Ernst & Young’dan Tükiye raporu
Ernst & Young: 2022’de Türkiye’de 10 milyon kişinin yıllık geliri 35 bin doları aşacak...
Ernst & Young'ın “Hızlı Gelişen Pazarlar” raporuna göre 2022 yılında aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 25 ülkede yıllık geliri 35 bin doların üzerinde olan kişi sayısı 200 milyona ulaşacak. Türkiye için bu rakam 10 milyon kişi olarak tahmin edilirken Çin’de 80 milyon, Brezilya ve Rusya’da ise 15 milyon olacağı öngörülüyor. 25 hızlı gelişen ülkeye ilişkin büyüme beklentilerine de yer verilen raporda Türkiye’nin 2014 yılında GSMH’sinin yüzde 3.3 büyüyeceği tahmin ediliyor.
TÜRKİYE'DE 35 BİN DOLARI AŞACAK KİŞİ SAYISI 10 MİLYON OLACAK
Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi EY’nin (Ernst & Young) Hızlı Gelişen Pazarlar Raporu açıklandı. Aralarında Türkiye’nin yanı sıra Çin, Brezilya, Arjantin, Çek Cumhuriyeti, Birleşik Arap Emirlikleri, Polonya, Gana ve Kazakistan’ın bulunduğu 25 ülkeye ait ekonomik tahminlere yer verilen raporda önümüzdeki dönemde söz konusu pazarlarda orta sınıfın önemli ölçüde genişleyeceği ifade ediliyor. Rapora göre, 2022 yılında araştırmaya konu olan 25 ülkede, yıllık geliri 35 bin doları aşacak kişi sayısı 200 milyonu bulacak. Türkiye’de 35 bin dolarlık yıllık geliri olan kişi sayısının 10 milyona ulaşması beklenirken bu rakamın Çin’de 80 milyon, Brezilya ve Rusya’da ise 15 milyon kişi olacağı öngörülüyor.
TÜRKİYE EKONOMİSİNİN 2014’TE YÜZDE 3.3 BÜYÜMESİ BEKLENİYOR
Ülkelerin ekonomik büyümelerine ilişkin tahminlerin de yer aldığı raporda Türkiye GSMH’sinde 2014 yılında yüzde 3.3’lük bir artış beklendiği ifade ediliyor. 2013 yılı ortasından beri yaşanan bozulmaya rağmen Türkiye ekonomisinin büyümeye devam ettiği belirtilen raporda şu ifadelere yer veriliyor:
“Yatırımcıların risk almaya daha az gönüllü olduğu bir dönemde, cari açığı kapatmak için duyulan büyük miktarlı dış finansal kaynak ihtiyacı Türk lirasında değer kaybının süreceği anlamına geliyor. Hane halkı ve şirketler kısa vadede daha ihtiyatlı olacak. Bütün bunları göz önünde tutarak 2013 yılında gerçekleşen yüzde 4.2’lik büyümenin ardından 2014 yılında Türkiye’nin gayri safi milli hasılasının yüzde 3.3 büyüyecek.”
TÜRKİYE’DE UZUN VADELİ GÜVEN VAR AMA CARİ AÇIK ENDİŞE VERİYOR
Türkiye’nin özellikle döviz kurunun rekabetçi olduğu günümüz koşullarında, büyümek için global ekonomik toparlanmadan yararlanması gerektiğinin vurgulandığı raporda, bunlara ek olarak, ekonomik büyümeye ilişkin uzun vadede duyulan iç güvenin hala yüksek olduğu ifade ediliyor. GSMH büyümesi 2015 ve 2016 için yüzde 5 olarak tahmin edilirken, enflasyonun da makul seviyede kalması bekleniyor. Bununla birlikte, "GSMH’ye oranı yüzde 7’den daha fazla olması beklenen cari açık, bir endişe unsuru olarak kalmaya devam edecek” değerlendirmesi yapılıyor.
HIZLI GELİŞEN ÜLKELER 2015’TE YÜZDE 5 BÜYÜYECEK
Rapor, 2013’teki nispi yavaşlamanın ardından hızlı gelişen 25 ülkenin toplam ortalama büyümesinin 2014 yılında yüzde 4.7’ye, 2015 yılında ise yüzde 5’e çıkacağına işaret ediyor. Global ölçekli sıkı para politikalarına doğru bir şekilde yanıt verilememesi durumunda söz konusu ülkelerden sermaye çıkışları yaşanacağı, para birimlerinde zayıflama olacağı tahmin ediliyor. Bunlara bağlı olarak da büyümenin 2014’de yüzde 3.7, 2015 yılında ise yüzde 2.8’le sınırlı kalacağına dikkat çekiliyor.
TEMEL EKONOMİK REFORMLAR HAYATA GEÇİRİLMELİ
Orta vadede hızlı gelişen pazarların cazibesini korumak adına hala önemli avantajlara sahip olduğunun belirtildiği raporda, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve temel ekonomik reformların yapılmasının bu ülkelere yatırımcı çekmek adına kayda değer katkılar sağlayacağı dile getiriliyor. Rapor ile ilgili görüşlerini açıklayan EY Türkiye Kurumsal Finansman Bölüm Başkanı Müşfik Cantekinler, “İş dünyası hızlı gelişen pazarlarla ilgili aksiyon belirlerken kısa vadeli riskleri bir bahane olarak görmemeli ve uzun vadeli demografik ve ekonomik değişikliklerin yarattığı fırsatları dikkate almalı” dedi.
AMERİKA KITASINDA HIZLI GELİŞEN PAZARLAR İVME YAKALAMAK İÇİN MÜCADELE VERİYOR
Raporda öne çıkan diğer ülkelerle ilgili değerlendirmeler ise şöyle:
"Amerika kıtasında hızlı gelişen pazarlar ivme yakalamak için ciddi bir mücadele veriyor. Sıkı para politikaları Brezilya üzerinde baskı yaratırken, Meksika ise yaptığı enerji reformları ile özel sektörden yatırım çekecek ve hızlı büyümenin tetikleyicisi olacak. Çin’in sürekli büyümesi Asya’yı taşımaya devam ederken Tayland’daki politik riskler büyüme için ciddi bir risk oluşturuyor. Hindistan’ın kredi pazarını genişletmesi durumunda büyüme oranı beklentilerin üzerinde gerçekleşerek 2016-2020 yılları arasında yüzde 8’in üzerine çıkacak. Bu durum da dünya ticaretinde daha fazla fırsat yaratacak. Hindistan’ın büyüme potansiyeline karşın önümüzdeki aylarda yapılacak seçimler bir belirsizlik yaratacak. Almanya, Euro bölgesinin resesyondan çıkmasına yardımcı olacak. Polonya ve Çek Cumhuriyeti’nde endüstriyel üretim giderek güçlenecek.