Ev alma fırsatını kaçırmayın

Bahar ayları ile birlikte canlanan konut piyasası tüketicinin konut kredisi kullanmak amacıyla bankalara olan başvuru sayısının da artmasına neden oldu. Konut kredilerinin toplam hacmi Ocak- Nisan döneminde yüzde 10 civarında net 4.2 milyar lira artışla 46.7 milyar liraya ulaştı.Konut kredilerinin yıllık toplam artış oranı son bir yılda yüzde 9 olmuştu. Yükselen tüketici güveni ile birlikte bankaların uzun vadeli kredi seçeneklerinin payında da artışlar yaşanıyor. Bankaların son aylarda daha da aşağıya çektiği konut kredilerinin faiz oranı ve komisyonlarda farklılıklar olmasına rağmen faizlerdeki artış beklentisi ile ev almayı düşünenlerin sayısını da ciddi bir artış yaşanıyor. Gelebilecek bir faiz artşı öncesi ev almak için acele eden tüketicilerin yoğun başvurusu nedeniyle bankalar oldukça hareketli günler yaşıyorlar. Uzmanlar, bankaların düşük faizli konut kredisi sağlamalarına rağmen kredi kullanım maliyetlerinin hala yüksek olmasının konut piyasalarındaki bu canlanmayı baskılayacağı görüşündeler. Finzoom Finansal Analisti A. Safa Kösem, gazeteport'a yaptığı açıklamada artan konut kredisi başvuruları ile ilgili şunları söyledi: " 2010 yılı Nisan ayı önceden de öngördüğümüz gibi konut kredileri açısından çok hareketli geçti, tüketiciler faizlerin düşebilecek en son seviyede olduğunu anladı ve konut fiyatları yükselmeden mevcut olan fırsatı kaçırmamak adına konut alım ihtiyaçlarını daha fazla ertelemeyerek harekete geçtiler. Konut kredisi pazarında ciddi pay sahibi olan bazı bankalar Merkez Bankasının faiz artırımını beklemeden Nisan ayı içerisinde kısa vadeli konut kredisi ürünlerinin aylık faiz oranlarında az da olsa artış yaptılar. Buna rağmen özellikle Mart ayının son haftalarında faiz indirimi yapan bankaların etkisiyle Yıllık Maliyet Oranı son 9 aydır göstermekte olduğu düşüş eğilimini sürdürdü." KONUT İNŞAATINDA ARTIŞ DEVAM EDİYOR 2009 yılında toplam 508 bin konutun inşası için ruhsat alımı gerçekleştiğini ve bu sayının 2008 yılına göre % 1,4 lük artışa karşılık geldiğini belirten A. Safa Kösem, Türkiye’de ekonominin lokomotifi sayılan inşaat sektöründen gelen olumlu veriler piyasaların geleceğe daha olumlu bakmasını sağladığını söyledi. Yapımına yeni başlanan konut sayısı finansal krizin başladığı zaman diliminden itibaren genelde düşüş eğilimi gösterdiğine değinen Kösem, buna ek olarak faiz oranlarındaki artış ile birlikte konut satışları birden durma seviyesine geldiğini hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Konut inşasındaki düşüş eğilimi özellikle 2009 yılının son çeyreğinde yerini artışa bırakarak %34,7’lik bir ivme kazandı. 2009 yılı genelinde yaşanan artışın ana kaynağı son çeyrekte gerçekleşen bu artış oldu. Konut inşasındaki artışa tüketici talep ile karşılık verdi ve Türkiye İstatistik Kurumunun tapu kayıtlarına dayanan verilerine göre 2009’un son çeyreğinde 116 bin konut satışı gerçekleşti. Bu rakam 2008 yılının aynı döneminde satılan konut sayısının yaklaşık %25 üzerinde bulunuyor. Bu olumlu havanın 2010 yılı içerisinde devam etmesi, hem konut inşası hem de satışlarda daha ciddi ve düzenli artışların gerçekleşmesi bekleniyor. Gayrimenkul piyasasına paralel olarak Türkiye’deki konut kredisi pazarının 2015 yılına kadar yıllık %20 civarında büyümesi ve GSYİH olan oranının da şimdiki seviyelerden çok daha yukarılarda olması tahmin ediliyor". KONUT KREDİ PAZARI YÜZDE 3.2 BÜYÜDÜ Ahmet Safa Kösem, Nisan ayı içerisinde konut kredisi faiz oranlarında kayda değer değişiklikler gerçekleşmediğini hatta bazı bankaların Mart ayının son haftalarında gerçekleştirmiş oldukları indirimler sonucu Nisan ayı Yıllık Maliyet Oranı geçen aya oranla az bir düşüş gerçekleştirerek %13.77 seviyesinden %13.55’e gerilediğini kaydetti. Konut kredisi pazarında ciddi pay sahibi olan Garanti Bankası'nın, konut kredisi ürünlerinde özellikle kısa vadelerde faiz artırımına gittiğini belirten Kösem, Garanti Bankası'nın izlemekte olduğu politikaya paralel olarak DD Mortgage da faiz oranlarında %0,01 - %0,04 puan artırımı yaptığnı ancak yapılan bu değişikliklerin konut kredisi faizlerinin girmiş olduğu yatay seyri bozacak düzeyde gerçekleşmediğini söyledi. Kösem, buna ek olarak bankaların yapmış oldukları incelemeler tüketicilerin en çok 60 ve 120 aylık vadelerde kredi kullanımı yaptıklarını ve tercih edilen miktarın 80-100 bin olduğunu da sözlerine ekledi. Son olarak 2010 yılın ilk aylarında konut kredisi pazarının %3,2 büyüdüğünü ve kredi hacminin 44 milyar TL’ye ulaştığını vurgulayan A. Safa Kösem, yılsonu itibarı ile bu rakamın 50 milyar TL’yi aşması beklediklerini de dile getirdi. YILLIK MALİYET ORANI ENDEKSİ NEDİR? Yıllık Maliyet Oranı, halk arasında Masraflar Dahil Faiz Oranı olarak da anılmaktadır. Faiz oranı dışında kalan ve bir defaya mahsus alınan bu masraflardan bazıları, başvuru ücreti, komisyon, istihbarat bedeli, ekspertiz ücreti, ipotek ücreti ve sigortalardır. İHTİYAÇ KREDİLERİNİN MALİYETİ ÇOK YÜKSEK İhtiyaç Kredilerinin Yıllık Maliyet Oranı (YMO) endeksi konut kredisi ürünleriyle karşılaştırıldığında oldukça yüksek seviyelerde seyretmeye devam ettiğini belirten Kösem, bunun en önemli sebepleri ihtiyaç kredilerinin bankalar için daha fazla risk içeren bir ürün olması ve daha kısa vadeli oldukları için faiz oranı dışında kalan masrafların kredi maliyetine olan etkisinin belirgin olmasının olduğunu vurguladı. Finans krizinden sonra ihtiyaç kredisi ürünlerindeki yüksek faiz oranlarının daha düşük seviyelere inmesi oldukça zaman aldığını hatırlatan A. Safa Kösem, bahar aylarının gelmesi ile birlikte bankaların gerçekleştirmekte oldukları kampanyalar sonucu genel amaçlı ihtiyaç kredisi YMO’ı Şubat ayından itibaren düşüş eğilimine girdiğini de ifade etti.