Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri kura töreninde konuştu.
Hakim ve savcı adaylarının, fakültelerinden mezun olduktan sonra zorlu bir adaylık dönemini başarıyla tamamladıklarını belirten Erdoğan, kadınların, geçen dönem olduğu gibi yine başarılarıyla en ön sıralarda yer almasından mutluluk duyduğunu dile getirdi.
Kura çekerek görevlerine başlayacak toplam 1102 adli yargı hakimi ve cumhuriyet savcısı ile idari yargı hakimini tebrik eden Erdoğan, şu an Türkiye'de 15 bin 412'si cumhuriyet savcısı, 7 bin 409'u hakim olmak üzere toplam 22 bin 821 hakim ve savcının görev yaptığını, bugünkü kura töreniyle bu sayıyı 23 bin 923'e çıkaracaklarını aktardı.
Adalet teşkilatının eski günlerini bilenlerin, Türkiye'nin nereden nereye geldiğinin takdirini daha net yapabildiğini aktaran Erdoğan, o dönemde görev yapan hakim ve savcıların, hangi şartlar altında adalet dağıtmaya çalıştıklarını gayet iyi hatırladığını ifade etti.
21 yılda adalet hizmetlerinin kalitesinde alınan mesafe
Erdoğan, rakamların, Türkiye'nin son 21 yılda adalet hizmetlerinin kalitesinde aldığı mesafeyi, inkarı mümkün olmayan bir şekilde ortaya koyduğunu belirterek, 2002'de 9 bin 349 olan hakim savcı sayısını, 2,5 kat artışla yaklaşık 24 bine çıkardıklarını, adalet teşkilatının toplam personel sayısını 61 binden 190 bine yükselttiklerini bildirdi.
Merdiven altlarında, adeta mahzeni andıran yerlerde adalet dağıtılan kötü manzaralara son verdiklerini, inşa ettikleri 280 modern adalet sarayıyla, bu alandaki en önemli altyapı eksikliklerini giderdiklerini anlatan Erdoğan, yüksek yargı organlarını da mimarisi, teknolojik donanımı, imkanları ve diğer müştemilatıyla göz dolduran hizmet binalarına kavuşturduklarını aktardı.
Mahkeme sayılarını da adli yargıda yüzde 95, idari yargıda yüzde 45 oranında artırdıklarını söyleyen Erdoğan, hataları asgariye indirecek ve temyiz mahkemelerindeki yığılmayı önleyecek şekilde bölge adliye ve idare mahkemelerini devreye aldıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesiyle de Yargıtay hukuk ve ceza dairelerinin iş yükünün yaklaşık yüzde 68 oranında azaldığını vurguladı.
Yargı süreçlerini basitleştirdiklerini, kolaylaştırdıklarını hem de hızlandırdıklarını dile getiren Erdoğan, bu kapsamda, Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi'ni kurduklarını, hukuk yargılamalarına e-duruşma sistemini kazandırdıklarını, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı imkanı getirdiklerini anlattı.
Yıllardır demokratikleşme adına dillendirilen ama bir türlü yapılamayan askeri yargıyı kaldırarak, askeri suçların sivil mahkemelerde görülmesini de yine kendilerinin sağladığını hatırlatan Erdoğan, şunları paylaştı:
"Vatandaşlarımızın, mesnetsiz ihbar ve şikayetler nedeniyle soruşturmaya uğramaması için lekelenmeme hakkını güçlendirdik. Yargı Reformu Stratejisi ve İnsan Hakları Eylem Planı ile yargıda ihtisaslaşmayı sağladık. Vergi suçları, bilişim suçları, finansal suçlar, sendikal uyuşmazlıklar ve kamulaştırma davaları gibi birçok alanda yeni ihtisas mahkemeleri kurduk. Uyuşmazlıkların, arabuluculuk ve uzlaştırma yöntemleriyle mahkeme süreci öncesinde kısa sürede ve daha az masrafla çözülmesini temin ettik. Hafta sonu nöbetçi noterlik uygulamasını başlatarak, vatandaşlarımıza 7 gün hizmet verilmesini sağladık. Yargıda hedef süre uygulamasıyla öngörülebilirliği artırdık, yargılamaların uzamasına sebebiyet veren durumları asgariye indirdik. Adalet teşkilatımızın mali ve özlük haklarıyla ilgili beklentilerini karşıladık. İnfaz koruma memurlarının yıpranma paylarından mübaşirlerimizin genel idare hizmetine alınmasına kadar nice soruna çözüm bulduk. Görevini mesai mefhumu olmadan yürüten adalet personeline nöbet ücreti imkanı sunduk. Gelen talepler doğrultusunda, farklı dönemlerde, hakim ve savcılarımızın özlük haklarında kayda değer iyileştirmeler yaptık."
Erdoğan, geçen yıl ihdas ettikleri hakim ve savcı yardımcılığı müessesesiyle adalet teşkilatının insan kaynağının daha nitelikli yetişmesini sağladıklarını da vurgulayarak, "Bir sonraki dönemden itibaren bu açılımı fiilen uygulamaya başlayacağız." ifadesini kullandı.
Adalet hizmetleriyle ilgili memnuniyet oranının yükselmesi
Attıkları tüm bu adımların yansımalarını farklı alanlarda gördüklerini kaydeden Erdoğan, adalet hizmetleriyle ilgili memnuniyet oranının 2002 yılına göre yükselmesini, 21 yıllık emeklerinin boşa gitmediğinin bir delili olarak değerlendirdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat'ta yaşanan deprem felaketi sonrasında, adalet teşkilatının süratle organize olduğunu, vatandaşların mağdur olmaması ve hak kaybına uğramaması için mevzuat çalışmaları gerçekleştirildiğini anımsattı.
Bölgede yaklaşık bine yakın hakim ve cumhuriyet savcısı ile yaklaşık 7 bin 500 personelin görevlendirildiğini hatırlatan Erdoğan, "Deprem bölgesinde fedakarca görev yapan hakim ve cumhuriyet savcılarımız ile personelimizi buradan canıgönülden tebrik ediyorum. Bu vesileyle depremde vefat eden 231 yargı çalışanımıza Allah'tan rahmet, adalet camiamıza başsağlığı diliyorum." diye konuştu.
Yeni anayasa
Türkiye'nin hedeflerine ulaşmasının önündeki en büyük engelin, darbe ürünü mevcut anayasa olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Cumhuriyetimizin 100'üncü yılını darbe anayasasıyla karşılamış olmayı, açıkçası içimize sindiremiyoruz. Yargı alanında 2002'den beri yürüttüğümüz zorlu mücadeleyi, inşallah sivil, özgürlükçü ve kuşatıcı bir anayasayla taçlandırmak istiyoruz. 28. Yasama Dönemi'nde, önceliklerimizin en başında, Meclisimizin de takdiriyle, Türkiye'yi darbe anayasasından kurtarmak vardır. Milletimize verdiğimiz ve tuttuğumuz diğer tüm sözler gibi, Allah'ın izniyle, bu idealimizi de hayata geçireceğimize yürekten inanıyorum."
Adaletin tecellisinde insan faktörünün önemine işaret eden Erdoğan, insan faktöründe sıkıntı varsa, verilen mücadelenin, gösterilen çabanın hedefine varmasının mümkün olmadığını söyledi.
Bu acı hakikate, önce 17-25 Aralık girişiminde, ardından 15 Temmuz ihanetinde şahit olunduğunu hatırlatan Erdoğan, 17-25 Aralık teşebbüsünün, meşru hükümeti, yargı-emniyet darbesiyle alaşağı etmeyi amaçladığını hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu amaçla yargı ve emniyet birimlerimize sızdırdıkları militanlarını, üzerimize saldılar. Montaj olduğu seçim döneminde bizzat itiraf edilen kasetlerle devletimizin en hassas kurumlarını hedef aldılar. Akla, vicdana, ahlaka ve hukuka asla sığmayan, uyduruk dosyalarla yargımızı, emellerine ulaşmak için bir araç olarak kullandılar. 17-25 Aralık girişiminin, yargı ve emniyet birimlerimize verdiği zarar, 15 Temmuz ihanetinin ordumuza verdiği zararla aynı mesafededir. Benim iki korumamı şehit ettiler. Acımasızca... Eğer bizi de yakalayabilselerdi, bizi de şehit edeceklerdi. Ama bizleri, Rabb'im fırsat vermedi, yakalayamadılar. Ve on binler, Yeşilköy Havalimanı'nda bizleri karşıladı. Bay bay Kemal de tankların arasından FETÖ'cülerin koordinesinde Bakırköy Belediyesi'ne gidip, orada kahvesini içerek bizi seyretti. 'Haberim olsa, ben de orada olurdum' diyor. Hayatı yalan. Böyle bir derdi yok. Halbuki orada FETÖ'cüler bizi yakalayıp şehitlerimizin izine bizi de koyuverseydiler, o zaman herhalde kendisi de zil takıp oynardı. Bunların hayatı bu. Ama Rabb'im fırsat vermedikten sonra, hüküm değişmiyor. Bütün tuzakların üstünde en büyük tuzak Allah'a aittir."
Her iki menfur hadisede de milletin güzide kurumlarının yıpranıp, yara aldığını, ciddi travmalar yaşadığını anımsatan Erdoğan, adliye teşkilatının tekrar kendine gelmesinin belli bir süre aldığını dile getirdi.
"FETÖ yargılanmaları başarılı şekilde yürütülmüştür"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbe teşebbüsünün ilk anlarından itibaren yargı camiasının hemen harekete geçtiğini ve millete karşı sorumluluğunu yerine getirdiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Darbeye karışanların ve FETÖ mensuplarının hak ettikleri cezaları almasında, yargımız görevini yapmanın gayretinde olmuştur. Her ne kadar zaman zaman içeriden çeşitli sabotajlara maruz kalsa da FETÖ yargılanmaları genel hatlarıyla başarılı bir şekilde yürütülmüştür. Burada tavrımız gayet nettir, bir Müslüman aynı delikten iki defa ısırılmaz. Su uyur ama FETÖ'vari terör örgütleri uyumaz. Kökü dışarıda bu yapıların en küçük bir rehaveti tekrar palazlanmak için fırsata çevireceğini aklımızdan asla çıkarmıyoruz. Son FETÖ'cü hain de işlediği cürümlerin hesabını yargımıza vermeden ne biz ne de devletimiz güvende olacaktır.
Geride bıraktığımız seçimlerde, zafiyet gördükleri anda neler yapabildiklerine hep birlikte şahit olduk. Milletimize bir daha ne 17-25 Aralık tarzı girişimleri ne de 15 Temmuz ihaneti gibi acıları tekrar yaşatmamakta kararlıyız. FETÖ'yle mücadelemizin artarak devam edeceğini, altını çizerek ifade etmek istiyorum. Sizlerden de görev yerlerinizde ve meslek hayatınızda bu konuda gereken hassasiyeti göstermenizi özellikle bekliyorum."
"Yüce bir makamın ağırlığını yükleniyorsunuz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin akıl ve gönül dünyasında her meslek erbabının, maharetiyle ahlakının, aynı terazide tartılıp öyle kıymetlendirildiğini belirtti.
Fakat bazı mesleklerin, hem kamu düzenini hem de toplumsal barışı doğrudan etkilemesi sebebiyle çok daha özel bir konuma sahip olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Tarihimize baktığımızda, bu mesleklerin, hakim, hekim, hakem olduğunu görürsünüz. Bu üç meslek grubunun mesuliyetlerini yerine getirmemesi, toplumda infiale, devletin işleyişinde ise ciddi aksamalara sebebiyet verir. Burada yaşanacak sıkıntılar dalga dalga yayılır." ifadesini kullandı.
Bunun sadece sosyal barışı dinamitlemekle kalmayacağını, devletin varlığının da sorgulanmasına yol açacağını belirten Erdoğan, "Bu meslekleri deruhte edenlerin kariyeri vicdanlarıdır. Kazançları itibarlarındadır. Hizmetleri, milletin birliği, dirliği ve saadetindedir. Hedefleri, hak ile hakikatin zedelenmesine mani olmaktır. Bizi biz yapan, insanı insan yapan, medeniyetimizi değerli ve ayrıcalıklı kılan asıl hasletler işte buradadır." diye konuştu.
Erdoğan, hakim ve savcıların, yeni görev yerlerinde, kariyerleri boyunca mesleğin saygınlığına uygun şekilde davranacağından emin olduğunu, verecekleri kararlarla, isimlerini milletin kalbine yazdıracaklarından asla şüphe duymadığını söyledi.
"Adalet hizmetlerinde yapılan hatanın bedeli ağır olur"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün çekecekleri kura ile meslek hayatlarında artık kritik bir eşiği aşacaklarını vurguladığı hakim ve savcılara, şöyle seslendi:
"Türk milleti adına karar verecek kadar yüce bir makamın ağırlığını yükleniyorsunuz. Şunu lütfen hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın, hakimin, savcının lisanı, makul sürede vereceği adil ve hakkaniyetli kararlardır. Adalet hizmetlerinde yapılan hatanın bedeli, sadece bu dünyada değil, ahirette de çok ağır olacaktır. Vazifenizi icra ederken, hukukun üstünlüğü ilkesine ve masumiyet karinesine ne pahasına olursa olsun bağlı kalmaya itina gösterin. Sizlerden sadece aklınızı, ahlakınızı ve vicdanınızı değil, devlet, millet adına müessesenizi de korumanızı bekliyorum.
İletişim araçlarının günlük hayatımızda giderek daha fazla yer işgal ettiği günümüzde şu gerçeğin altını tekrar çizmek istiyorum, sosyal medyada cübbe giyip ahkam kesenler, asla bizim referansımız olamaz. Adaletin ölçüsü, sosyal medyadaki tepkiler değil, kanundur, nizamdır, maşeri vicdandır. Daha ileri gidiyorum, hukuktur, hukuk, kanunun çok ötesindedir. O hakkı ne yapıyor, koruma altına alıyor. Kanun dediğin, insanoğlunun yazdıklarıdır. Ama hukuk bunun ötesindedir."
"Hiç kimsenin yönlendirmesine müsaade etmeyin"
Erdoğan, hakim ve savcıların rehberinin, vicdan pusulasıyla asırlar boyunca tecrübeyle, ilimle, ahlakla yoğrularak oluşmuş zengin hukuk külliyatı olduğuna işaret ederek, buna çok dikkat edilmesini istedi.
Hakim ve savcılara, "Kararınızı verirken hiç kimsenin, hiçbir gücün, hiçbir maddi değerin sizi yönlendirmesine lütfen müsaade etmeyin" diye seslenen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Parayı, pulu her zaman bulursunuz. Ama unutmayın, hak ve hukuk bulunmaz. Ben, sizlere güveniyorum. Sizlere inanıyorum. İdealistliği gözlerine yansımış buradaki her bir kardeşimin, hukuk ve adalet çizgisinden sapmadan, görevini en güzel şekilde ifa edeceğine inanıyorum. Malum Hazreti Ömer 'mülkün esası adalettir' diyor. Onu birileri başka yerlere çekiyor, o ayrı mesele... Sözün asıl sahibi Hazreti Ömer'dir. Ve işte sizin, bu mülkü adalete bina ederek, adımları atacağınıza inanıyorum. O zaman işte bu devleti kimse yıkamaz, bu ülkeyi kimse bitiremez."
Türkiye'ye ve Türk milletine yapacakları hizmetlerden dolayı hakim ve savcılara teşekkür eden Erdoğan, "Sizleri, bize emanet eden tüm ailelerinize, şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Anneler, babalar, evlatlarınızla övünebilirsiniz. Unutmayın, onlar da sizin ebedi alemdeki en önemli referanslarınız olacaktır." dedi.
Görev yerleri için kuralar çekildi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, 25. Dönem Adli Yargı Hakim Adayı birincisi Gülümser Kurt, 25. Dönem Adli Yargı Cumhuriyet Savcısı Adayı birincisi Hümeyra Çalı, 11. Dönem Adli Yargı Hakim birincisi Ümit Kozan, 11. Dönem Adli Yargı Cumhuriyet Savcısı birincisi Seda Gedik, 15. Dönem İdari Yargı Hakim birincisi Nagihan Yüksel'e plaket verdi.
Daha sonra 25. Dönem Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları, avukatlıktan geçen 11. Dönem Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları, 15. Dönem İdari Yargı Hakimlerinin görev yerleri için kura çekilişi yapıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerleri belli olan bazı isimleri de ekrandan okuyarak, hayırlı olsun dileklerini iletti.
Törende, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanvekili Mehmet Akif Ekinci, Cumhurbaşkanlığı İdari İşleri Başkanı Metin Kıratlı ile HSK üyeleri de yer aldı.
Erdoğan: Savunma sanayisinde rekor ihracat seviyesini yakaladık
Erdoğan, Filistinli mevkidaşı Abbas'ı Beştepe'de ağırlayacak
Erdoğan'dan Kabine sonrası ekonomiye ilişkin açıklamalar
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.