<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiFED gelişen ekonomileri nasıl etkileyecek----

FED gelişen ekonomileri nasıl etkileyecek

FED gelişen ekonomileri nasıl etkileyecek
16 Haziran 2013 - 10:02 www.finansingundemi.com

Piyasalar FED'in yeni hamlesini beklerken gelişen ülkeler bu sürecin nasıl üstesinden geleceğini düşünüyor

Piyasalarda herkes ABD Merkez Bankası’nın ne zaman aşırı gevşek para politikasını sonuçlandıracağını konuşuyor.
FED’in EQ’leri azaltma planı ile ilgili düğümün 18-19 Haziran’da yapacağı toplantılarda çözmesi bekleniyor. Mayıs ayında Bernanke’nin gelecek birkaç aylık dönemde verilerin takip edileceğini buna göre kesintilerin başlatılacağını açıklaması ile tüm dünya piyasaları tedirgin olurken en çok etkilenen gelişmekte olan ülke (EM) ekonomileri oldu.
ABD tahvil faizlerindeki yükseliş ve kriz döneminde en çok paranın girdiği ekonomilerden paranın çıkacak olması algısı faizleri yukarı çekerken kurlarda sert dalgalanma yaşandı.
FED’in tahvil alımını azaltması EM’ler için önemli dönüm noktalarında biri olarak görülebilir.
Morgan Stanley’nin konuya dair hazırladığı raporda, ani duruş değerlendirildi. EM’lere para akışının aniden durması finans piyasalarında önemli hareketlilik yaratacağı görüşen yer verilen raporda benzer olaylar hatırlatıldı.
Son 30 yılda EM’ler üzerinde pek çok olay etkili oldu.
Tarih sıralaması ile bakıldığında 1970’lerin sonundan 1981’e kadar Latin Amerika krizinde yaşandı. Meksika’da başlayan borç ödeyememe sıkıntısı benzer özellikteki Latin Amerika ülkelerine yayıldı. IMF’nin başlattığı bir dizi yapısal uyum programı ile büyük miktarlarda borçlar zarar yazıldı bankaların sermayeleri azaltıldı. 1970’li yılların ortasındaki Venezüella’daki petrol krizi ile tetiklenen Latin Amerika krizinde EM’lerde ABD’den alınan kredi sendikasyonları 51 milyar dolar ile 1981’de zirve yaptı.
Meksika’da yaşanan ani durma EM bankalarındaki ABD borçlanmaların yüzde 50 düşmesine neden olurken ekonomilerde kayıp yıllar olarak nitelendi.
1994 yılında yine Meksika krizi ile gündeme geldi. 1982 yılında ekonomik kriz yaşayan ve dış borçlarını ödeyemeyeceğini açıklayan ülke 1986 yılında IMF ile stand-by anlaşması yaptı. Hedefin yüzde 160 üzerindeki enflasyonu ve 1988-1994 yılları arasında kur rejiminde yapılan değişiklikler sonrasında tavanı kaydırılabilen bir kur bandı takip edildi. Bu süreçte EM’lere para akışı yeniden hız kazanarak yeni zirveleri gördü.
1997’de Asya krizi para akışını yeniden para akışında yeni bir dalgalanma oluştururken, 1998 Rus ekonomisinin durması para akışının terse dönmesine neden oldu. 98-99 yıllarında gelişmeler ile pek çok EM ekonomisi zor girerken Latin Amerika’da yüzde 40 düşüş yaşandı.
2008-12 büyük finansal kriz ise ABD’de patlak verip tüm dünyayı etkisi altına alan bir süreç oldu. Hala etkilerinin hissedildiği krizde ilk etapta EM’lere merkezlerin parasal genişleme hamleleri ile büyük miktarda da akış yaşandı.  2011’in ikinci yarısı ile Euro bölgesi borç krizi ilk etapta EM’leri yıldız yapsa da büyüme noktasında sorunların yaşanmaya başlaması ile EM’ler de sorgulanmaya başladı.
Şimdi ise FED’in muslukları kısma operasyonu EM’leri tarafından tedirginlik ile beklenen bir adım olarak gündemde.
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)