Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Çevresel, sosyal ve kurumsal hassasiyetlere bağlı yatırım anlayışını belirten ESG yatırımları son on yıldır güçlü bir kamu desteğiyle birlikte yükselişteydi. Ancak New York Üniversitesi Stern İşletme Okulu Finans Profesörü Aswath Damodaran Financial Times’taki yazısında ESG’nin kendi yarattığı sorunlar karşısında yenildiğini belirtiyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre çevreye ve sosyal gelişmelere duyarlı ve kurumsal yapıyı ön planda tutan bir yatırım stratejisi yatırımcılar için son on yılda önemli bir kâr sağladı. Ancak ESG yatırımlarının en önemli sorunu zaman içerisinde değişen kriterler karşısında gerçekten ESG ölçütlerinin ne olduğu sorusunda kilitleniyor.
Damodaran ESG’yi açıklayan sorumlu yatırım ilkelerinin ilk etapta Birleşmiş Milletler verileri etrafında ölçülen sorumlu yatırım standartlarına göre hesaplandığını hatırlatıyor. Ancak ESG’nin yatırımcılar tarafında satışı arttıkça BM’nin sorumlu yatırım ilkelerinin yeterli satış gücüne sahip olmadığı da ortaya çıktı. Dolayısıyla ESG’nin eşzamanlı risk olmadan daha yüksek getiri sağlamak için bir araç olduğunu savunan yeni bir yatırım tezi ortaya çıktı.
Bu tez ESG yatırımlarının fosil yakıtlardan uzak durması ve teknoloji yatırımlarını benimsemesiyle on yıl boyunca oldukça iyi çalıştı. Ancak finans profesörü tüm bu denklemin Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle değiştiğini belirtiyor.
Sektör fonları düşük performans gösterdikçe ESG yatırımlarını savunanlar da ESG puanlarının daha az riske ve daha düşük sermaye maliyetine yol açtığını iddia etmeye başladı. Her iki iddia da şüpheli olduğundan şimdilerde ise ESG'nin asıl amacının önemli konularda açıklama yapmak olduğu savunuluyor. Ancak Damodaran gerçekte ESG skorlarının ‘hiçbir şeyi hesaplayamadığını’ belirtiyor.
ESG’nin vazgeçilmez olduğunu savunan yatırım danışmanları ESG iyileştirmelerinin şirketlerin değerini artırdığını iddia ediyor. Ancak Damodaran’a göre bunu nasıl sağlayacakları konusunda şeffaf değiller. Finans profesörü ise bu iddianın yanlış olduğunu savunuyor. ESG skorları şirketlerin değer faktörlerini etkilemiyor, yalnızca daha küçük bir pazarlara hizmet veren şirketlere değer sağlayabiliyor. Ancak ESG puanı gelirler için hiçbir şey yapmadan maliyetlere katkıda bulunuyor ve bazıları için şirketlerin değerini azaltma riskini de beraberinde getiriyor.
Finans profesörü ESG’yi oluşturan tüm kriterleri tek tek inceleyerek söz konusu yatırım biçiminin çökmekte olduğunu açıkladı:
“ESG'yi 'değer için iyi' ve 'yatırımcılar için iyi' argümanlarından çıkardığınızda, geriye kalan tek argüman, toplum için iyi olduğudur ve bu noktada da ESG'nin başarısızlığa mahkumdur.
Yüksek ESG puanlarını koruma baskıları, özel işletmelerden ziyade halka açık şirketlere ve bazı coğrafyalarda diğerlerine göre daha titiz bir şekilde seçici olarak uygulanmaktadır. Bunun, en kolay öngörülebilir sonuçları ESG'nin E’si (Çevre) cephesinde anlaşılabilir.
ESG baskıları, halka açık fosil yakıt şirketlerinin fosil yakıt arama harcamalarını azaltmasına ve bu varlıklarını elden çıkarmasına yol açtı. Ancak özel sermaye yatırımları bu boşluğu doldurdu. İklim değişikliğiyle mücadeleye yatırılan trilyonlarca dolardan sonra, on ya da yirmi yıl önce olduğu gibi şimdi de fosil yakıtlara bağımlı olmamız şaşırtıcı mı?
S(Sosyal) cephesinde etraflarındaki yangından şikayet eden kundakçılar gibi birçok konudan bölünmüş bir dünyada sosyal iyinin hakemi olmayı seçen ESG savunucuları, ESG’nin siyasallaştırılmasını protesto ediyor.
G(Kurumsal) konusunun ESG’deki varlığı ise her zaman kafa karıştırıcı olmuştur. Zira yöneticilerin tüm hissedarlara karşı sorumlu olduğu orijinal kurumsal yönetim kavramı, yöneticilerin tüm paydaşlara karşı sorumlu olduğu bir yaklaşımla değiştirilir ve gerçekte ise yönetici hiçbirine karşı sorumlu olmaz.”
Finans profesörü ESG’yi “iyi niyetin sağduyuyu bastırmasına” dair en ciddi kanıtlardan biri olduğunu ve bu yatırım biçiminin ölmekte olduğunu da sözlerine ekledi.
AB, ESG derecelendirme kurallarını katılaştıracak
Norveç Varlık Fonu zarar açıkladı
CEO açıkladı: Vanguard ESG ittifakından neden çekildi?
Türk bankalarının "iklim karnesi" açıklandı
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.