Esad uçaklarını mı taşıyor?

İdlib'de düzenlenen kimyasal saldırının ardından ABD destroyerleri Akdeniz'den Suriye'nin Şayrat Hava Üssünü Tomahawk füzeleriyle vurmuştu. Şimdi iddiaya göre yeni adım Suriye'den geldi. Amerikalı yetkililere göre Şam yönetimi, savaş uçaklarının çoğunluğunu Rusya'nın Tartus'ta kullandığı üsse taşıyor.

AMAÇ, OLASI BİR ABD SALDIRISINDAN KORUNMAK

Amerikalı bir savunma bakanlığı yetkilisine göre, Suriye operasyonel olan savaş uçaklarının çoğunu, Rusya'nın Hmeymim Üssü'ne taşıyor. Amaç olası bir ABD füze saldırısından korunmak. Hmeymim Üssü, Rusya'nın askeri varlığının bulunduğu en büyük üs. Aynı zamanda uçaksavar füzelerinin de bulunduğu yer. Suriye ise Amerikalı yetkililerin iddiasını reddetti. Bölgedeki hareketlilik Hama cephesine destek için dedi.

KİMYASAL MADDE KULLANILDIĞI KANITLANMIŞTI

İdlib'deki kimyasal saldırı sonrası Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü Türkiye'ye ekip göndermiş, ekip numune toplamış ve saldırıdan yaralı kurtulanlarla görüşmüştü. O numuneler dört ayrı laboratuvarda incelendi. İncelemeden çıkan sonucu açıklayan Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü Başkanı Ahmet Üzümcü, "Saldırıda sarin ya da benzeri bir madde kullanıldı." dedi.

İSRAİL: ESAD'IN ELİNDE HALA TONLARCA KİMYASAL SİLAH VAR

İsrail de bugün İdlib'in Han Şeyhun beldesine düzenlenen kimyasal saldırıda 90'a yakın kişinin ölmesinden yaklaşık iki hafta sonra, Suriye Devlet Başkanı Esad'in ordusunun elinde halen birkaç ton kimyasal silah bulunduğunu söyledi.

İsrail gibi saldırıdan Suriye ordusunu sorumlu tutan pek çok ülke arasındaki Fransa, dün bu konuda sahip olduğu kanıtları yakında açıklayacağını söylemişti.

Dün İsrailli gazetecileri bilgilendiren üst düzey bir İsrail istihbarat yetkilisi, Esad'ın elinde birkaç ton kimyasal silah kaldığını ileri sürdü. Bu bilgiyi Reuters'e bir İsrailli subay verdi.

Bazı İsrailli gazeteler, açıklamayı yapan istihbaratçının, kimyasal silah miktarını üç ton olarak belirttiğini aktardı.

ABD ve Rusya'nın öncülük ettiği bir anlaşmayla Suriye 2013 yılında elindeki kimyasal silahlarını imha etmeyi kabul etmişti. İsrail Savunma Bakanı Avigdor Liebermann 6 Nisan'da Yedioth Ahronoth gazetesinde, "saldırının doğrudan Esad tarafından planlandığından ve emrinin verildiğinden yüzde 100 emin olduğunu" söylemişti.

"SARİN VEYA SARİN BENZERİ BİR MADDE"

Kimyasal Silahların Engellenmesi Örgütü'nün (OPCW) İngiliz heyeti, OPCW Genel Direktörü Ahmet Üzümcü'nün yapılan analizlerin "sarin veya sarin benzeri bir maddenin kullanıldığını gösterdiğini" söylediğini dün açıklamıştı..

Esad ise Han Şeyhun kasabasına yapılan saldırı için sorumluluk kabul etmiyor ve 2013 yılındaki anlaşmayla elindeki tüm kimyasal silah stoklarını teslim ettiğini iddia ediyor.