BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaFinans KulisFinansbank, Yunanistan'a para gönderdi mi?----

Finansbank, Yunanistan'a para gönderdi mi?

Finansbank, Yunanistan'a para gönderdi mi?
19 Mayıs 2010 - 13:50 www.finansgundem.com

Ömer Aras, bankanın ana hissedarı NBG’nin ülkesi Yunanistan’daki sıkıntılar nedeniyle çıkan söylentilere yanıt verdi

Kadife Şahin Yunanistan’ın en büyük bankası National Bank of Greece’in (NBG) sahibi olduğu Finansbank’ın Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras, komşu ülkenin yaşadığı ekonomik kriz nedeniyle çıkan söylentilere ilişkin olarak NBG’ye bir para transferi yapılmadığını söyledi. Finansbank’ın normal faaliyetlerini yürüttüğünü ve hissedarı olan NBG’nin ülkesindeki sorunlar yüzünden Türkiye’deki hedeflerinde bir değişikliğe gitmediğini ifade eden Aras, bankanın bugüne değin elde ettiği kardan tek lira temüttü dağıtılmadığını, özsermayeye eklenerek büyümesinin desteklendiğini belirtti. Finansbank Yönetim kurulu Başkanı Aras, “Finansbank kendi sermayesi üzerinden belli bir getiriyle başarısını sürdürüyor. Finansbank karlılığını devam ettiriyor. Yunanistan’daki kriz nedeniyle gerek NBG’nin gerek diğer bankaların bölgelerindeki karlılıkları düştüğü için göreceli olarak Finansbank’ın grup içinde ki karı daha yüksekmiş gözüküyor. Finansbank elde ettiği karlarından bir lira dahi temettü dağıtmış değil. Dağıtmayı da planlamıyor. Karın tamamı özkaynağa ilave edilerek Finansbank’ın Türkiye’deki büyümesi destekleniyor. Dolayısıyla buradan herhangi bir şekilde kar transferi söz konusu değil. Piyasada çıkan söylentiler gereksiz spekülasyonlardır” dedi. Aras sorularımızı yanıtladı. Yunanistan’daki gelişmeler sizi endişelendiriyor mu? Yunanistan’da yaşananlar aslında sadece Yunanistan’a ait sorunlar değil. Bu sorunlar bütçe açıklarının büyütülmesi nedeniyle Avrupa’daki bir çok ülkede var. İspanya, Portekiz, İngiltere, İtalya gibi ülkeler de bu sıkıntıları yaşıyorlar. Yunanistan Avrupa Birliği ve IMF’nin desteğiyle likiditesini sağladı. Bizim ortağımız olan NBG Yunanistan’ın en büyük bankası. İş Bankası, Ziraat Bankası konumda olan bir banka. Dolayısıyla bu tip büyük bankaların bu tür büyük krizlerde de göreceli olarak bir avantajı var. Bu bakımdan bizle ilgili bir sıkıntı yok. NBG Finansbank’ta hissedar konumunda. Biz burada NBG’nin bir şubesi olarak hareket etmiyoruz. Finansbank Türkiye’de bir Türk bankası olarak faaliyetlerini yürütüyor. BDDK’nın denetimi altındayız ve son derece de sağlıklı bir bilançomuz var. Büyüyor, etkinliğimizi sürdürüyoruz. Bizim 2010 bütçesindeki hedeflerimiz de sektör ortalamasının üstünde bir büyümeyi hedefliyor. Açıklanan ilk çeyrek rakamlarınımız da bunu teyit ediyor. BDDK banka bonusu çıkarmanıza izin vermedi. Bu piyasada ana hissedarınız NBG’nin ülkesi Yunanistan’daki sıkıntılara bağlı yorumlara yol açtı... Bono ihraç etmemize BDDK’nın onay vermemesinin hissedarımızın ülkesindeki sorunlara bağlanmasını tamamen gereksiz spekülasyonlar olarak görüyorum. Özel sektör tahvil piyasasının Türkiye’de gelişmesi için bankaların bu işe girmesi lazım. Bunun da belli bir zamanı var. BDDK bunun şu an için zamanlamasının ve altyapısının hazır olmadığı düşüncesiyle bunu bir süre için erteledi. BDDK’nın bu kararının sadece Finansbank’la değil, bütün ticari bankalarla ilgili bir karar. Bu tip şeyleri birbirine bağlamanın bir anlamı yok. Türkiye’de tahvil piyasanın gelişmesi lazım. İstanbul uluslararası bir finans merkezi olacaksa, bunun yegane kriteri sermaye piyasalarının yani İMKB’nin gelişmesidir. Hisse senedi piyasasının, aynı zamanda sabit getirili menkul kıymetler piyasasının gelişmesidir. İMKB bugün çok önemli bir atılım içinde. Halka arzları destekliyor. Ama hisse senedi bunun bir bacağıdır. İkinci bacağı da sabit getirili menkul kıymetler dediğimiz tahvil ve bono piyasasıdır. Bu maalesef Türkiye’de bugüne kadar gelişmiş değil. Bunun gelişmesi şart. Bunun için de ticari bankaların ihraçcı olarak devreye girmeleri gerekiyor. İstanbul’un uluslararası finans merkezi olabilmesi için sermaye piyasasının gelişmesi şart. Sermaye piyasası olmayan Finans merkezi olamaz. Bu kadar basit. Bugün ciddi bir borsası olmayan uluslararası bir finans merkezi yok. Londra’ya New York’a, Tokya’ya bakalım, bütün bu piyasalar böyle gelişmiş. En önemli faktör küçük yatırımcıyı korumak. Küçük yatırımcıyı koruyarak güven yaratırsınız. Yoksa fiziki olarak bankaların genel müdürlükleri Ankara’ya geldi, İstanbul’a gitti şeklinde değil. Esas olan sermaye piyasalarının gelişmesidir. ‘Diğer bankalar nasıl denetleniyorsa biz de öyle denetleniyoruz’ Şu günlerde BDDK tarafından farklı bir denetime tabii tutuluyor musunuz? BDDK, 2001 ve 2002 krizinden sonra Türkiye’de bankacılık sektöründe son derece etkin bir şeklinde denetim yapıyor. Bütün bankaları her an, en ufak detayına kadar, her konuyla ilgili olabilecek muhtemel risklere karşı denetliyor. Murakıplar nezdinde günlük, haftalık raporlar şeklinde denetim yapıyor. Ve sunumda bulunuluyor. Dolayısıyla BDDK herhangi bir banka veya Finansbank’ı değil, tüm sistemi etkin bir şekilde denetlediği için bizdeki bütün gelişmeleri de anında günlük olarak takip ediyor. Bu bakımdan özel bir takip yok. MİLLİYET
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)