ERGOİSVİÇRE: 'KUMAR OYNAMADIK'
Ergo Grubu'nun iki yabancı yöneticisi, Ekonomist Dergisi'ne yaptıkları açıklamada kendi şirketlerinden ayrılanların başka şirketlere transfer olmalarından gurur duyduklarını belirtiyorlar.
Ergoİsviçre, son günlerde gerek ayrılan gerekse transfer ettiği yeni yöneticilerle gündeme geliyor. Özellikle Balcı Ailesinin ayrılmasından sonra her iki şirketin yönetiminde de önemli değişiklikler oldu. Enis Talaşman HDI Sigortaya genel müdür olarak gitmesinin ardından Ergoİsviçreden bazı isimleri de transfer etti. ERGO Grubu da gidenlerin yerini yeni transferlerle doldurdu. Son olarak Başak Groupama Emeklilikten Recep Akkaya Ergoİsviçre Hayat ve Emeklilikin genel müdürlüğüne, Allianz Sigortadan Şansal Bayrakgil ile Axa Sigortadan Özlem Gürsoy Ergoİsviçre Sigortanın genel müdür yardımcılığına getirildi.
ERGO Grubunun yönetim kademesindeki bu hareketliliğin nedenlerini ERGO Grubu Holding CEOsu Klaus Allerdissen ve Ergoİsviçre Sigorta Genel Müdürü Thomas Baron ile konuştum. Her iki yönetici de diğer şirketlerin genel müdürlerinin içlerinden çıkmasının kendi güçlerini gösterdiğine inanıyorlar. Şirketin kilit isimlerinin ayrılmasının bir zaafiyet yaratıp yaratmadığına ilişkin sorumu Allerdissen, şöyle yanıtladı:
17-18 yıl çalışan birinin yanında birkaç kişiyi götürmesi, tüm diğer şirketlerde olacağı gibi normal bir durumdur. Bizden birisinin başka bir şirkette daha iyi bir pozisyona gelmesinden gurur duyuyoruz, bu bizim şirketimizin imkanını ve potansiyelini gösteriyor.
Yeni transferlerle birlikte ekibin oturduğunu söyleyen Allerdissen, bu yılın ilk çeyreğinde Ergoİsviçre Emeklilik ve Hayatın yüzde 800 civarında büyüdüğüne dikkat çekerek, Yaptıkları işe gerçekten kendilerini adamayan insanların yönetimiyle yüzde 800 gibi bir büyümeyi gerçekleştirmesine inanıyor musunuz? diyor.
Emeklilik ve Hayat portföyünü bu yıl iki katına çıkartmayı planladıklarını söyleyen Allerdissen, Bu rakamlar da bir kişinin şirketten ayrılıp arkadaşlarını yanında götürmesinden çok daha iyi açıklıyor diyor.
Türkiyede organik büyümeye öncelik veren ERGO, ancak uygun fırsatlar çıkması halinde satın almaları da düşünüyor. Ancak iş modellerine uyan ve katma değer yaratacak bir şirket olursa düşünebileceklerini söyleyen Allerdissen, Bunun için finansal gücümüz var diyor. Bir ara satışı gündemde olan şirketlerin bu kriterlere uyup uymadığı yolundaki soruma şirket ismi veremeyeceğini söyleyerek yanıt veren Allerdissen, gerekçesini de Münich Renin içinde olduğu her durumda fiyatlar artıyor sözleriyle açıklıyor.
Allerdissen, global krize neden olan toksik kağıtlara yatırım yapmadıkları için etkilenmediklerini, ancak krizin yarattığı ekonomik daralmadan dolayı prim ve kar artışında meydana gelen düşüşten herkes gibi etkilendiklerini söyleyerek, şöyle devam ediyor:
2007ye göre yüzde 20 karlı kapatmıştık ama 2009da bunun olması zor. Çünkü herkes bundan etkilendi. Hiçbir zaman dünyanın en büyük şirketi olmaya çalışmadık. Her zaman uzun vadede müşterilerimiz için güvenli şirket olmaya çalıştık. Hiçbir zaman kumar oynamadık. İnsanları güvence altına aldık.
Ergoİsviçre Sigorta Genel Müdürü Thomas Baron ise elementer şirket olarak hala çok büyüme imkanları olduğunu söyleyerek, şunları söylüyor:
Bir kere Türkiyedeki sigorta penetrasyonu Orta Avrupadaki gelişmiş piyasalara göre düşük, ikincisi, biz elementer branşında beşinci büyük şirket olduk. Son yıllarda sürekli piyasa payı kazandık. Daha da kazanabiliriz. Çünkü bu şirketin avantajlarına Münich Renin finansal gücünü de kattık. Bin 600 acentemiz var.