Fethullah Gülen Green Card'ı nasıl aldı?

ABD'nin başkenti Washington DC'de 15 Temmuz darbe girişimini anlatan gazeteci Nedim Şener, "15 Temmuz darbe girişimi, her ne kadar hükümeti devirmeyi amaçlamış olsa da tüm Türk halkına karşı işlenmiş büyük bir suçtur." dedi.

Washington DC merkezli düşünce kuruluşu Turkish Heritage Organization (THO) tarafından düzenlenen "Türkiye'deki 15 Temmuz Darbesinin Ardından" başlıklı panele eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı İsmail Hakkı Pekin, emekli albay ve askeri hakim Ahmet Zeki Üçok ve gazeteci Nedim Şener konuşmacı olarak katıldı.

Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz gecesi kalkıştığı darbe girişiminin sadece hükümeti ve AK Parti'yi hedef almadığını, ülkedeki hemen her kesimi hedef aldığını anlatan Şener, darbenin başarılı olması halinde kendilerinin de AK Partililer gibi infaz listelerinde yer aldıklarını kaydetti.

"15 Temmuz darbe girişimi, her ne kadar hükümeti devirmeyi amaçlamış olsa da tüm Türk halkına karşı işlenmiş büyük bir suçtur." ifadelerini kullanan Şener, bu suçu işlemiş olan bir kişiyi ABD'nin mutlaka iade etmesi gerektiğinin altını çizdi.

GÜLEN, GREEN CARD'I NASIL ALDI?
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ABD'de yasal ikamet izniniz (Green Card) nasıl aldığıyla ilgili birçok soru işaretinin olduğunu ifade eden Şener, o dönem ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatından (CIA) emekli eski istihbaratçıların Gülen'e referans mektubu yazdıklarını belirtti.

Şener, aynı dönemde Türkiye'deki diğer dinlerin temsilcilerinin FETÖ elebaşına referans mektubu yazmayı reddetmelerine karşın eski istihbaratçıların ve o günün Amerikan büyükelçisinin Gülen için referans mektubu vermesinin düşündürücü olduğunu vurguladı.

FETÖ elebaşı Gülen'in dini bir önder olmadığı gibi "yalan" ve "sahtekarlık" üzerine kurulu bir düzenin tepesinde olduğunu kaydeden Şener, 2012 yılında Pensilvanya'daki Sandy Kasırgası'ndan zarar görülmemesi için Gülen tarafından yazılan duaların ortaya çıktığını hatırlattı. Şener, Gülen'e inanan birçok kişinin, sırf onun duası sebebiyle FETÖ mensuplarının yaşadığı yerlerin zarar görmediğine inandığını anlattı.

"GÜLEN ABD İÇİN DE AÇIK BİR TEHDİTTİR"
ABD'deki birçok kurumun Türkiye'de yaşananların gerçek boyutunu görmek istemediğini savunan Şener, "Gülen sadece Türkiye için değil, ABD için de açık bir tehdittir." dedi.

Genelkurmay İstihbarat Başkanı Pekin ise "FETÖ'nün en tehlikeli yanı gizli olması, mensuplarını özel yetiştirmesi ve en nihayetinde Türkiye'de yönetimi ele geçirme amacıydı." değerlendirmesini yaptı.

"FETÖ TAMAMEN DAĞITILANA KADAR MÜCADELE SÜRDÜRÜLMELİ"
Türkiye'de FETÖ'cülerin hala tehlike arz ettiğini vurgulayan Pekin, tedbirli olunması gerektiğine işaret ederek, "Bir girişim daha olabilir; bu yüzden FETÖ tamamen dağıtılana kadar mücadele sürdürülmelidir." şeklinde konuştu.

Türkiye'nin kaosa sürüklenmek istendiğini kaydeden Pekin, bir yandan PKK ve DAEŞ gibi terör örgütleriyle mücadele ederken, öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik bir suikast girişiminin bu tür bir kaos amacına hizmet edeceğini hatırlattı ve "dikkatli olunması" çağrısında bulundu.

"15 TEMMUZ'UN ARDINDAN MİLLET, ERDOĞAN'IN ARKASINDA KENETLENDİ"
15 Temmuz'un ardından milletin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın arkasında kenetlendiğine vurgu yapan Pekin, "FETÖ söz konusu olduğunda Cumhurbaşkanı ile beraber hareket etmek zorundasınız." şeklinde konuştu.

15 Temmuz "travmasını" ABD'nin iyi okuyamadığı yorumunda bulunan Pekin, "ABD 11 Eylül'de nasıl bir travma yaşadıysa Türkiye de 15 Temmuz'da benzer bir travma yaşamıştır." dedi.

FETÖ mensuplarının Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde nasıl yavaş yavaş yükseldiklerini anlatan emekli albay ve askeri hakim Üçok da önemli istatistikler vererek 15 Temmuz'un gerçek bir darbe girişimi olduğunu vurguladı.

İlk kez 1986 yılında FETÖ mensuplarının askeri liselere giriş sınavı sorularını çaldıklarının tespit edildiğini ifade eden Üçok, 1986-2006 arasında yaklaşık 30 bin, 2006-2015 arasında ise yaklaşık 40 bin kişinin bu yolla TSK'ya girdiğini belirtti.

"GENERALLERİN YÜZDE 45'İNİN KARIŞTIĞI BİR DARBE GİRİŞİMİ OYUN DEĞİLDİR"
"FETÖ'cüler ordu içinde darbe yapacak kadar güçlüydüler." diyen Üçok, FETÖ mensuplarının ve bazı başka çevrelerin "darbe değil, tiyatro" iddialarının tamamen asılsız olduğunu dile getirdi.

15 Temmuz darbe girişimine Kara Kuvvetleri Komutanlığındaki generallerin yüzde 32'sinin, Deniz Kuvvetleri Komutanlığındaki generallerin yüzde 59'unun ve Hava Kuvvetleri Komutanlığındaki generallerin yüzde 54'ünün karıştığını ifade eden Üçok, "TSK bünyesindeki generallerin yüzde 45'inin karıştığı bir darbe girişimi oyun değil, gerçek bir girişimdir." şeklinde konuştu.

FETÖ'nün kanlı bir terör örgütü olduğunu 2009 yılında gördüğünü anlatan Üçok, "FETÖ ile ilgili ilk soruşturmayı açtığımda, beni 13 yaşındaki kızımın böbreklerini sökerek öldürmekle tehdit ettiler." ifadelerini kullandı.