Hükümet her fırsatta 'faizi indir' çağrısına devam ederken Merkez Bankası Erdem Başçı da olumlu bir yaklaşımla nedenlerini açıklıyor. Hükümet büyümeye engel olduğu için faizin inmesini istiyor. Peki bu ortamda faizi indirmek olumlu olur mu?
Erdem Başçı, hükümetin baskısına dayanamayıp faizi indirirse sonuç ne olur? Ve bundan en çok kim zararlı çıkar? Milliyet ekonomi yazarı Güngör Uras bugünkü köşesinde
faiz indirimi olursa bunun sonuçlarını okuyucularıyla paylaştı.
İşte Güngör'ün o yazısı;
Bizde piyasa sinirlenince piyasanın ateşi ve de doların fiyatı yükseliyor. 10 Haziran’da dolar 2.09 TL iken, 16 Haziran’da 2.14 TL oldu. 17 Haziran’da 2.15 TL’yi gördü. Dün 2.12 TL’den satılıyordu.
Ne oldu da piyasanın ateşi önce çıktı, sonra birdenbire gerilemeye başladı?
Piyasanın kısa, orta ve uzun vadeli beklentileri var. Kısa vadeli beklentilerdeki belirsizlik piyasayı sinirlendiriyor. Sinirlenince de ateş hemen yükseliyor.
Önceki gün ABD Merkez Bankası‘nın (FED) toplantısı vardı. ABD’de enflasyon yok. Büyüme fena değil. Bu durumda “Acaba (1) FED piyasadan para çekme miktarını artırabilir mi? (2) Acaba FED faizleri yukarıya çekeceğinin sinyalini verir mi?“ endişesi vardı.
Görüldü ki (1) ABD piyasadan para çekme programını öne almıyor. Ekim kadar açıklanan miktarlarda parasal daralma sürdürülecek. (2)
Faiz artırımı şimdilik söz konusu değil.
Bunu gören piyasanın sinirleri gevşedi, ateşi düştü. Dolar fiyatı (şimdilik) 2.12 TL’ye indi. Eğer petrol fiyatlarındaki yükselmenin rüzgârı ve Irak hadisesi olmasa idi, dolar dün 2.10 TL’nin de altında işlem görürdü.
Orta vadede sorun enflasyon
Gelelim piyasanın “orta vade”deki görünümüne.
Orta vadede piyasanın sinirlenmesini gerektirecek nedenler yok. (1) ABD para sıkılaştırmasında acele etmiyor. (2) AB bırakınız sıkılaştırmayı parasal gevşemeye gidiyor. (3) ABD’de de AB’de de
faiz düşük. Bu ahval ve şerait altında endişeye, sinirlenmeye gerek yok... Para girişi devam edecek demektir.
Amma ve lakin, “orta vadede” keyif kaçıran bir başka tehlike var: Enflasyon tehlikesi var. (1) Dünyada petrol fiyatları artıyor. (2) Bizde gecikmiş ve yapılması gereken enerji zamları kapıda bekletiliyor. (3) Bu yıl iklim şartları tarım-gıda ürünlerinde üretimi düşürdü, fiyatları artırdı. (4) Geleneksel ramazan zamları sıraya girdi.
Bu 4 faktör enflasyonu yukarıya itecek.
Bu durumda ne yapılır? Faiz artırılır. Geliniz görünüz ki hükümet faizin indirilmesini istiyor. TCMB Başkanı mecburiyetten faizi indirecek.
Piyasanın siniri yatıştı
Orta vadede “Faizi indirme değil, bindirme zamanıdır”. Hükümet faizin indirilmesini neden istiyor? Faizin yüksek olmasının büyümeyi engellediği söyleniyor.
Halbuki bugünkü
Faiz oranlarıyla 2014 yılında büyümenin yüzde 4.5 oranında olabileceği belirtiliyor. Hükümet yetkilileri devamlı olarak; (1) Enflasyonu aşağıya çekmek arayışında talebin sınırlandırıldığını, (2) Cari açığı küçültebilmek için büyümenin yavaşlatıldığını, (3) Ucuz faizin öncelikle konutta, daha sonra da diğer varlık fiyatlarında balon oluşturduğunu, balonun büyümekte olduğunu tekrarlıyor.
Böyle bir tabloda faiz indirilmez. Faiz artırılır. Bu yazılanlar “Hariçten gazel okumak”tır. Hükümet yetkilileri faizin indirilmesinde ısrarcı olacak ve TCMB Başkanı baskıya dayanamayacak faizlerde indirime gidilecektir.
Sonunda ne olur diyerek merak etmeye gerek yok. Bizde yanlış ekonomi politikalarının uygulanmasından kimse sorumlu olmaz. Faturayı devamlı olarak saf ve bakir Türk halkı sesini çıkarmadan öder.