Finansal Kurumlar Birliği, Ankaralı KOBİ’lerle buluştu

Türk finansal sisteminin gelişmesi, derinleşmesi ve çeşitlenmesi yönünde önemli bir misyon yüklenen Finansal Kurumlar Birliği, Türkiye Cumhuriyet Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), Türk Eximbank, BDDK, ile KOBİ’lerin en önemli sorunları arasında yer alan öz kaynak yetersizliği ve krediye erişim konularında farkındalık yaratarak, rekabet güçlerinin ve ihracat kapasitelerinin artırılması, büyüme ve dış pazarlara erişiminin sağlanmasına destek olunması ve finansmana daha kolay erişimini sağlamak amacıyla Ankara’da “Ticaret Finansmanı ile Güçlü Bir Ekonomiye” panelini gerçekleştirdi.

 Finansal Kurumlar Birliği, Türkiye ekonomisinin dinamosu konumunda olan KOBİ’lerin bankacılık dışı finans sektörünü daha yakından tanımaları, rekabet güçlerinin ve ihracat kapasitelerinin artırılması yoluyla uluslararası alanda daha etkin bir rol üstlenmeleri amacıyla yapmış olduğu çalışmaları aktardı.

 KOBİ’lerin üretim, pazarlama, ihracat sorunlarının konuşulduğu ve ticaret finansmanı modellerinin anlatıldığı ve moderatörlüğünü A Haber Ekonomi Müdürü Özlem Dğaner’in yaptığı “Ticaret Finansmanı ile Güçlü Bir Ekonomiye” toplantılarının bu seneki ilk toplantısı; BDDK Başkan Yardımcısı Salih Ağan, Finansal Kurumlar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cantekin, Finansal Kurumlar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili M. Çağatay Baydar, Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran ve KOSGEB Başkanı Recep Biçer’in katılımıyla, 23 Mayıs 2017 tarihinde, Ankara’da, Türk Dil Kurumu Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. 

KOBİ’lerin üretim, pazarlama, ihracat sorunlarına odaklanılan panelde, ticaret finansmanı modelleri ve tedarik zinciri finansmanı anlatıldı. 

“KOBİ’LERİN KALKINMA İÇERİSİNDE ÖNEMİ VE ROLÜ HER GEÇEN GÜN ARTIYOR”

Panelde söz alan Finansal Kurumlar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cantekin: “KOBİ’lerin üretim, pazarlama, ihracat sorunlarının konuşulacağı ve faktoring finansman modellerinin anlatıldığı Ankara panelinde KOBİ’lerimizle bir araya gelmekten dolayı büyük mutluluk duyuyorum. Türkiye ekonomisinin itici gücü olan KOBİ’lerin kalkınma içerisinde önemi ve rolü her geçen gün artıyor. Ülkece hedeflerimiz, vizyonumuz ve eylem planımız doğrultusunda kalkınmada hızlı yol almak adına, Türkiye ekonomisinin dinamosu konumundaki KOBİ’lerin rekabet güçlerinin ve ihracat kapasitelerin artırılması ve dış pazarlara erişimlerinin sağlanması gerekiyor. Bu bakımdan KOBİ’lerimizin finansmana erişimden önemli çalışmalara imza atıyoruz. Bu çalışmaların yanı sıra hükümetimizden de bazı destekler bekliyoruz. FKB çatısı altındaki sektörlerin de ödeme koşullarındaki aracılık maliyetlerinin düşürülmesi konusunu önemsiyoruz. Bu konu için BDDK nezdinde çalışmalarımıza hız verdik.” 

“KOBİ’LER TÜRKİYE’DE ÇOK CİDDİ BİR YER TUTUYOR”

Panelde, Finansal Kurumlar Birliği Yönetim Kurulu Başkan-Vekili M. Çağatay Baydar şöyle konuştu: “Biz FKB çatısı altında KOBİ’lere direkt finansman, garanti, destek ve tahsilat hizmeti veriyoruz. KOBİ’ler şu anda Türkiye’de çok ciddi bir yer tutuyor. Fakat finansal olarak hem Türkiye’nin eksikliği hem KOBİ’lerin eksikliğinden dolayı işletme sermayesi ihtiyacı, garanti ihtiyacı ve tahsilat ihtiyacı duyuyorlar. Sadece KOBİ’lerin değil, sektörümüzde çalışan Türkiye’nin en büyük firmalarından en küçük KOBİ’ye kadar firmalara 3 temel hizmet vererek ülke ticaretinin büyümesine aracılık ediyoruz. Biz aslında ülke ekonomisinin gelişmesine, büyüme hızının artmasına ve KOBİ’lerin sağlıklı bir şekilde nakit akışlarını düzenlemelerine destek oluyoruz. Öncelikle ihracatçılar için yurtdışında olan alacaklarının garantisini veriyoruz. Yani Türkiye’de bir KOBİ, ülke sermayesini herhangi bir yabancı ülkede batırmıyor. Karşı taraf battığı takdirde bunu gelip bizden veya bizim muhabirlerimiz aracılığıyla tahsil ediyor. Aslında KOBİ’lerimizin özkaynağına sahip çıkıyoruz. Geç ödemeleri engellemeye çalışıyor, bu paraların vadelerini ödeyerek KOBİ’lerin nakit sıkışıklığı yaşamasını engelliyoruz. Bu da KOBİ’lerin ticari hayatlarını devam ettirmesini sağlıyor. İki hizmetimizin sonunda eğer KOBİ’nin işletme sermayesine finansmana ihtiyacı varsa bir de KOBİ’ye finansman sağlıyoruz. Yani bizim ürünümüz bir ticaretin başladığı anda, bir fatura kesildiği anda 3 temel hizmeti vererek KOBİ’nin sağlıklı bir şekilde faaliyetlerine devam etmesini sağlıyor, ülke ekonomisinin büyümesine destek oluyor. O yüzden de biz Anadolu şehirlerine gidiyor, ticaretin finansmanını yaptığımızı anlatıyoruz, bu ürünü daha tanısın ve kullansınlar istiyoruz. Birlik yönetimi olarak ‘Ticaret finansmanı ile Güçlü Ekonomiye’ şapkası altında KOBİ’lerimizin sağlıklı bir şekilde faaliyet göstermesine destek oluyoruz. Finansal Kurumlar Birliği olarak KOBİ’lerin finansmana kolay erişimi konusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Birlik olarak ticareti finanse ediyoruz. Tedarik Zinciri Finansmanı sayesinde güçlü alıcıların kredibilitesiyle KOBİ’lerin daha ucuz maliyetli finansmana erişimini sağlamaya çalışıyoruz. Bu sistem ile birlikte KOBİ’lerin maliyetleri azalacak. Tedarik Zinciri Finansmanı sayesinde büyük ölçekli işletme ile KOBİ’yi buluşturup en uygun krediyi sağlamak istiyoruz.” 

“BANKALARDAN SONRA EN ÖNEMLİ AKTÖRLERİNDEN BİRİ DE FAKTORİNG ŞİRKETLERİDİR”

BDDK Başkan Yardımcısı Salih Ağan panelde yaptığı konuşmasında şunları söyledi: “Finansal sitemin bankalardan sonra en önemli aktörlerinden biri de faktoring şirketleridir. FKB bünyesinde yer alan finansman şirketleri, faktoring şirketleri ve finansal kiralama şirketleri finansal mevcut yapının temel aktörlerinden biridir. Bu anlamda BDDK olarak faktoring sektörünü de bankacılık sektörü kadar önemsiyoruz. 2016 yılsonu itibariyle toplam 62 adet faktoring şirketimiz mevcut ve bunlar 33 milyar TL’lik bir aktif büyüklüğe ulaşmış durumdalar. Yaklaşık 100 bin civarında müşteriye hitap ediyor ve toplamda 2016 yılı içinde 123 milyar TL’lik bir finansman kaynağına ulaşmış durumdalar. Son 25 yıl içinde dünyada kurdan arındırılmış şekilde baktığımızda faktoring sektörü %10 büyürken Türkiye’de %32 oranında büyüme kaydedildi. Türkiye’nin büyüme ve kalkınmasında faktoring şirketlerinin önemi kanıksanmayacak boyutlara ulaşmış durumda. 2012 yılında yürürlüğe giren kanunla da kurumsal itibar anlamında büyük adımlar atıldı. Artan kurumsallaşma ve finansal anlamda hızlı aksiyon alma becerileri sayesinde sadece mali yapısı yeterli olmayan firmalar değil, daha kurumsal, daha sağlam kurumlar da faktoring sektörüne yönelmeye başladılar. Bu da ciddi bir avantaj ve BDDK olarak memnuniyet duyduğumuz bir husus.” 

“KOSGEB OLARAK KOBİ’LERİMİZE VERDİĞİMİZ DESTEĞİ ÖNEMSİYORUZ”

KOSGEB Başkanı Recep Biçer ise şunları söyledi: “Son dönemde uyguladığımız faizsiz kredilerle KOSGEB olarak daha fazla gündeme geliyoruz ancak kurumumuz 26 yıldır KOBİ’lere hizmet vermeye çalışan bir kuruluş. 1990’lardan 2002 yılına kadar yaklaşık olarak 14.5 milyon TL KOBİ’lere destek verildiğini görüyoruz. 2002 yılından 2016 yıl sonuna kadar ise yaklaşık 4 milyar TL’yi bulan desteği KOBİ’lerimize ulaştırdığımızı görüyoruz. Son yıllarda yaşanan bu artışı hükümetimiz nezdinde aldığımız büyük desteğe bağlayabiliriz. 2017 yılında da bu rakamların giderek artacağını düşünüyoruz ve rakamların 1.6 milyar TL’ye kadar ulaşacağını tahmin ediyoruz. KOSGEB olarak KOBİ’lerimize verdiğimiz desteği önemsiyoruz ve bu desteği giderek artıracağız.” 

Biçer sözlerine şöyle devam etti: “KOBİ’lerle kalkınmanın önemini bilen bir kişi olarak bu rakamların da yeterli olmadığını düşünüyorum. KOBİ’lere vereceğimiz destek ile finansal kesim olarak daha iyi ekonomiye ulaşabilir ve ülke olarak kalkınabiliriz. KOSGEB olarak farklı destek programlarımız ile KOBİ’lerimizin finansmana ulaşımını kolaylaştırmak istiyoruz. Bu çerçevede 26 bin kişiye istihdam sağladık. Yeni iş kuranlara yönelik olarak da son 5 yılda 900 bin kişiye girişimcilik eğitimi verdik. Finansal Kurumlar Birliği ile birlikte ortak çalışmalara devam ederek KOBİ’lerimizin finansmana ulaşmasını kolaylaştıracağız ve KOBİ’lerimizi daha fazla yönlendireceğiz.” 

“DEVLETİMİZİN TİCARET YAPAN FİRMALARI DESTEKLEMESİ ÖNEMLİ”

Ülkemizdeki ekonomik duruma bakarken konjonktürel olarak yaşananları da göz önünde tutmakta fayda olduğunu vurgulayan ATO Başkanı Gürsel Baran: “Ülke olarak 30 yıldan beri terörle mücadele ediyoruz. Bu önemli mücadeleye ciddi kaynak aktarımları oldu. 2016 yılında dünyada yaşananlar da eklenince bizler zor bir yıl geçirdik. Bu gelişmelerin yanı sıra hain darbe girişimi de hepinizin malumu üzerine gerçekleşti. Bu kadar olumsuz duruma karşın bu kadar vahim gelişmeler başka ülkelerin başına gelse neler olacağını gerçekten merak ediyorum. Bu kötü tabloya rağmen bu ülke dimdik ayakta. Tüm gelişmeleri bu yönden değerlendirdiğinizde ekonomimiz güçlü ve büyümesini sürdürüyor. KOBİ’ler küçük firmalar olarak gözükebilir ancak ülkemizdeki hacimleri çok büyük. Türkiye’deki işletmelerin %99,8’i KOBİ olarak gözüküyor. İstihdamın %77,8’ini KOBİ’ler sağlıyor. Türkiye’deki yatırımların %35,7’si, üretimin %54,2’si ve bütün bunlardan ele edilen katma değerin %55’ini KOBİ’ler oluşturuyor. Bu bakımdan KOBİ’lerimizin desteklenmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. KOBİ’lerimiz için uluslararası piyasaya entegrasyon sürecinin hızlandırılması gerektiğinin önemine dikkat çekmek istiyorum. KOBİ’lere yatırım, pazarlama ve üretim alanında teknik desteğin verilmesi gerekiyor. Bugünkü konudan yola çıkarak KOBİ’lerin uzun vadeli kredi kaynaklarına ulaşması desteklenmelidir. Devletimizin ticaret yapan firmaları desteklemesinin önemli olduğunu düşünüyorum ve onlara da teşvik verilmesi gerekliliğine inanıyorum.