Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vahdettin Ertaş, faizsiz
finans kuruluşlarının hizmet verdiği ülke sayısının 70’i aştığını, bu ürünlerin toplam değerinin yıl sonunda 1.9 trilyon doları aşmasının beklendiğini söyledi.
Ertaş, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve İslam Kalkınma Bankası iş birliğiyle düzenlenen “İslami Finansman Araçları: Türkiye için Beklentiler ve Fırsatlar” konulu konferansta yaptığı konuşmada, son yıllarda faizsiz
finans sektörünün yıllık ortalama yüzde 15’in üzerinde büyüdüğünü söyledi. Bu ilkelere göre faaliyet gösteren finansal kuruluşların hizmet verdiği ülkelerin sayısının da 70’i aştığına işaret eden Ertaş, bu ürünlerin toplam değerinin bu yıl sonunda 1.9 trilyon doları aşmasının beklendiğini bildirdi. Global likidite koşullarına ilişkin belirsizliklerin arttığı şu günlerde, Türkiye ekonomisinin GSYİH oranı yüzde 35 düzeyindeki düşük kamu borcu, yüzde yüzde 1.5-2 aralığındaki bütçe açığı, güçlü bankacılık sistemi ve ihraç pazarları çeşitliliğine sahip olduğunu söyleyen Ertaş, böylelikle sağlam, dinamik ve geniş yatırım imkânları sağlayan bir ekonomi konumunda bulunduğunu söyledi.
KÖRFEZ FONLARI FAİZSİZ FİNANSAL ÜRÜNLERİ TERCİH EDİYOR
Ertaş, İstanbul
Finans Merkezi Projesinin hedeflerinden birinin de Türkiye’yi faizsiz
Finans ürünlerinin önemli küresel merkezlerinden biri haline getirmek olduğunu, bunun için gerekli bölgesel avantajlara, arz ve talep tarafında yüksek potansiyele sahip olunduğunu kaydetti. Ertaş, şöyle devam etti:
“Öncelikle çok yakınımızda yer alan dost ve kardeş Körfez ülkelerinde ve Asya’da önemli bir tasarruf fazlasının bulunduğunu ve bu fonların güvenle yatırım yapacakları faizsiz finansal ürünleri tercih ettiklerini biliyoruz. Bunun yanı sıra ülkemiz nüfusunun yüzde 99.9’u da Müslüman. Dolayısıyla bu ürünlere düşünce olarak yabancı değiliz. Talep tarafındaki bu potansiyelin yanı sıra, arz için de önemli avantajlarımız var.”
“YATIRIMLARIN FİNANSMANINDA SERMAYE PİYASALARI ALTERNATİF OLARAK ÖNE ÇIKIYOR”
Türkiye’nin gündeminde otoyollar, 3. köprü, 3. havalimanı, hızlı tren, Kanal İstanbul gibi her biri 15-20 milyar dolarlık altyapı yatırımları bulunduğunu da hatırlatan Ertaş, bu yatırımlar için farklı finansman yöntemlerinin kullanılmasının hem kamu, hem de özel sektör için kaçınılmaz bir ihtiyaç olduğunu, bu noktada sermaye piyasalarının önemli bir alternatif olarak öne çıktığına dikkat çekti.
Ertaş, Bireysel Emeklilik Yatırım Fonları’nın kurulmasının ise mümkün hale geldiğine işaret ederek, “Bugün itibariyle bu tür fonlara katılan yatırımcı sayısı 300 bini, fon tutarı da 160 milyon doları aştı. Yine geçen hafta içinde Kurulumuz tarafından kabul edilerek Resmi Gazete’ye gönderilen yeni yatırım fonu düzenlememiz ile ‘Katılım Fonu’ adıyla sadece faizsiz finansman ürünlerine ve katılım bankacılığı prensiplerine uygun çalışan şirketlerin pay senetlerine yatırım yapacak yeni bir yatırım fonu türü tanımladık. Bu fonlara da çok büyük talep olacağını görüyoruz. İnanıyorum ki ülkemiz için yeni bir ilk olacak bu ürün de, sermaye piyasalarımızın gelişimine önemli bir katkı sağlayacaktır” dedi.
“DÜNYADA SUKUK İHRACI 131 MİLYAR DOLARA ULAŞTI”
Konuşmasında sukuk ihraçlarına da değinen Ertaş, “Hazine Müsteşarlığı’mız son 2 senede 3 milyar dolarlık, özel sektör firmalarımız da yaklaşık 1.4 milyar dolarlık ihraç gerçekleştirmiştir. Yeni düzenlemelerimizle bu rakamın önümüzdeki günlerde çok daha büyüyeceğine inanıyoruz” dedi. Küresel olarak bakıldığında ise sukuk ihraçlarının, 2012 yılında 131 milyar dolara ulaştığını açıklayan Ertaş, bu rakamın bir önceki yıla göre yüzde 54 oranında artış gösterdiğini kaydetti.
“İSLAMİ FİNANS ZARAR VERİCİ BANKACILIĞI DESTEKLEMEMEKTEDİR”
İslam Kalkınma Bankası Finansal Ürün Geliştirme Direktörü Sami Al -Suwailem ise İslami finanman ürünlerinin doğası gereği ekonomik faaliyetlerin içinde oluduğunu, ancak bu ürünlerin inovasyonla geliştirilmesi ve bu ürünlerin kendini tekrarlayan bir içeriğe sahip olmaması gerektiğini söyledi. Geleneksel finansmanın sıkıcı olduğunu ve riskleri de içerisinde barındırdığını savunan Suwailem, bu noktada sıkıcı bankacılıktan, alternatif ürünlere bir kayma olduğuni belirterek, “İslami finans bu noktada balans vererek, sıkıcı ve zarar verici bankacılığı desteklememektedir” değerlendirmesinde bulundu.