Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Dolar/TL kurunun 3.9830 ile yeni zirve görmesi, bono faizlerinde 2009 yılından bu yana en yüksek seviyesine yükselmesi sonrasında piyasalar yine aynı şeyi tartışmaya başladı: Merkez Bankası faiz artırsın.
Merkez Bankası son PPK’da “Her şey yolunda, bir aksilik olursa duruma bakarız” mealinde bir açıklama yaptı ancak piyasalar TCMB ile uzun zamandan bu yana aynı fikirde değildi. Madem TCMB’nin adım atmadığını gören piyasalar “işgören faizleri” yükseltti. Her ne kadar TCMB de kendi “İşgören faizini” (Ağırlıklı Ortalama Fonlama Faizi) Geç Likidite Penceresi’ne (GLP) dayayarak yüzde 12.25’e yükseltti.
Diğer yandan mevduat faizleri yüzde 14-15 bandına, kredi faizleri yüzde 16-19 bandına dayanmış durumda. “Gösterge (benchmark)” niteliğindeki tahvil faizleri de yükselmiş durumda.
Her ne kadar son PPK toplantısında TCMB politika faizlerini değiştirmese de “işgören faizler” çoktan yükseldi. 10 yıllık devlet tahvil getirileri; ihraç edilmeye başladığından bu yana ilk kez yüzde 13.22 getiriye yükseldi. Gösterge tahvil getirileri Nisan 2009’dan bu yana en yüksek seviyesi olan yüzde 14.31’i test etti.
Faiz artırarak tüm sorunlar çözülebilir mi?
İşte burada duralım. Zira 27 Kasım’dan 4 Aralık’a ertelenen ABD’deki Reza Zarrab davasının tedirginliği bir yandan, ha bugün ha yarın çözülecek denilen “vize gerginliği” diğer yandan sürerken faiz artırarak neyi çözebiliriz?
“Vize gerginliği” aslına bakarsanız başta ABD olmak üzere Batılı ‘müttefiklerimiz’ ile yaşadığımız gerginliğin ön yüzü.
Çok fazla konuşulmasa da OHAL ortamında Batılı iş insanları Türkiye’ye gelme konusunda çekimser kamayı tercih ediyorlar. Ha keza turistler... Ancak fiyatlarımızı ucuzlatarak onları çekebiliyoruz.
Başta Almanya olmak üzere Avrupalı finans kurumlarının Türkiye’ye olan limitlerinin azaltıldığı iddia edilip, AB fonlarının durdurulduğu haberleri gelirken, Türkiye’ye silah satışı konusunda zımni bir ambargo uygulanıyor. Tüm bu sorunları sadece Faiz artırarak çözebilir miyiz? Hiç sanmıyorum. Bu ortamda bir faiz artışı; sıcak para için yeni bir fırsat yaratmaktan başka bir işe yaramaz.
Ancak bu da hiç faiz artırmamamız anlamına gelmiyor. Temel politika değişikliklerinin beraberinde doğru zamanda gelecek; güçlü, derli toplu bir mali ve finansal paketin içindeki faiz artışı değişim ve dönüşüm konusunda önemli katkı sağlayan araçlardan biri olacaktır!
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.