FETÖ'cülere 'özel oda' modeli

Manisa Cumhuriyet Başsavcısı Akif Celalettin Şimşek, Manisa Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret etti. Şimşek, kentte yürütülen FETÖ soruşturmaları hakkında bilgi verdi. Manisa'da örgüte yönelik soruşturmaların 15 Temmuz'daki darbe girişiminden 10 ay önce başladığını dile getiren Başsavcı Şimşek, soruşturmalarda sona gelindiğini anlattı.

Başsavcı Şimşek, şunları söyledi: "Manisa'da 2015 Şubat ayı itibariyle başlayan ve iki yıldır devam eden bir ana dosya var. 15 Temmuz ve sonrası süreçte daha da netleşen FETÖ örgütünün idari ve mali yapılanmasıyla ilgiliydi. Ana dosyayla ilgili yaklaşık 10 aydır yürütülen bir bilirkişi incelemesi vardı. Daha önce Mali Suçları Araştırma Kurulu'na (MASAK) gönderdik, belli bir noktaya kadar getirdi. O dosyada sona gelmek üzereyiz. Ancak 15 Temmuz darbe girişiminin faili olarak gözüken şüpheli askerlerle ilgili yürüttüğümüzü soruşturma dosyası ayrı. O dosyayla ilgili bu ayın sonuna kadar iddianame hazırlanacak ve mart ayı içerisinde davaların başlayacağı kanaatindeyim. İlk olarak darbe gecesi faaliyeti olan rütbeli askerlerle ilgili davayı açacağız" dedi. Şimşek, FETÖ'den tutuklu bulunan kişilerin yargılanacağı Manisa Adliyesi'ndeki salonla ilgili çalışmaların sürdüğünü, 15 Şubat'ta hazır olmasının beklendiği açıkladı.

Tek bir dosya üzerinden dava açılmayacağına dikkati çeken Başsavcı Şimşek, "20'ye yakın soruşturma numarası olan dosya var. Bu dosyaların içinde akademisyenler, polisler, eğitim camiası, adliye personeli gibi birçok kesim yer alıyor. Sadece hakim, savcı ve mülki idare amirleri İzmir'deki İstinaf Mahkemesi'nde yargılanacak" diye konuştu. Başsavcı Şimşek, Manisa il merkezinde FETÖ'den işlem gören kişi sayısının 860 olduğunu ve bunlardan yaklaşık 400'ünün tutuklu olduğunu vurguladı.

"KOĞUŞ SİSTEMİNDEN ODA SİSTEMİNE GEÇİLECEK"
Manisa'da yeni bir cezaevi yapılacağını da duyuran Manisa Cumhuriyet Başsavcısı Akif Celalettin Şimşek, yer arayışı içinde olduklarını söyledi. Türkiye genelinde özellikle FETÖ'cüler için oda sistemli cezaevleri düşünüldüğünü belirten Başsavcı Şimşek, "Çünkü bunlar koğuşlarda pişmanlık gösterecek insanları da etkilemeye başladılar. Gerçekten bazıları neyin ne olduğunu bilmeden, bunları dini cemaat gibi görüyordu. Bu insanlar gelip bazı şeyleri bize anlatmak istiyorlar. Ama koğuşlarda bulunan kendilerinden daha üst düzeydeki kişiler tarafından engelleniyorlar. Biz bunların içeriden istihbaratını aldık.Tüm Türkiye genelinde bu istihbaratlar alındı. Adalet Bakanlığı da ilerleyen zamanda 'İtirafçı sayısı artsın' diye koğuş sisteminden oda sistemine geçilecek cezaevleri düşünüyor. Bunlardan bir tanesi de Manisa'da yapılacak. Yaklaşık 1000 kişi kapasiteli olacak. Hem belediye hem de Hazine arazilerinden yer bulma arayışı içindeyiz" dedi.

"NEVBAHAR İSİMLİ YAPIYLA BAŞLADI"
Başsavcı Şimşek, FETÖ lideri Fethullah Gülen'in Manisa'da geçirdiği dönemlere de atıfta bulunarak, "Fethullah Gülen, 1976 yılında Manisa'ya geliyor. Burada bir, iki yıl kalıyor. O tarihte 'Nevbahar' isminde grup veya cemaat ayağının yapılanmasına giriyor. Kendisine yakın yaşlardaki, samimi bulduğu insanlarla yapı içerisine giriyor. Bu yapı o tarihlerde başlıyor. İdari mali yapılanma işlerinin Manisa'da başlayıp, İzmir'de güçlenip sonra ekonomik imkan ve durumlara göre tüm Türkiye'ye yayıldığı da net. Bizim gibi insanları ya emekli ettirdiler ya kıyıya köşeye attırdılar. Biz o süreçleri çok zor geçirdik. Benim 2009'dan 2014 yılı 17 Aralık'a kadar çektiğimi Allah bilir. O kadar haince, düzmece şeylerle meslekten uzaklaştırmak için gayret gösterdiler ki. Şimdi bu insanlar çıkmış bana kul hakkından bahsediyorlar" dedi.

TERÖR SAVCISINA SUİKAST İDDİASI
Başsavcısı Şimşek, terör olaylarına bakan savcı Kazım Özsoy'a suikast iddialarıyla ilgili soru üzerine de şunları söyledi: "Bir şüpheliyle ilgili uzun süredir devam eden bir takip vardı. Taahhüt edilen ücretin büyük bir kısmının teslimi sırasında suçüstü yapılan şüpheli yakalandı. Şüpheli kendisine kimlerin bu talimatı verdiğini, amacının da ne olduğunu ifadesinde itiraf etti. Bu konuyla ilgili yakın zamanda dava açılacak. Bunu yapanlar FETÖ örgüt üyesi olarak gözüküyor. Bir yerde oturulmuş, konuşulmuş, camianın önemli kişileri tarafından kararlaştırılmış. Soruşturmalar bunları ciddi derecede rahatsız etti, işi bu noktaya getirmişler. Olayı yanlı bir noktaya çekmek için özellikle Doğu, Güneydoğu kökenli bir kişiyi bu işte kullanıyorlar. 'Yarın, öbür gün bu işi PKK'ya yıkarız' diye düşündüler."