<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiFinansal krizin tetikleyicisi ormansızlaşma olabilir----

Finansal krizin tetikleyicisi ormansızlaşma olabilir

Finansal krizin tetikleyicisi ormansızlaşma olabilir
23 Eylül 2022 - 17:14 www.finansingundemi.com

Ormansızlaşma, 2008 kadar büyük bir finansal ve ekonomik krize neden olabilir.

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

İklim değişikliği dünyayı tehdit etmeyi sürdürüyor. 2015 yılında 190’dan fazla ülkenin iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı vermek için Paris’te bir araya geldiği COP21 zirvesinde, olası bir yeni küresel anlaşmanın da ilk adımları atılmıştı. Zirvede yer alan hükümetler, Paris Anlaşması'nın hedeflerine ulaşması için daha güçlü ve daha iddialı bir iklim eyleminin acilen harekete geçirilmesi gerektiği konusunda anlaşmışlardı.

Zirvede devletler, şehirler, bölgeler, işletmeler ve yatırımcılar tarafından gerçekleştirilen birçok gönüllü eylemle hükümetlerin çalışmalarını birleştirmek için iki Üst Düzey Şampiyon atamaya da karar verildi. Üst Düzey Şampiyonlar, iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik ivmeyi artırma ve devlet dışı aktörlerin tarafları destekleme konusundaki taahhütlerini güçlendirmeye yönelik görevlerini yerine getirmelerine yardımcı olmayı hedefliyor.

Green Queen’den Jill Ettinger’in haberine göre, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında gerçekleştirilen çalışma ve çabaları yönlendiren ve yürüten BM İklim Değişikliği Üst Düzey Şampiyonları’nın hazırladığı yeni bir rapor, devam eden ormansızlaşma ve biyolojik çeşitlilik kaybının bir sonucu olarak, 2008 mali çöküşü kadar büyük, hatta daha kötü bir ekonomik felaket konusunda uyarıda bulunuyor. Uzmanlar, dünyanın önde gelen gıda ve tarım şirketlerinin 2030 yılına kadar yüzde 25'ten fazla değer düşüşüyle ​​karşı karşıya kalacağı konusunda uyarıyor.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, COP26 Başkanı Alok Sharma ve BM İklim Değişikliği Üst Düzey Şampiyonları Nigel Topping ve Dr. Mahmoud Mohieldin tarafından New York'taki İklim Haftası sırasında sunulan yeni raporun bulguları, finans kuruluşlarına acil bir uyarı niteliği taşıyor: “Emtia kaynaklı ormansızlaşmayı bir an önce ortadan kaldırın.”

Ormansızlaşma etkisi

“Ormansızlaşmanın emisyonları artırmaya yönelik olumsuz katkısı ve ormanların ve karasal ekosistemlerin karbonu azaltmadaki benzersiz rolü nedeniyle, finans sektörü, ormansızlaşmayla ilgili emisyonlardan hızlı bir şekilde uzaklaşmalı” diyen Sharma “Emtiaya Dayalı Ormansızlaşmanın Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Mali Sektör Taahhüt Mektubu'nu imzalamak tedarik zincirlerinize önemli bir mesaj anlamına gelir ve böylece toplu eylemin gücünden yararlanılabilir. Hem doğal varlıkların hem de ekosistem hizmetlerinin azalması göz önüne alındığında, finanse edilecek fiziksel riskler akut durumdadır. Eylemin faydaları ise dönüştürücü niteliktedir. Değerli gezegenimizi korumak için doğru seçim açıktır” şeklinde uyarıda bulunuyor.

Bulgular, dünyanın en büyük gıda ve tarım firmalarından 40'ının 2 trilyon doların üzerinde bir kayıp yaşayabileceğini gösteriyor.

2 trilyon dolarlık kayıp riski

Yeni rapor, türünün ilk örneği olma niteliği taşıyor. Rapor, Kaçınılmaz Politika Tepkisi’nin (IPR) yüksek güvenilirliğe sahip, gerçekçi ve politika tabanlı senaryosundan yola çıkıyor. Temel bulguları arasında doğanın küresel etkisinin ne kadar önemli olduğu yer alıyor. Bulgular, dünyanın en büyük gıda ve tarım firmalarından 40'ının 2 trilyon doların üzerinde bir etki görebileceğini gösteriyor. Rapor, karbon fiyatlandırması, doğaya dayalı çözümler için sübvansiyonlar, durum tespiti yükümlülükleri ve ormansızlaşma yasakları dahil olmak üzere bir dizi geçiş riskinin mali etkisini de değerlendiriyor.

Rapora göre, piyasalar arazi kullanımındaki geçişleri hesaba katmıyor. Uygulanan politikalar ve tüketici taleplerine yönelik değişiklikler, gıda ve tarım sektörlerinde 2008 mali kriziyle eşit düzeyde ‘kalıcı değer kaybına’ neden olabilir deniliyor. Bu sektörlerdeki liderler için tahmin edilen değer kaybı, yıllık ortalama yüzde 7’den fazla olarak öngörülüyor. Bu da 2030 yılında bu sektörlerin ve bu sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin yüzde 26 oranında değer kaybedeceği anlamına geliyor. Bu, aynı zamanda, yatırımcıların 150 milyar dolardan fazla zarar edeceğine işaret ediyor.

Rapor, kritik olarak, felaketi önlemek için herhangi bir önlem alınmazsa, bunun döngüsel bir şok değil, kalıcı kayıplar yaratacağını altını çiziyor. İyi haber ise, raporun hazırlanmasına katkı sunan analistlerin, sürdürülebilir teklifleri artırmaya yönelik hızlı çabaların ve ormansızlaşmayı önleyen operasyonel değişimlerin ‘tüm potansiyel kayıpları’ azaltabileceğini söylemeleri.

Liderlik fırsatları

Topping, “Yatırımcılardan doğa ve ormansızlaşma konusunda bir miktar liderlik görüyoruz ancak yeterli değil. Yönetimi altında 8,7 trilyon dolardan fazla varlığa sahip 30'dan fazla Finans kuruluşu, hedef tarihi 2025 yılı olan Emtia Kaynaklı Ormansızlaşmayı Ortadan Kaldırmaya İlişkin Mali Sektör Taahhüt Mektubu'nu şimdiden imzaladı. Liderler, neyin mümkün olduğunu gösteriyor ve yeni analizimizin de altını çizdiği gibi portföylerindeki finansal, düzenleyici ve itibari risklere karşı kendilerini koruyorlar” şeklinde konuşuyor.

Mohieldin ise, “Kasım ayındaki COP27'ye kadar, küçük toprak sahiplerini, yerli halkları ve yerel toplulukları merkeze alan, doğaya dayalı çözümleri destekleyen karbon kredilerine yatırım yaparak daha dayanıklı bir ekonomiye geçişi hızlandırmaya yardımcı olacak yatırımcılara ve işletmelere ihtiyacımız var” diye ekliyor.

Rapor, doğa açısından olumlu bir geleceğin faydalarından yararlanma fırsatının önemli olduğunu söylüyor. Bunun, biyo-gübre, alternatif proteinler ve doğaya dayalı karbon kredileri gibi fırsatlar da dahil olmak üzere, piyasaya 4,5 trilyon dolarlık değer kattığına işaret ediyor.

Doğa riski yatırım riski anlamına geliyor

Rapor, dünyanın önde gelen şirketlerini 2025 yılına kadar emtia kaynaklı ormansızlaşmayı portföylerinden çıkarmaya ve doğaya dayalı çözümler bulmaya çağırıyor. Ayrıca onları arazi geçişinden kaynaklanan fırsatları anlamaya ve değerlendirmeye ve sadece arazi geçişi politikalarını savunmaya çağırıyor.

Schroders Group CEO'su Peter Harrison, “Araştırma, yatırımcılar olarak bizim riskleri anlama ve fırsatları belirleme konusunda doğanın oynaması gereken kritik rolün altını çiziyor. Gerçek çok açık, doğa riski, hızla yatırım riskinin ayrılmaz bir faktörü haline geliyor. Bu nedenle, ormansızlaşmanın olmadığı bir geleceği hızlandırmak, müşterilerimize karşı güvene dayalı görevimizin merkezinde yer almalı. Aktif bir yönetici olarak, sağlam, uzun vadeli getiriler sağlarken reel ekonomi üzerindeki etkimizi kullanmaya ve yeni çözümler üretmeye, doğa üzerinde somut bir etki yaratmaya kararlıyız” şeklinde konuşuyor.

Hindistan “net sıfır” karbon emisyonunu hedefleyen iklim planını onayladı

 

Karbon emisyonlarına hidrojen çözümü

 

Erdoğan: Hedefimiz 2053 yılında net sıfır emisyon

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)