ABD Merkez Bankası (FED), politika faizini değiştirmedi,
faiz artırıma ilişkin yönlendirmede kullanılan "sabırlı" ifadesini kaldırdı. Bu açıklamanın ardından FED'in Haziran ayındaki toplantısında
faiz artırımına gidebileceğine yönelik beklentiler kuvvetlendi. Habertürk ekonomi yazarı Abdurrahman Yıldırım bugunkü köşesinde Fed'in Türkiye piyasası üzerindeki etkilerini kaleme aldı.
İşte Yıldırım'ın o yazısı;
ABD Merkez Bankası (FED), haziran ayına yoğunlaşmış olan ilk
Faiz artırımını sonbahara öteledi. Dün gerçekleştirdiği faiz kararı toplantısında FED iki önemli değişiklik yaptı.
■ Bu değişikliğin ilki, küresel piyasaların da beklentisi olan faiz artırımında “sabırlı” olunacağı kelimesinin çıkarılmasıydı. Açıklamadan bu çıktı. Ama bunun hemen nisan ayındaki toplantıda faiz artırımı anlamına gelmediği belirtildi. Basın toplantısında Başkan Yellen, haziran ayında faiz artırımı ihtimalini dışlamadı. Ancak doların değerlenmesi konusundaki rahatsızlığı ve FED üyelerinin yıl sonu politika faizi tahminleri dikkate alınınca artırımın sonbahara kalması daha yüksek ihtimal.
■ Dünkü asıl büyük değişim ve piyasaları pozitif etkileyen unsur, faiz artırımına da karar verecek olan FED üyelerinin yıl sonu için politika faizi tahminlerinin yarı yarıya düşmesiydi. 2015 sonu için, aralık ayındaki yüzde 1.125’lik ortalama faiz tahmini mart ayında yüzde 0.625 düştü. Şu anki faiz oranı yüzde 0.25. Geçmişteki faiz indirimi veya artırımı adımları en küçük çeyrek puan şeklinde olmuş. Eğer faiz artırımı adımları bu şekilde olacaksa FED bu yıl tek bir artırım yapabilir, bilemediniz 1.5. Bunun ideal zamanı da eylül gibi görünüyor.
■ Ne oldu da son bir çeyrekte FED üyelerinin faiz tahminleri dramatik şekilde düştü? ABD büyümesinde küçük oranlı yavaşlama bir etken ama en önemli faktör bu sırada doların hızla değerlenmesinde yatıyor. Aralıktan marta kadar dolar 1.25 Euro’dan 1.04’e yüksedi. 6 büyük para birimine karşı değeri 88’den 100’e çıktı. Euro’ya karşı değerlenme yüzde 17, 6 para birimine karşı yüzde 14 düzeyinde. Son 3 ayda FED üyelerinin tavrını ve yıl sonu politika faizi tahminlerini değiştiren en önemli gelişme bu olsa gerek.
■ Dolar zaten FED’in faiz artırımı ihtimali ve ABD ekonomisindeki toparlanmayla değerleniyordu. Ama bu sırada Avrupa bölgesinin parasal genişlemesiyle Euro’da beklenmedik düşüş yaşanması, Japonya’nın parasal genişlemeye gitmesi ve yenin zayıflığı, doların yükselişini daha ivmelendirdi. Nitekim dün Başkan Yellen, “Dolardaki güçlenmeyle ihracatın zayıfladığını görüyoruz” diyerek kurdan duyduğu rahatsızlığı belli etti. ABD’nin dahi büyük kur değişimlerine karşı kayıtsız kalamayacağını ortaya koydu. Kısa sürede hızla değer kazanan dolara FED en etkili silahıyla, faizle müdahale etmiş oldu. 7 yıl aradan sonra artıracağı faizi öteleyerek yaptı bunu.
■ FED kura kayıtsız kalamayacağını gösterdiğine göre, Avrupa’nın ekonomik açıdan kısmen toparlanmaya başlamasını beklemeye de koyulabilir. Bu sırada ABD’de enflasyonun yüzde 2 hedefine doğru çıkması, istihdam verilerinin daha güçlenmesi de söz konusu olabilir. Aradan geçecek zamanda Avrupa en zayıf aşamayı geçtiğinden ve parasal genişlemeye ihtiyacı azaldığından, FED, zayıf Euro’nun rekabetinden kurtulmuş olarak, faiz artırımı şansını yakalayabilir. Bu da doları daha az değerlendiren bir sonuç yaratabilir.
FED KARARI TÜRKIYE’YE NEFES ALDIRIR
■ Doping gibi tanımlanacak FED kararı küresel piyasalarda risk alma iştahını artırır, sermaye akımlarını hızlandırır. Çünkü belli bir zaman kazanıldı. FED’in geçmişteki benzer adımlarının yarattığı etkiye ve bu etkinin süresine bakınca, risk alma iştahının en azından birkaç haftalığına canlılığını koruyacağı tahmin edilebilir. Sermaye akımlarından gelişmekte olan ülkelere ve bu arada Türkiye’ye de belli bir pay düşebilir. Sermaye çıkışları zayıflarken, sermaye girişleri kuvvetlenebilir.
■ Sermaye akımlarının güçlenmesine paralel bütün varlık fiyatları daha yükselebilir. TL değerlenebilir ki, zaten dün gece dolar 2.57’nin altına düştü. Yurtiçinde tatlıya bağlama ve faizi sabit bırakmanın yapamadığını parite yaptı. Faizler düşebilir ve hisse senetleri prim yapabilir.
■ Olumsuz küresel koşullar yanında yurtiçinde seçim ve siyasetin gölgesi altında bunalan finansal piyasalar nefes alma şansını yakaladı.