<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemFikirtepe’de arsa sahipleri teklifi az buldu ihaleyi iptal ettirdi----

Fikirtepe’de arsa sahipleri teklifi az buldu ihaleyi iptal ettirdi

Fikirtepe’de arsa sahipleri teklifi az buldu ihaleyi iptal ettirdi
19 Mart 2018 - 05:03 www.finansingundemi.com

Fikirtepe’de arsa sahiplerinin yüzde 98’i bir inşaat firması ile anlaştı. Yüzde 2'si ise teklifi yetersizi bulup mahkemeye itiraz etti. Mahkeme bir ilke imza atarak “Anayasa ile güvence altına alınan mülkiyet hakkını ihlal" dedi. İhaleyi iptal etti

Kentsel dönüşümde simge bölgelerden biri olan İstanbul Fikirtepe’de idare mahkemesi önemli bir karar verdi. Fikirtepe’de proje sahibi olan firmalardan Tepe-Sera Adi Ortaklığı, bölgedeki 160 kadar arsa sahibinin paylarını satın almak için harekete geçti. Yürütülen görüşmeler sonrası 149 kişi ile anlaşmaya varıldı. Ancak arsa sahiplerinden 12’si, kendilerine düşük teklif verildiğini belirterek anlaşmaya imza atmadı. Yasa gereği, üçte iki çoğunluk yakalandığı taktirde, kalan kesimin sahip oldu arsalar ihale ile satılabiliyor. İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü de anlaşmaya imza atmayan kişilerin hissesini ihale yolu ile sattı.

USULE UYGUN YAPILMADI

Arsa sahipleri, yapılan işlemin hatalı olduğu gerekçesi ile İstanbul İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Bir kısım hak sahibi adına davayı açan Avukat Ahmet Çetinkaya’nın sunduğu dava dilekçesinde, ihalenin usulüne uygun yapılmadığı, başka kişilerin ihaleye katılımının sağlanmadığı savunuldu. Dilekçede, uygulamanın parsel bazında yapılması gerekirken ada bazında yapılmasının hukuka aykırı olduğu görüşü savunuldu.

Davalı konumdaki İstanbul Valiliği adına yapılan savunmada ise, yapılan işlemin hukuka uygun olduğu görüşüne yer verildi. Savunmada, sözleşme hükümlerine aykırılık söz konusu ise davanın, idari yargı yerine adli yargı mahkemelerinde açılması gerektiği savunuldu. Yine davalı konumdaki Tepe-Sera Adi Ortaklığı adına yapılan savunmada ise, proje alanında yüzde 98 oranında anlaşma sağlandığı kaydedildi. Savunma dilekçesinde, tüm arsa sahiplerine eşit miktarda tekliflerin yapıldığı kaydedildi.

MÜLKİYET HAKKI VURGUSU

Mahkeme, tarafların savunma ve delillerini aldıktan sonra kararını geçen hafta taraflara ulaştırdı. Mahkeme kararında özetle şöyle denildi: “Şirket, tüm arsa sahiplerine eşit teklif vermedi. Bazı arsa sahiplerine ayrıcalık tanındı. Usulüne uygun tebligat yapılmadı. Arsaların rayiç bedelleri bakanlıkça tespit ettirilmedi. Hisselerin satışı, davacıların, Anayasa ile güvence altına alınan mülkiyet hakkının devrine neden olur. Dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmuyor.” Mahkeme, yapılan ihale işlemini iptal etti. Bu karara, davalı tarafların itiraz hakkı bulunuyor. Davayı açan avukat Ahmet Çetinkaya, mahkemenin verdiği ihale iptali kararının Fikirtepe’de bir ilk olduğuna işaret etti.

Yıkıma başlamadık

TEPE İnşaat Genel Müdür Yardımcısı Murat Ankara, İstanbul 10. İdare Mahkemesi’nin verdiği kararla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Söz konusu davada muhatap Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü. İdare uzlaşma sağlamayan hissedarların payını ihaleyle satışa çıkardı. Payları satılan 12 hissedar duruma itiraz etti. Şimdi mahkeme kararı sonrası İdare gerekli itiraz ve adımları atacaktır. Biz hukukun üstünlüğüne inanan bir firmayız” dedi. Söz konusu kentsel dönüşüm alanı 13 bin 656 metrekare olduğunu belirten Murat Ankara, dava açan 12 kişinin projede yüzde 1’lik bir alanı temsil ettiğini dile getirdi. Dönüşüm alanında maliklerin yüzde 99’u ile anlaşma sağladıklarını söyleyen Ankara, şirketleri hakkındaki iddiaların da gerçek dışı olduğunu ifade etti. Ankara, proje alanında yıkım ve çalışmalara başlamadıklarını da sözlerine ekledi. (Hürriyet / Gülistan Alagöz)

YORUMLAR (12)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • yazık21 Mart 2018 02:05

    Bazı firmalar böyle zengin oluyor demek. Garibana herkes vursun. Okuyup anlayamayanlar mahkeme bile ıptal ettiyse kesin magdurlar haklı. Herseyin hakkını vereceksin.Burada bazıları yurdum insanını milleti küçümsemiş yazıklar olsun onlara

  • flamenco7220 Mart 2018 13:38

    2-) Benim başka bir önerim var: Trafik yoğun bölgelerde (mesela Yeldeğirmeni Moda, şişli, nişantaşı) Ada bazında projelere ek ticari otopark emsalleri verelim..Maliklerin daireleri arsa payında eksilme olmadan yenilensin ama birleştirilmiş arsaların altları devvvv ticari otoparkara dönüşsün..Ve mesela özel veya kamu otopark işleticileri binaları gelir paylaşımı ile hiç bir ücret ödenmeden yenilesin..Mesela fizibiliteye göre 20 yıl otopark geliri karşılığı adadaki tüm evler tarihi ve mimari dokuya uygun ve derli toplu bir şekilde yenilensin..Bu şekilde hem park sorununu çözersin, hem fazladan daire üretilmesi yüzünden altyapı yetersizlikleri doğmaz, hem inşaat sektöründe arz fazlası yaratmazsınız, hem dönüşümün finansmanını otomobil sahipleri yapmış olur, hem maliklerin arsa payları azalmaz, hem sözleşme bitiminde malikler için ek gelir ortaya çıkar, vesaire vesaire:)

  • flamenco7220 Mart 2018 13:29

    1-) Usule dayalı aykırılıklar dışında esasa yönelik önermeler de şaşırtıcı olmamalı..Zira 2/3 nitelikli çoğunluğa dair yaklaşım kamu yararından hareketle düşünülen bir durum..Özetle kamu yararından söz edebilmek için maliklerin oturduğu binanın depreme dayanıklı olmadığı, raporlarla tespitinin ardından, yaşamsal risk sebebiyle, itiraz eden maliklerin mülkiyet haklarına müdahalede kamu yararından söz edilebilir..BU o binaya özel bir durumdur..Bir adadan söz ediyorsak adadaki tüm binaların maliklerinin 2/3 ünün yıkın demesi bir şey ifade etmez..Zira, mesela kentsel dönüşüm alanı ilan edilmiş bir adada depreme dayanıklı bir binada maliksem, orada benim ve benim oturduğum binada ikamet eden diğer malik ve yerleşimcilerin yaşamsal riskleri yoktur..Dolayısı ile mülkiyete müdahalede de kamu yararından söz edilemez kanımca

  • emre20 Mart 2018 01:39

    kentsel dönüşümden önce mülklerine 100 bin lira verilse güle oynaya satacak adamlar şimdi 1,5 milyondan aşağı inmem diye diretiyor. bu türk halkına iyilik falan yaramaz. herkes çakallık peşinde. deprem olunca görürler..

  • Anonim Vatandaş20 Mart 2018 09:20

    Aynen katılıyorum dostum. Böyle düşünenlere iyilik falan yapmayacaksın.

  • emrah.19 Mart 2018 23:42

    İstanbul ilinde benim bildiğim kadıköy ilçesi diğer ilçelere göre daha zemini daha sağlam diye biliyorum ilginç olan en hızlı kentsel dönüşüm kadıköyde oluyor bıktım artık kamyonları ve şantiyeleri görmekten.

  • Jckdaniels19 Mart 2018 22:24

    İki tane mazmut kalkmış şirketleri savunmuş. Yok depremmiş , yok enkazmış, ne hükümetin nede şirketlerin derdi deprem . eğer bu işler deprem nedeni ile yapılsaydı önce avcılardan başlanırdı. Capişş ?

  • Anonim Vatandaş21 Mart 2018 12:33

    Önce Türkçeyi öğren, sonra eleştir. Sanırım mazbut demek istedin. Ama onun da anlamı derli, toplu, düzenli demek. Capişş?

  • SAİT19 Mart 2018 14:32

    %98 in anlaşması haklı oldukları anlamına gelmez.1 kişinin bile hakkı yenmemeli.kentsel dönüşümde oldu bittiye getiriliyor.yapılan binaların sağlamlığı şüpheli.zevksizliği kesin.eskilerin kötü olması dayatmanın doğru olduğu anlamına gelmez.

  • Anonim Vatandaş19 Mart 2018 16:34

    1 kişinin bile hakkı yenmemeli ne demek? Demorkasilerde hiçbir zaman yüzde 100 anlaşma olmaz. Çoğunluğun dediği olur. Türkiye uzun süredir deprem yaşamadığı için geçmişi çabuk unuttu.Bugün kentsel dönüşüm yapılacak alanların çoğu aslında hazine arazisi olan yerler. Yani bizim açgözlü fırsatçılarımız bilmiyorlar ki, bir depremde enkaz haline gelen evlerinin o arsalarını devlet bedavaya alacak.Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmayın! Şu anda 3 kuruş etmeyecek evler yenilenince gayri menkulünde hem kat mülkiyetli tapusu olacak, hem değeri artacak hem de güvenli hâle gelecek.Ama bunu düşünmek yerine, "ne kopartsam kârdır" mantığındaki birkaç kişi yüzünden çoğunluk mağdur oluyor.

  • Murat Kanda19 Mart 2018 14:06

    Yaşasın fikirtepe rantı.

  • Anonim Vatandaş19 Mart 2018 10:03

    Bu düpedüz saçmalıktır. Bu karar, "ben 1 daireme 2 daire-3 dükkan isterim" diyenler yüzünden bir türlü başlanamayan yıkımların müsebbibidir.Bir deprem olduğunda bu bina sahiplerinin çoğu, kendi külüstür binalarının enkazı altında fiyat pazarlğı yapabilirler. Ancak olan bir an önce ferah ve güvenli konut sahibi olmak isteyenlere oluyor.Ayrıca inşaat firması %98'le anlaşmış. Kalan %2 ye büyük ihtimalle diğerlerinden daha fazla hak verip anlaşmaya çalışacaklardır. Bu durum hakkaniyetli değildir. Diğer %98'in günahı ne?