SPK’nın yeni başkanı Vahdettin Ertaş, yerli yatırımcının hisse senedini en çok 30 gün elinde tuttuğuna işaret ederek “Demek ki şirketin mali performansına göre karar verilmiyor” dedi.
Habertürk ve Zaman gazetesine konuşan Vahdettin Ertaş, 1987 yılında 1.500 kişinin katıldığı sınavda ikinci olup, uzman olarak göreve başladığı Sermaye Piyasası Kurulu'na (SPK) 1 Ocak 2013 tarihinde başkan olarak atandı. Habertürk'ten Sefer Yüksel'in haberine göre, sermaye piyasalarında önemli yenilikler gündemde. İlk iş olarak sermaye piyasalarının 10 yıllık döneminin geniş bir resmini çektiklerini anlatan Ertaş, sektörde, yatırımcılar, aracılar ve şirketler olmak üzere üç önemli kesim olduğunu buna medya ve kamunun da eklenebileceğini söyledi.
Ertaş, başkan olarak sermaye piyasalarının son 10 yılına yönelik çektiği resmi ve sermaye piyasalarında yeniden yapılanmayı anlattı.
Çektiğiniz resimde nasıl bir yatırımcı profili var?
Hisse senedi yatırımına şirkete ortak oluyorum diye bakmak lazım. Temettü diye bakmak lazım. Ancak biz gelinen noktada bu değerlerin hepsini unuttuk. Sadece sermaye kazancı elde etmeye yönelik bir yatırımcı profili yarattık. Günlük al-sat tuzağı insanları temel değerlere bakmadan yatırım alışkanlığına yöneltti. Bu da bugüne kadar hep aynı insanlarla yola devam etmemize neden oldu. Yatırımcı tabanını genişletmedik.
Yatırımcının vadesi olmalı mı?
Elbette. Bizde yabancı yatırımcıların hisse senedinde ortalama kalma süresi 360 gün. Yerli yatırımcının ortalaması ise 30 gün. Eğer siz 30 gün içinde yatırım kararı veriyorsanız, mali tablolara ve şirketin performansına göre bir karar vermiyorsunuz. Bir yatırımcı yatırım yaptığı şirketin en az bir finansalını görmeli diye düşünüyorum. Minimum 3 ay olmalı.
Çektiğiniz resimde kurumsal yatırımcılar konusundaki tespitiniz ne oldu?
Türkiye'de 2002 sonunda 20 milyar liralık yatırım fonumuz varmış, şu anda 30 milyar lira. Enflasyon oranını koyduğunuzda reel olarak orada da küçülmüş. Bunların içindeki hisse senedi oranı ise yüzde 3. Çoğu likit fon ve vadesi 45 günün altında. Neden böyle oldu? Fon yöneticilerinin performansları bugüne kadar tatminkâr değildi. Faizler tek haneye düşünce çeyrek puanlık getiriler bile çok önemli oldu. Fon yöneticileri bu geçişe hızlı adapte olamadı.
Performansa göre ücret sınırlaması konuşuluyordu?
Fon performansı düşük olanların başka portföy yönetim şirketlerine devri gibi bir çalışma vardı. Bir iki gün içinde Resmi Gazete'de göreceksiniz. Biz her fonun performansını kendi grubu içinde inceleyeceğiz. Sektör ortalamasını çıkaracağız. Bunun altında kalanlara, Hazine'nin de görüşünü alarak portföy yönetimi şirketine portföyünün bir kısmını ya da tamamını başka bir portföy yönetim şirketine devretme yetkisini aldık. Dolayısıyla bundan sonra performans hepimiz için önemli. Dolayısıyla sektörde birileri kazandırıyorsa portföy yönetim şirketinin de kendine bir çeki düzen vermesi gerekiyor.
‘Şirketler temettüde cömert değil’
Çektiğiniz resimde şirketleri nasıl gördünüz?
Şirketlerde maalesef ortaklık kültürünü oluşturamadık. Hâkim hissedar temettü dağıtma konusunda nedense cömert değil. Temettüyü biz millet olarak unuttuk. Oysa hisse senetlerinin iki tane kazancı var. Bir tanesi temetttü diğeri ise sermaye kazancı. Bizde temettü amacıyla hisse senedi alan yatırımcı tanıyor musunuz? Eskiden vardı. Ama artık unutuldu. Temettü konusunda şirketlerin politikalarını açıklamaları lazım. Şirketler de ekonomik olarak bu konuda teşvik edilmeli.
‘Kurumsalı domine etmeliyiz’
Son 10 yıllık dönemde kurumsal yatırımcıda da başarı sağlanamadı diyorsunuz?
Yatırımcıya oraya gidin diyoruz ama getiri elde etmesi lazım. İddia ediyoruz ki, BES'te gelen yüzde 25 devlet katkısıyla birlikte, yeni düzenlemelerin de etkisiyle bundan sonra yatırımcıyı oraya hızla yöneltecektir. Zaten ilk iki aylık rakamlar da bunu doğruluyor. Kurumsal yatırımcıyı mutlaka borsada domine etmemiz lazım. Onların hâkim olduğu piyasa olacak. Bireysel yatırımcı azınlık olursa zaten yüzde 70’i yabancılarda, bireysel yatırımcının etkinliği azalacak.
‘5 yıl sonra herkes BES’i konuşacak’
BES'e devlet katkısı küçük yatırımcı için nasıl bir fırsat yarattı?
Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ekonomik olduğu kadar sosyal açıdan da Türkiye'nin geleceği için de önemli bir kilometre taşı. Yazın bir tarafa, 5 sene sonra herkes BES'i konuşacak. Bu kadar iddialı konuşuyorum. Ben, BES'in kanunlaşma döneminde SPK'daki ekibin başındaydım. Bütün süreçlerinde yer almış biri olarak söylüyorum. Yüzde 25 devlet katkısı var. Yani devletin bugüne kadar hiç görmediğim kadar cömert olduğu bir katkı. Siz bu parayı faize yatırın 5 senede kazanırsınız. Ama siz 100 TL yatırdığınızda devlet ertesi günü hesabınıza 25 TL yatırıyor. Türkiye'deki BES modeli, dünyada 1 numara. Bütün varlıklar Takasbank'ta yatırımcı adına saklanmada. Dolayısıyla birine bir şey olursa hiçbir vatandaşın malına dokunulamaz. Burada SPK'ya düşen bir görev var. Biz de fonların performansını ve gözetimini sağlıklı takip edeceğiz. Bir gönül kırıklığı, hayal kırıklığı yaratmama görevi de bize aittir.
Ertaş, faize duyarlı kesim için üç yeni yatırım aracı daha hazırladıklarını söyledi. Buna göre uluslararası piyasalarda uygulanan dört çeşit sukuk ihracına ilişkin düzenleme yapılacak. Mevcut uygulamada sadece kira gelirine endeksli kira sertifikası ihracı yapılabiliyor. Türkiye’nin son 10 yıllık dönemde birçok alanda beş kat büyüdüğünü ifade eden SPK Başkanı, buna karşılık Borsa’daki yatırımcı sayısının azaldığını belirtti. Paranın kolay kazanılmadığına dikkat çekerek internetteki dedikodulara kanarak yatırım yapılmaması gerektiğinin altını çizdi.
Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) yeni Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş, yatırımcıya önemli uyarılarda bulundu. Zaman’a konuşan Ertaş, paranın kolay kazanılmadığına dikkat çekerek, internetteki dedikodulara kanarak yatırım yapılmaması gerektiğinin altını çiziyor. Ertaş’ın tavsiyesi aracı kuruluşlardan danışmanlık hizmeti alınması. Türkiye’nin son 10 yılda birçok alanda beş kat büyüdüğünü ifade eden Ertaş, Borsa’daki yatırımcı sayısının ise azaldığını söylüyor.
2002 sonunda Borsa’da 1 milyon 97 bin olan yatırımcı sayısı 2012 sonu itibarıyla 1 milyon 88 bine geriledi. Yatırımcı sayısının artması gerekirken azaldığını belirten Ertaş, bu sayının 2 milyonu bulması gerektiği görüşünde. Aktif işlem yapan sayısının da düşük olduğunu belirten Ertaş, yeni dönem stratejisini şu sözlerle anlattı: “Bırakın büyümeyi, küçülme yaşamışız. Tabiî ki pek çok sebebi olabilir. Bunun başında güven unsuru geliyor. Bizim yeni politikalarımızda güven oluşturmak temel amaç. Bunun için aracılık sektörü, şirketler ve vatandaş nezdinde çalışmalar yapıyoruz.”
Hükümetin tasarrufları artırmak amacıyla yüzde 25 destek verdiği Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) yönelik yeni destekler yolda. SPK’nın hazırladığı yönetmelikle BES’te maliyetleri düşürücü yeni bir adım atıldı. Yeni strateji ile fonların maliyeti azalırken, yatırımcıya yansıyacak getirisi artacak.
SPK Başkanı Vahdettin Ertaş, faize duyarlı kesim için üç yeni yatırım aracı daha hazırladıklarını söyledi. Uluslararası piyasalarda uygulanan dört çeşit sukuk ihracına ilişkin düzenleme yapılacak. Mevcut uygulamada sadece kira gelirine endeksli kira sertifikası ihracı gerçekleştiriliyor.
Borsa aracı kurumlarına yönelik SPK yeni yol haritası üzerinde çalışıyor. 2012 sonu itibarıyla sektörde aktif olarak faaliyet gösteren 93 aracı kurumdan 47’si zarar etti. Yeni dönemde aracı kuruluşlar yatırım bankacılığı yapabilecek. SPK’nın yeni kanunu aracı kurumlara yatırım bankası olma imkânı getiriyor. Aracı kurumlar artık sadece alım satım aracılığı değil halka arz aracılığı, kredi bulma, şirket finansmanı, birleşme ve bölünme gibi mevduat toplama dışında bütün işlemleri yapabilecek. Ertaş, “Buna yönelik çalışma başlattık. Birkaç hafta içerisinde kamuoyu ile paylaşacağız. Hedef daha güçlü aracılık sektörünü ortaya çıkarmak. Birleşme olabilir. Sektörden ayrılma, faaliyet alanını değiştirme olabilir.” dedi.
Vatandaşın tek başına hangi hisseye yatırım yapacağına karar vermesinin zor olduğuna dikkat çeken SPK Başkanı Ertaş, nasıl yatırım yapılması gerektiğini şöyle anlattı: “Bireysel yatırımcılara doğrudan hisse senedine yatırım yapmak zor bir iş. Şimdi sermaye piyasaları daha karışık, eskisi gibi değil. Çok sayıda şirket ve ürün var. Özel sektör tahvilleri var. Dolayısıyla bunların içerisinden en uygununu bulmak bütün vatandaşların yapacağı bir iş değil. Her ailenin bir doktoru varsa, her bireyin bir finansal danışmanı olması lazım. Parası çok olanın da az olanın da bunu yapması lazım. Tek başına internet sitelerine dedikodulara bakıp yatırım yapma. Para zor kazanılıyor. Doğru adrese yatırım yapılmalı. İnternet sitelerindeki dedikodular tehlikelidir, her haberi ihtiyatlı okumak lazım.”
Anadolu firmalarını Borsa’ya davet eden Ertaş’ın bu konudaki değerlendirmesi ise şöyle: “Anadolu firmalarının Borsa’ya gelmemesinin bize göre üç sebebi var. Ya paraya ihtiyacı yoktur gelmiyordur ya da bu piyasanın nimetlerinden haberi yoktur. Ya da bunlardan haberdardır ancak çekiniyordur. Şeffaf olması gerekiyor. Biz diyoruz ki paraya ihtiyacınız varsa bakın seçenekler var. Sadece
banka kredisi ile üretimi tek başına sürdürmek kolay değil. Anlata anlata şirket sayımızı artırmamız lazım.”