<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaEmlakErdoğan'ın tezkere mesajında adres kim----

Erdoğan'ın tezkere mesajında adres kim

Erdoğan'ın tezkere mesajında adres kim
08 Şubat 2016 - 05:11 www.finansingundemi.com

1 Mart tezkeresine karşı olanları eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mesajı adres hangi isimdi? 1 Mart 2003'teki oylamada kimler tezkere karşıtıydı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Latin Amerika gezisinden dönüşünde 1 Mart Tezkeresi'nin reddedilmesini eleştidi, "Ben tezkerenin yanındaydım. Karşı olanlar açıkça söylemediler. Birileri de gizli kulisler attılar. O insanların kimler olduğunu araştırıp bulursunuz" ifadesini kullanmıştı. Deniz Zeyrek, Hürriyet'teki haberinde AK Parti'nin 99 fire verdiği 1 Mart Tezkeresi oylamasının yapıldığı dönemle ilgili anekdotları paylaştı. İşte Zeyrek'in o haberi: 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Latin Amerika gezisinden dönerken, 1 Mart 2003 günü Irak tezkeresinin reddedilmesini ve tezkereye ‘karşı olanları’ eleştirdi.

Döneme dair tanıklıklar, Bülent Arınç, Beşir Atalay, Mehmet Aydın, Ertuğrul Yalçınbayır, Zeki Ergezen ve Hüseyin Çelik gibi AK Parti’nin önemli isimlerinin tezkereye karşı çıktığını, dönemin Başbakanı Abdullah Gül’ün arada kalarak partiyi serbest bıraktığını, o dönem Gül’ün danışmanlarından olan Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ise karşı olanlar safında yer aldığını gösteriyor.

‘GİZLİ KULİSLER ATTILAR’

Erdoğan gazetecilerle sohbetinde şu ifadeleri kullandı: “Ben 1 Mart tezkeresinin yanındaydım, karşı olanlar bunu açıkça söylemediler. Birileri de gizli kulisler attılar. O insanların kimler olduğunu araştırır bulursunuz. 1 Mart tezkeresi ilk anda kabul edilip Türkiye, Irak’ta olsaydı, Irak’ın durumu böyle olmazdı. 1 Mart tezkeresi ilk anda geçseydi, Türkiye masada olacaktı. O zaman Bush (ABD Başkanı), benimle yaptığı görüşmelerde bir ricada bulundu. Ama maalesef biz kendi arkadaşlarımızın yanlışıyla baş başa kaldık.”

346 VEKİLDEN 264 EVET

Erdoğan’ın bu sözleri, akıllara ‘adres kim’ sorusunu getirdi. Abdullah Gül’ün Başbakan olduğu 58. Hükümet, 25 Şubat 2003’te TBMM’ye “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması için Hükümet’e yetki verilmesine ilişkin başbakanlık tezkeresi” başlıklı bir tezkere göndermişti. Tezkerede, en fazla 62 bin yabancı askeri personelin 6 ay süreyle Türkiye’de bulunması öngörülüyordu. Yabancı kuvvetlerin hava unsurları 255 uçak ve 65 helikopteri aşamayacaktı. Oturuma 533 milletvekili katıldı, 58. Hükümet 346 oyla güvenoyu aldığı halde, tezkere oylamasında 250 ret, 264 kabul ve 19 çekimser oy kullanıldı. O anda TBMM Genel Kurulu’nda bulunan milletvekillerinin salt çoğunluğu 268’di. Evetçi 264 vekil, salt çoğunluğu yakalayamadığı için tezkere reddedilmişti. 3 Kasım 2002 seçiminde 363 vekil çıkaran AK Parti’de tezkere oylamasında 99 fire yaşanmıştı.

DESTEKLEYENLER CEPHESİ

Müzakereler 57. Hükümet döneminde merhum Bülent Ecevit’in Başbakanlığı sırasında başlamıştı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu ile dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hilmi Özkök de tezkerenin geçmesinden yanaydı. Kıvrıkoğlu, dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e sunduğu raporda ‘avantajlar’ bölümüne 3 sayfa, ‘Türkiye’nin dezavantajları’ bölümüne ise sadece iki paragraf koymuştu. 
3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra konu AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın masasındaydı. Erdoğan, o tarihte yasağı nedeniyle milletvekili olamamıştı. Ancak tezkerenin geçmesi için yoğun mesai içindeydi. Dönemin Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış ve Ekonomiden sorumlu Bakan Ali Babacan, tezkere geçmesi halinde ABD’nin sağlayacağı ekonomik desteğin resmi pazarlığını yürütüyordu. Erdoğan’ın danışmanları Ömer Çelik, Egemen Bağış ve Cüneyd Zapsu ise George W. Bush ekibiyle gayri resmi bir pazarlık içindeydiler.

AK Parti’deki ANAP’lılar kanadı da tezkerenin geçmesinden yanaydı. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, gönüllü görünmeyen Başbakan Abdullah Gül’e konuyu MGK’ya götürme tavsiyesinde bulunmuştu.

İTİRAZ EDENLER CEPHESİ

Tezkereye net bir şekilde karşı çıkan en önemli isim Ahmet Necdet Sezer olmuştu. Sezer, kendisini ziyaret edip, ABD’nin TSK’ya 2.5 milyar dolarlık hibe askeri destek sağlayacağını söylemesine rağmen geri adım atmamıştı. Sezer, Gül’ün “MGK tavsiye kararı alsın” isteğini de geri çevirmişti. Başbakan Gül’ün tezkere konusundaki tavrı net değildi. Sezer’den ve MGK’dan tezkere için destek isteyen Gül, tezkereyi istemeyenlerin de yolunu açmayı seçti. Tezkerenin görüşüldüğü 1 Mart 2003 günü, parti grubuna “Kararınızı vicdanınızın sesine göre vereceksiniz” diye seslendi. Gül’ün tezkere tavrını en net ortaya koyan ise danışmanı Ahmet Sever oldu. Sever, “Abdullah Gül ile 12 yıl” adlı kitabında Erdoğan’ın, tezkerenin geçmesinin ülke menfaatleri açısından daha doğru olacağını düşündüğünü, Gül’ün ise endişeli olduğunu aktardı. Sever, Gül’ün tavrını yansıtmak için kitabında şu çarpıcı anekdota yer verdi: “Gül, bir sabah danışmanlarına şöyle dedi: Dün gece bir kâbus gördüm. Rüyamda Türkiye’den kalkan savaş uçakları Irak’ı bombalıyordu. Her tarafta parçalanmış çocuk cesetleri vardı. Kan ter içinde uyandım. Bir daha da uyuyamadım.” 

Karşı olanlar Sezer ve Gül’le sınırlı değildi. Oylama öncesi Bakanlar Kurulu toplantısında bakanlar Hüseyin Çelik, Beşir Atalay, Mehmet Aydın, Ertuğrul Yalçınbayır, Bülent Arınç, Zeki Ergezen gibi isimler tezkereye sert sözlerle karşı çıktı.

SEVER’İN AKTARDIĞI ANEKDOT

Tezkereye karşı çıkan isimlerden biri de o tarihlerde Gül’ün Dışişleri danışmanlarından olan Ahmet Davutoğlu idi. Davutoğlu ile Erdoğan’ın ABD ile görüşmeleri yürüten danışmanlarından Ömer Çelik arasında bir tezkere tartışması yaşandığı da tarihe düşülen notlar arasında. 
Kıvrıkoğlu’ndan bayrağı devralan Özkök tezkereyi desteklese de komuta kademesinde görüş ayrılığı oluşmuştu. Bazı komutanlar tezkereye karşı çıkıyordu. 1 Mart 2003 günü Milliyet gazetesinin manşeti “asker rahatsız” başlığını taşıyordu ve yıllar sonra dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman ve ekibinin tezkereye karşı çıktığı anlaşıldı.
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • zulkarneyn10 Şubat 2016 10:36

    Ebû Dâvud, Bureyde“Türkleri 3 kere süreceksiniz. Nihayet onlara arap yarımadasında yetişeceksiniz. Birinci sürüşte onlardan kaçanlar kurtulacak.” Birinci sürüşte Moğol istilasından sonra. Türkler istila ettiler, Moğollar istila ettiler mi arap yarım adasını? Ettiler. Ve o istiladan geri çekildiler mi? Çekildiler. Diyor ki “birinci sürüşte onlardan kaçanlar kurtulacak”.yani kimlerden kaçan? Moğollardan ve Araplardan kaçanlar kurtulacak. Birinci seferde kaçtılar Araplar kurtuldu, Türkler de kaçarken kendilerini kurtardılar kaçanlar. İkincisi ne? Osmanlı. Dikkat edin: “İkinci sürüşte bir kısmı kurtulacak, bir kısmı helak olcak.” Ah Osmanlı ah! Yemen’de kaldı mı askerlerimiz? Bağdat’ta kaldı mı askerlerimiz? Şam’da kaldı mı askerlerimiz? Komple arap yarımadasında o Araplar, İngilizlerle, Fransızlarla, İtalyanlarla ortak olup Osmanlı askerini arkadan vurdular mı? Vurdular. Kalanlar helak oldu mu? Oldu. Hey gidi Allah’ın Resulü hey. Saddak! Nasıl söylemiş, 1400 yıl öncesinden diyor ki: “Onların bir kısmı helak olacak”. Dikkat edin: “Üçüncü sürüşte tamamen maf olup, kökleri kuruyacak”. Eyvah ki eyvah! Eyvah ki eyvah, arap yarımadasına dokunma, sakın oraya doğru ne yapma? Girme! Eğer ya bu böyle ya da Selçukluları da kastediyor, o zaman Osmanlı ile bitti işi. Eğer arada Selçukluları da alırsak. Kudüs’e kadar kim gitti? Selahaddin Eyyubi. Selçuklu değimliydi? Selçukluydu. O da geriye döndü mü? Döndü. O zaman Osmanlıyla Türklerin arap yarımadasında işleri bitti. Ona eğer Selçukluları koyarsak. Eğer Selçukluları koymazsak, girersek arap yarımadasına sonumuz olcak. Arap yarımadasına dokunursak, sonumuz olcak, sonumuz. Allah muhafaza eylesin. O zaman uzak dur! O zaman uzak dur, Allah muhafaza eylesin.