi projesinin çok önemli olduğunu ve 2023 yılına kadar İstanbul'un dünyanın ilk on
finans merkezi arasına girmesinin hedeflendiğini ifade eden Öztekin, finansal kurumların altyapısının geliştirilmesi ve yeni ürün geliştirilmesinin bu proje kapsamında ele alındığını belirtti.
Öztekin, son 5 yılda faktoring ve finansman şirketlerinin finansal sistem içindeki payında bir miktar artış yaşandığını, finansal kiralama şirketlerinin
finans sistemindeki payının ise yüzde 2,1'den yüzde 1,3 düzeyine gerilediği bilgisini verdi.
Banka dışı kuruluşların sistem içindeki payının artırılmasının 2023 hedefleri doğrultusunda önem verdikleri bir konu olduğunu vurgulayan Öztekin, "Son 5 yılda bu seviyeye neden ulaşamadık dediğimizde, mazeretler üretebilen olabilir. Ama artık mazeret üreterek nefesimizi boşuna harcamak yerine
banka dışı mali sektörümüzü sağlıklı büyütmeye odaklanmamız gerekiyor" dedi.
Faktoring, finansal kiralama ve finansman şirketleri hakkında son dönemde yapılan düzenlemelerden bahseden Öztekin, şöyle konuştu:
"Sektörün aktif büyüklüğü son 8 yılda yüzde 374'ün ve kredi hacmi de yüzde 397'nin üzerinde artmıştır. Sektörün yıllık ortalama aktif büyümesi yüzde 47 ve kredi büyümesi de yüzde 50 seviyesindedir. Bankacılık dışı mali sektörün alternatif olması açısından daha potansiyelinin olduğunu ve daha fazla yol alabileceğini düşünüyoruz. Son dönemde yapılan düzenlemelerle finansal kiralama şirketlerinin aynı zamanda işletme finansmanı yapabilmeleri sağlanmıştır. Sanayicilerimize, iş adamlarımıza, KOBİ'lerimize ve şirketlerimize imkanları doğru anlatırsak sektörde önemli bir yer edineceğimize inanıyoruz. Faktoring, Türkiye'nin büyümesinde önemli motor olan ihracatın gelişmesinde ciddi katkılar sağlayacak potansiyele sahiptir. İhracatımızın önemli kısmı mal mukabili şeklinde yapılmaktadır. Yaptığı ihracat bedelini nasıl tahsil edeceğini bilmeyen insanlara, nasıl tahsilat yapılacağını faktoring şirketleri yapacakları pazarlama faaliyetleri ile doğru bir şekilde aktarırsa ihracatımızın artmasına ciddi katkı sağlayacaktır. Artık işletmelerimize gerçek işlerinin üretip satmak olduğunu anlatmak zorundayız. Alacak yönetiminin de faktoringin işi olduğunu anlatmak bize düşüyor. Finansman işinin şirketlerin değil de o konuda uzmanlaşmış şirketlerin işi olduğunu çok ciddi bir şekilde anlatmak zorundayız.
Son dönemde en çok bankalarımızdan gelen şikayetler, üreticilerimizden, sanayicilerimiz açısından baktığımız zaman, değişen faizler, kısa vadeli krediler ve çağrılan krediler olarak görebiliriz. Finansal kiralama şirketleri, sanayicilerimize bu tür sorunların çözümünde ciddi katkılar sunmaktadır. Oluşturulan Finansal Kurumlar Birliği sayesinde sektörün gerçek anlamda bir alternatif olarak ortaya çıkacağına inancımız sonsuzdur."