Euro Bölgesi bankalarının zayıf noktası kârlılık

Avrupa Merkez Bankası (AMB) Denetim Kurulu Başkanı Daniele Nouy ve AMB Denetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sabine Lautenschlaeger, Frankfurt'ta 2016 yılı "Denetim Faaliyetlerine İlişkin ECB Yıllık Raporu" konusunda basın toplantısı düzenledi.

Burada konuşan Nouy, bankacılığın yalnızca istikrarla ilgili olmadığını aynı zamanda kârlılıkla da ilgili olduğunu belirterek, "Ve kârlar Euro Bölgesi bankalarının zayıf bir noktası. Euro Bölgesi'ndeki birçok banka sermaye maliyetlerini bile kazanamıyor." ifadesini kullandı.

Nouy, istikrar ve kârlılığın aynı madalyonun iki yüzü olduğunu vurguladı.

Bu nedenle, bankaların kârlılıklarının ve iş modellerinin, bir süredir başlıca önceliklerinden olduğuna dikkati çeken Nouy, "Elbette, bankalara işletme modellerinin ne olması gerektiğini söylemiyoruz. Yaptığımız, sürdürülebilirliklerine meydan okumak ve konuyu yakından izlemektir. Ve bazı kârlı bankalar görüyoruz. Onların sırrı nedir? Bu bankaların paylaştığı bir özellik, katı maliyet yapılarıdır, bu diğer bankalara da bir ipucu olmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Nouy, bankaların bu günlerde pek çok zorluklarla kârşı kârşıya olduğunu ifade ederek, takipteki kredilerin, siyasi belirsizliklerin ve durgun büyümenin, zorlu bir faiz ortamının, daha güçlü kuralların ve yeni rakiplerin bu zorluklar arasında olduğunu kaydetti.

"Birleşik Krallık bankaları Avrupa pasaportuna güveniyor"

Sabine Lautenschlaeger ise Avrupa bankacılık denetiminin görevinin, bankaları dirençli hale getirmek olduğunu ve bunun güvenli ve sağlam bir Avrupa bankacılık sektörü oluşturmaya yardımcı olduğunu dile getirdi.

"Fakat işimizi sadece sağlam düzenleme temelinde yapabiliriz." diyen Lauetenschlaeger, krizden bu yana, politika yapıcıların düzenlemeyi daha güçlü hale getirdiğini ve gerektiğinde bunları değiştirdiğini kaydetti.

Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliğinden (AB) ayrılma sürecine (Brexit) de değinen Lauetenschlaeger, "AB ve Birleşik Krallık henüz müzakereye başlamadı. Yine de, hem bankalar hem de denetçiler olası herhangi bir senaryoyu hazırlamalıdırlar. Bu, bankalar için çoğunlukla pazar erişimiyle ilgili." ifadelerini kullandı.

Lautenschlaeger, birçok Birleşik Krallık bankasının tek pazarda faaliyet göstermek için Avrupa pasaportuna güvendiğine dikkati çekerek, "Pasaport, bir AB ülkesinde kuruldukları sürece onlara tek pazarın tamamına erişim imkanı tanıyor. 'Sert' bir Brexit durumunda, bu pasaportu kaybedebilir ve tek pazar için başka bir yol arayabilirler." açıklamasında bulundu.

Birleşik Krallık bankaları için en belirgin seçeneğin, pasaportun yeniden kazanılması için bir AB ülkesinde bankacılık lisansı edinmek olacağını vurgulayan Lautenschlaeger, Euro Bölgesi'nde lisans veren kurumun ECB olduğunu ve yalnızca iyi sermayeli ve iyi yönetilen bankalara lisans verebileceklerini sözlerine ekledi.