ESG hassasiyeti dev şirketleri sarsıyor

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Çevresel, sosyal ve kurumsal hassasiyet üzerine odaklanılan ESG fonları bir kriz sürecinde hayatta kalabileceklerini ve hatta gelişebileceklerini kanıtladılar. Morningstar'a göre, bu yılın ilk çeyreğinde her gün yaklaşık 2 milyar dolar sürdürülebilir fonlara giriş yaptı.

Bu miktar sektöre Avrupa’dan yapılan fon akışlarının yarısıydı. Ancak yatırımcılar her şirkette sürdürülebilirlik beklentilerini artırdıkça ve piyasa düzenleyicileri karbon emisyonunu ortadan kaldırmak için daha fazla hedef belirledikçe, Financial Times’ın haberine göre ESG yatırımlarının ayrı bir kategori olarak kalması kısıtlı bir zaman aralığını ifade ediyor olabilir. Zira bütün şirketler düzenlemelere ayak uydurdukça ESG alanında uzmanlaşmanın anlamsız olacağı bir geleceğe doğru gidiliyor olabilir.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre geçen hafta aktivist hissedarlar, ESG yatırımcılarının yardımı olmadan da fosil yakıt üreticilerine karşı gelebileceklerini gösterdiler. Hissedarlar dünyanın en büyük petrol üreticilerinden ExxonMobil'in yönetim kurulunu sarstı ve ABD'li petrol devi Chevron'u karbon emisyonunu düşürmeye veya ürettiği ürünlerden kaynaklananları zararı azaltmaya zorladı.

Diğer taraftan dünyaca ünlü petrol şirketi Royal Dutch Shell küresel çapta emsal teşkil edebilecek bir kararla Hollanda mahkemesi tarafından karbon emisyonunu agresif bir şekilde azaltma talimatı aldı.

Dünya çapında birçok yatırımcı ve aktivist dünyayı kirleten şirketlere karşı tavır alıyor. Bu girişimlerin arasında İngiliz milyarder Chris Hohn'un başkanlık ettiği “İklim Üzerine Söz Hakkı ve İklimle İlgili Finansal Açıklık Görev Gücü” yer alıyor. Söz konusu girişimin ikinci başkanlığında dünyaca ünlü medya patronu Michael Bloomberg bulunuyor ve destekçilerin toplam piyasa kapasitesi tam 23 trilyon dolar.

Yine de kurumsal sürdürülebilirlik ve hedeflerin karşılanması konusunda şeffaflık için yapılan baskılar henüz ESG temalı fonları geçersiz kılacak bir seviyeye getirmedi. Buna karşın ESG hassasiyeti olmayan fonların da piyasada kapsayabilecekleri alanlar giderek sınırlı hale gelmeye başladı.

Yatırım endüstrisi nasıl ilerleyecekleri konusunda ikiye bölünmüş durumda. Kurumsal yatırımcılar kısmen sahip oldukları şirketler üzerinde hakimiyet kurmalarına karşın, hedef belirlemek veya karbon sıfır hedeflerine ulaşmak amacıyla yeni yol çizmek için en elverişli konumda değiller.

Ayrıca, yatırımcılar karbon üreten kaynakların kullanımı veya geleneksel enerji oyuncularının kendilerini yenilenebilir enerjiye dönüştürüp dönüştüremeyeceği konusunda farklı görüşlere sahipler.

Ayrıca, ülkeler arasında ve hatta ülke içi düzenleyiciler arasında henüz bir standardizasyon oluşmadı ve bu da kurumsal şirketlerin uyumluluğu için engel teşkil ediyor. Sürdürülebilirliği kitabına göre oynamak isteyen yatırımcılar bir süre daha söz konusu ESG etiketlerine tutunmak zorunda kalacak.

Şirketlerin ESG hedefleri nasıl belirlenmeli?

Ethereum Bitcoin’i tahtından edecek

Kredi alanının 4 büyük finteki