<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemErkan Güral'dan faiz tepkisi----

Erkan Güral'dan faiz tepkisi

Erkan Güral'dan faiz tepkisi
14 Nisan 2016 - 17:56 www.finansingundemi.com

Kütahya Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral, BloombergHT’de Arzu Maliki’nin konuğu oldu, soruları yanıtladı. Güral, yüksek faize karşı çıktı

Türkiye’nin gündeminden hiç düşmeyen ‘faiz insin, inmesin’ tartışmasına Kütahya Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral da katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu konudaki yüksek sesli itirazları için teşekkür eden Güral, yatırımın önündeki tek engelin yüksek faiz olduğunu ifade ederek, “Öz sermaye ile yatırımın tamamının karşılanması söz konusu değil” dedi. Güral, gayrimenkulle ilgili konuşurken “Yeni bir yaşam alanı yaratıyoruz” dediği NG Residance projesinin maliyetinin 500 milyon TL olduğunu söyledi. BloombergHT’de Arzu Maliki'nin sunduğu "Üst Düzey" programına konuk olan Kütahya Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral, canlı yayında gündeme yönelik sorulara yanıt verdi.

İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN BÜYÜMESİNDEN NASİBİMİZİ ALIYORUZ

 -2015ten farklı olarak 2016 beklentileriniz nelerdir? Ne kadar büyüme ve ne kadar üretim hedefliyorsunuz bu yıl?
-Tabi seramik sektörü direkt olarak inşaat sektörünün içerisinde bir sektör dolayısıyla inşaat sektörünün büyümesi ve gelişmesine paralel olarak biz de bundan nasibimizi alıyoruz diyebilirim. Türkiye’de özellikle kurumsal firmaların gerçekleştirmiş olduğu markalı konut projeleri gerek Anadolu’da gerek İstanbul’da her geçen gün hem nitelik olarak değer kazanırken hem de sayı olarak artmakta. Dolayısıyla Türk seramik sektörü nitelikli ve katma değerli ürünlerle bu inşaat sektörünün içerisinde yerini alıyor. Bugün nitelikli ve kaliteli projeler bir konsept halinde satılıyor, pazarlanıyor. Sadece bir daire satmıyorlar, bir yaşamı, bir yeni hayatı sizlere sunuyorlar. İçinin tarzından dekorasyonuna, yaşam alanlarına kadar sunduğu farklılıklarla tüketicilere en iyisini sunma gayretinde inşaat sektörü. Biz de bu anlamda biz çözüm ortağıyız diyebilirim.

-2016da 2015’e göre iç pazarda paralel bir büyüme mi beklersiniz?
-Tabi ki inşaat sektörünün yıllardır seyrine baktığımızda sürekli artan bir grafik, ülkemiz ekonomisi adına, hepimiz adına memnun edici bir durum. Tabi her ne kadar dönemsel yaşadığımız sorunlarla bazen bir durağanlık olsa da morallerin yerine geldiği dönemlerde yine inşaat sektörü yükselen seyrine kavuşuyor.

-Biraz ihracattan konuşalım Baktığımızda Avrupa pazarı hala krizden çıkamadı diyebiliriz. Suriye, Rusya pazarı da sıkıntıda. Bir alternatif veya B planı var mı? Yeni bir pazar arayışınız var mı?
-Kütahya Seramik zaten ihracat yapıyor ama bizim ülke olarak bakmamız gereken yeni pazarlar bulmamız lazım. Avrupa ülkemiz adına son derece önemli. Bugün artık güncel konularımızdan bir tanesi ambargonun kalkması ile birlikte İran. Tüm sektörlerin bu pazarı çok iyi anlaması lazım. Biz gitmezsek bizden önce birileri gider ve bizden önce yol alırlar. Önemli olan potansiyeli yüksek genç nüfusun olduğu alım gücünün olduğu bir Pazar, sanıyorum bugünün en önemli yeri de İran pazarı.

TÜRKİYE’NİN MARKA DEĞERİNİN ARTMASI LAZIM

-Rekabetçilikte Türkiye nasıl? Mesela ucuz seramik yapan Çin’le nasıl rekabet ediyoruz?
-Çin önceki zamana göre çok problem yaratmıyor. Önceki dönemlerde vardı ama şu an yüksek teknoloji üretilen katma ürünler konusunda müthiş bir yol kat etti. Çin'in yanında İtalya, İspanya'yı da konuşmak isterim. Seramiğin ve modanın merkezi olan İtalya'nın hemen arkasındayız, bazen önündeyiz. 2008 yılındaki Avrupa'daki ekonomik daralma sonrası kendilerini yenileyemediler, kendi teknolojik alt yapıya gereken yatırımı yapamadılar. Türk müteşebbis ruhu ile bizler o dönem ve sonrası ciddi yatırımlar yaptık. Onlar ne üretiyorsa aynılarını ürettik. İtalya seramiğiyle Türk seramiği arasındaki fark, coğrafi farklılıklar.  İtalya'da olan Made in Italy veya Made in Spain, Türkiye'deki Made in Turkey. Burada tek fark var o da ülke markasının algısı. Aynı ürünün Türkiye' de üretilenine Made in Italy yazın aynı İtalyan parasına satarsınız. Made in Turkey'in özellikle marka değerinin artırılması yönünde hepimizin bir gayreti var. Turquality kapsamında yurt dışında Türk markalarının tanınması için çok çalışmalar var. Yeterli mi?  Hayır değil. Üzerinde çok çalışıp bu algı için çaba harcamamız lazım.

YÜKSEK FAİZ SANAYİNİN GELİŞMESİNDE TEK ENGEL

-Sanayiden devam edelim. 2015 zor geçti. Kur riskleri, faizler, 2016' da bu riskler aynı düzeyde devam eder mi? Kredi faizleri açısından borçluluk oranı özellikle sanayi şirketleri zor durumda, bir çok şirkette iflas erteleme görüyoruz. Özellikle perakendede. Bu bağlamda 2016 yılında ne yapılmalı ve hükümetten de neler bekliyoruz?
-Ben bunu risk olarak adlandırmak istemiyorum çünkü Türk ekonomi ve sanayinin seyri belli. Sayın Cumhurbaşkanımıza da çok teşekkür ediyoruz yüksek faizler konusunda rahatsızlığını bildirdiği için.  Burada tek engel sanayinin gelişmesinde yüksek faizler. Bir yatırımcının kendi öz sermayesiyle tamamını karşılaması söz konusu değil. Sadece sanayi için değil esnaf, tüccar için de bu böyle. KOBİ’ler dünya ekonomisinin temelini oluşturur, KOBİ’lerin kolay finansmana ulaşabilmesi ancak uygun oranlı kredilerle olur. Dolayısıyla burada faiz oranlar son derece önemli ama seyir belli. Faiz oranlarının düşürülmesi sanayicinin istihdamı artıracak yeni yerler yaratması anlamında son derece önem kazanıyor.

-Kur riskini de göz önde bulunduruyoruz değil mi?
-Ben buna risk olarak bakmıyorum. Biz çok tecrübe sahibi olduk. Bir bankacıya yakın bunları yorumlayabiliriz artık, şartlar bizi buraya getirdi. Bence bizim bundan memnuniyet duymamız lazım. Bir bankacı kadar olmasa da risk analizi yapmak lazım. Geçmişe baktığınızda geleceği de çok rahat biçimde görebiliyorsunuz.

500 MİLYON LİRALIK PROJE

-Gayrimenkule geçersek, sizin de bir projeniz var, NG Residance…
-Bu proje sadece bir rezidans projesi değil orada bir yaşam oluşturuldu.Günümüz insanının tercih ettiği yaşam modeli.Yanına da bir otel inşa ediyoruz. Otelin işletmesi de bize ait olacak.Güzel bir proje...

-Maliyeti nedir?
-Projenin toplam bedeli 500 milyon lira.

-Peki, yabancı ya da yerli ortaklarlarla başka projeler olacak mı?
-Bu bizim girdiğimiz ve büyüyerek devam etmek istediğimiz bir sektör. Aslında biz ilk defa satıyoruz. Daha önce bir çok otel, fabrika binaları yaptık, bunların hepsini tüketicilerimizin, misafilerimizin hizmetine ya da sanayi olarak Türk ekonomisine sunduk. Anadolu bu anlamda çok büyüdü ve gelişti. Ciddi pazarlar var ve Anadolu için, “Neden olmasın?” diyorum.

- Turizm sektörü de bir darboğazda, bu yaz biraz zorlu geçecek ve siz de otel işletmelerine başlıyorsunuz? Sizce sıkıntılar nasıl atlatılır? Nasıl bir B planı uygulanabilir?
-Öncelikle şunu belirteyim, bu geçici bir sorun. Bunun kalıcı olması mümkün değil. Öncelikle Rusya ile başlayan bu siyasi sorunun arkasından gelen bu yansımalar ve üzülerek belirtmeliyim ki bizim en fazla turist aldığımız iki ülke Rusya ve Almanya. Sultan Ahmet’te yaşanan ve Alman turistlerin hayatını kaybettiği olay, turizmdeki en büyük iki potansiyelimizin azalmasnına sebep oldu. Geçicidir, geçecek. Bence biz Türkler olarak kendi turizmimize sahip çıkmamız gerekiyor. TÜGİK olarak bizim 2 ay önce başlattığımız bir proje vardı, ''Bu sene Türkiye turistiyiz.'' Biz bunu geniş kitlelere yaydık, duyurduk. Bu çağrımızın geniş kitllere ulaşması bizi mutlu etti. Dedik ki, bu sene yurt dışına gitmeyelim, Türkiye’de yapalım tatilimizi. Antalya bölgesindeki otellerimiz inanılmaz kaliteli, güzel ve hizmet anlayışı üst derecede olan tesisler. Avrupa’nın hiç bir ülkesinde böylesine tesis grubu bütünlüğü yok. Dolayısıyla bizler için, ülke ekonomisi için yapılmış bu yatrımlar karşılığını alamayacak. Bizlerin de bu sene tatillerimizi Türkiye’de geçirerek yatrımcıların ayakta kalması için destek vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu sene ben de Türkiye’deyim.

-Peki yatırımlar, özellikle otel yatırımları ertelenebilir mi?
-Başlamış projeler bence ertelenemez. Ama biraz durağanlık olabilir.

-Hükümet tarafından bir teşvik paketi de açıklandı...
-Evet var ve bunlar tabi ki çözüm değil ancak çözüme yönelik gayretin ve iyi niyetin göstergesi. Bu geçiş sürecinde bu tür teşvik modellerinin uygulanması sektörlerin ayakta kalması anlamında önemlidir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)