Uluslararası
finans piyasalarındaki isabetli kriz tahminleri sayesinde "Dr. Kıyamet" olarak tanınan yatırım uzmanı Marc Faber, gelişmekte olan ekonomilerdeki varlık fiyatlarındaki düşüşün alım fırsatı yarattığını belirterek, uzun vadeli yatırım için Türkiye, Rusya, Çin, Hindistan ve Brezilya'dan hisse almayı tercih edebileceğini kaydetti.
Gloom Boom & Doom Report'un sahibi ve fon yöneticisi Faber, AA muhabirinin sorularına cevaben gelişmekte olan ekonomilerde son dönemde görülen kırılganlıklara karşın uzun vadeli yatırım fırsatlarının devam ettiğini söyledi.
Gelişmekte olan ekonomilerdeki varlık değerlemelerinin yaşanan düşüşlerle birlikte düzeltmeye uğradığını ifade eden Faber, "Gelişmekte olan ekonomilerde yeniden iyileşmeyi görebiliriz. Ben yatırımcı olarak ABD hisselerine yatırım yapmak için artık çok geç olduğunu düşünüyorum. Eğer 7-10 yıllık dönemde yatırım için fikrimi sorarsanız, önceki en yüksek seviyelerine yeniden ulaşmış ABD hisselerine yatırım yapmaktansa, Türkiye, Rusya, Çin ve Hindistan hisselerine yatırım yapmayı tercih ederim" diye konuştu.
Gelişmekte olan ekonomilerin uzun vadeli yatırımcılar için yüksek kazanç getirebileceğini belirten Faber, "Bu ülkelerdeki hisseler ciddi oranda bir düzeltmeye maruz kaldı. Eğer bir miktar daha kırılganlığı göz alınabilirse, gelişmekte olan ekonomilere yatırım yapmayı tercih ederim. Çünkü mevcut fiyatlar oldukça düşük seviyede" ifadelerini kullandı.
Gelişmekte olan ekonomilerde daha yavaş bir büyüme trendinin devam ettiğine işaret eden Faber, gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinde ciddi değer kayıpları yaşadığını, önümüzdeki dönemde de bir miktar değer kaybının görülebileceğini söyledi.
"Türkiye faiz artırırsa ekonomi sıkıntıya girer"
Faber, "Gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinde bir miktar daha değer kaybı olabileceğine yönelik bir trend var. Gelişmekte olan ekonomiler para birimlerine stabilite kazandırmak adına
faiz oranlarını artırabilirler. Fakat
Faiz artışının ekonomik büyüme üzerinde olumsuz etkileri olacaktır. Hükümetler genellikle para birimindeki değer kaybını, ekonomik yavaşlamanın yaratacağı yakın vadeli risklere tercih ederler" dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın son faiz artışını da değerlendiren Marc Faber, "Ben yargılayamam. Fakat eğer mevcut faiz artışı enflasyonu ve TL üzerindeki baskıyı frenlemezse yeni faiz artışı olabilir. Fakat eğer faiz artırılırsa ekonomi yakın vadede ciddi sıkıntıya girer" dedi.
"Rusya'ya yaptırım uygulanmamalı"
Kırım merkezli uluslararası gerilimin Batı'nın durumu yanlış okumasından kaynaklandığını belirten Faber, "Kırım'daki gelişmeler pek pozitif değil. Fakat ekonomik yansımalarının sınırlı olacağının düşünüyorum. Rusya açısından gerilim artabilir. Fakat ben yaptırımların son derece anlamsız olduğunu düşünüyorum" dedi.
Kırım'ın Rusya için stratejik bir anlam ifade ettiğini ve Batı'nın Ukrayna'daki değişimi destekleyerek "fazla ileri gittiğini" söyleyen Faber, Batı'nın Rusya'nın kırmızı çizgilerini anlayarak, yaptırım uygulamaktan vazgeçmesi gerektiğini vurgulayarak, "Rusya'ya kesinlikle hiçbir yaptırım uygulanmamalı. Gerçek şu ki Kırım Ruslar için önemlidir. Yaptırımlar gerçeklikten uzak, sadece makyaj" dedi.
"Parasal genişlemenin sonlandırılması sadece kağıt üzerinde"
ABD Merkez Bankası eski Başkanı Ben Bernanke'yi görev sürecince "parasal genişleme" programından dolayı sıkça eleştiren Faber, ABD'nin parasal genişlemeyi yeni Başkan Yellen döneminde sadece kağıt üzerinde gerçekleştirdiğini, reel ekonomide parasal genişlemenin artarak devam ettiğini savundu.
Marc Faber, "ABD Merkez Bankası'nın para politikasında kapsamlı bir değişik beklemiyorum. Aslında parasal genişleme sanılanın aksine devam ediyor. ABD Merkez Bankası sadece geçen ay 100 milyar dolarlık tahvil alımı yaptı. Parasal genişlemenin azalması sadece kağıt üzerinde. Gerçekte parasal genişlemeye aslında son verilmiyor" dedi.
"Altına talep artacak"
Altın fiyatlarındaki son artış trendinin Rusya'nın Kırım'a asker çıkarması ve ardından gelen referandumla bir ilgisi olmadığını belirten Faber, altın fiyatlarındaki artış göstergelerinin daha çok gelişmekte olan ekonomilerdeki talep artışından kaynaklandığını söyledi.
Faber, "Önemli yatırımcılar yeniden merkez bankalarının er ya da geç parasal genişlemeye para basarak devam edebileceklerini fark etti. Parasal genişleme devam ettikçe, yatırımcılar emlak, sanat tabloları ve tabii ki fiziki altına rağbet etmeye devam edecek" dedi.
Altın fiyatlarını yakın dönemde yeniden artış göstermesini beklediğini belirten Faber, "Altın fiyatlarına ilişkin yatırımcı algısı bundan üç ay öncesinde son derece kötümserdi. Fakat eğer altın fiyatları yakın zamanda 1.250-1.300 dolarlara kadar gerilediyse alımlar gelecektir. Unutmayalım Çin'in para birimi değer kaybediyor. Büyük Çinli yatırımcılar para birimi değerini yitirdikçe yatırımlarının bir kısmını altına kaydırmayı düşünebilir. Sanıyorum Türkiye'de bazı aileler de böyle yapıyor. Zaman içerisinde altın fiyatlarının iyi bir performans sergileyeceğini düşünüyorum" dedi.