<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemErdoğan'dan UYAP itirafı----

Erdoğan'dan UYAP itirafı

Erdoğan'dan UYAP itirafı
10 Ocak 2018 - 13:23 www.finansingundemi.com

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adalet Şurası'nda önemli açıklamalarda bulundu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Adalet Şûrası’nda konuştu. Erdoğan konuşmasında "Bu bir özeleştiridir, UYAP’ı FETÖ’cülere kaptırdık" dedi.

İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

30’a yakın farklı disiplinden bilim ve alan insanının görüşleriyle, tenkitleri ve teklifleriyle yer alacakları şuramızın hepimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Şuranın düzenlenmesinde emeği geçecek herkese şükranlarımı sunuyorum.

“ALLAH ADİL OLANLARI SEVER” BUYURUYOR

Bizim medeniyetimiz adalet üzre kurulmuştur. Devleti yönetenlerin birinci vazifesi adaleti sağlamaktır. Nitekim yüce kitabımız Kuran-ı Kerim’de “Allah adaleti ve ihsanı ve yakınlara yardım etmeyi emreder” buyuruyor. Her Cuma bunu, Cuma hutbesinde hoca efendi okur. Bir gün adaletle hükmetmeyi, bir yıllık nafile ibadetten üstün gören peygamber efendimiz, “Allah adil olanları sever” buyuruyor.

“KENDİ TARİHİMİZDE DE ADALETLE DAVRANAN DEVLET ADAMLARININ HAYIRLA YAD EDİLDİĞİNİ GÖRÜRÜZ”

Dolayısıyla dinimizin biz inananlara yüklediği en önemli sorumluluklardan biri de adaletle davranmaktır. Batı ülkelerindeki özgürlük ve demokrasi arayışlarına baktığımızda hepsinin de adalet temelli olarak ortaya çıktığını ve geliştiğini görürüz. Kendi tarihimizde de adaletle davranan devlet adamlarının hayırla yad edildiğini görürüz. Selçuklu ve Osmanlı döneminin adalet kurumları çağlarının çok ötesinde bir anlayışı ifade ediyordu. Eğer bugün 600 yıl çok geniş bir coğrafyada hüküm sürmüş Osmanlı ile ilgili yüzümüzü kızartacak en küçük bir olumsuzluk yoksa bunun sebebi devletin adalet üzre yönetilmiş olmasıdır.

“HUKUK BAŞKADIR, KANUN BAŞKADIR, ADALET BAŞKADIR”

Bugün Osmanlı’nın çekildiği coğrafyalarda yaşanan acılar, zulümler, katliamlar, insanlık suçları hep adaletsizliğin eseridir. Tabi burada bir gerçeği altını çizerek tespit etmemiz lazım. Hukuk başkadır, kanun başkadır, adalet başkadır. Adaletin tesisine hizmet etmeyen hukuk da kanun da toplum nezdinde hükümsüzdür. Kağıt üzerinde kalan kanunların ne anlama geldiğini en iyi siz hukukçular bilirsiniz. Ülkemizde uzun dönem kağıt üzerinde hukuk dönemi yaşanmıştır.

Sizlerle Abdürrahim Karakoç’un bir dönem hepimizin hafızalarına kazınan bir şiiri paylaşarak ne demek istediğini anlatmaya çalışacağım. Çok hoşuma gider:

Gene tehir etme üç ay öteye 
Bu dava dedemden kaldı hâkim bey. 
Otuz yıl da babam düştü ardına 
Siz sağ olun, o da öldü hâkim bey.

Kırk yıl önce; yani babam ölünce
Kadılıklar hâkimliğe dönünce
Mirasçılar tarla, takım bölünce
İrezillik beni buldu hâkim bey.

Yaşım yetmiş iki, usandım gel-git
Bini buldu burda yediğim zılgıt 
Eğer diyeceksen: bana ne, öl git! 
Oğlumun bir oğlu oldu hâkim bey.

Kabahat sizde mi, kanunlarda mı? 
Şaşırdım billâhi yolu yordamı.. 
Kızma sözlerime alam kadanı 
Sıkıntıdan içim doldu hâkim bey.

Onun için ne diyoruz? Geciken adalet adalet değildir. Onun içinde imkan bulduğumuzda hemen bu konuyu önceliklerimizin en başlarına aldık. Milletimizin, şeriatın, adaletin kestiği parmak acımaz ifadesi; dikkat ediniz buradaki sınırsız teslimiyet duygusu ağır aksak işleyen hukuk sistemine değil hakiki adalete karşıdır.

Geçmişe doğru baktığımızda, ne zaman adalete sıkı sıkıya sarılmışsak o zaman yükseldiğimizi, güçlendiğimizi, huzurlu ve müreffeh bir toplum haline geldiğimizi görüyoruz. Ne zaman adalet yolundan ayrılmışsak, işte o zaman gerilemiş, zayıflamış, iç ve dış sorunların ağırlığı altında ezilmişizdir. Bunun için 2001 yılında arkadaşlarımızla bir araya gelip, yeni bir siyasi hareket kurmak istedğimizde, ismi için hiç tereddüt etmeden seçtiğimiz adalet geliyordu. Yaptığımız gözlemler ve araştırma sonucunda milletimizin adalet ve kalkınmaya olan hasretini gördüğümüz için, partimizin adını Adalet ve Kalkınma Partisi olarak belirledik ve 42 bin denek üzerinde 81 vilayette kamuoyu araştırmasını yaptık ve bu isimde karar kıldık.

AK Parti kısaltmasıyla da bu iki kavramı adeta taçlandırdık. Hükümete gelir gelmez de ülkemizi 4 temel taş üzerinde yükselteceğiz dedik. Eğitim, sağlık, adalet, emniyet. Bununla birlikte adalet ile zulüm arasındaki ince çizginin adaletin tesisini fevkalade zorlaştıran bir husus olduğunu da biliyoruz. Örneğin, bir çiçeği, bir ağacı sularken adalet üzre hareket ederken, aynı suyu bir dikene vermek zulüm yoluna sapmak demektir.

Konfüçyus, “adalet kutup yıldızı gibi yerinde durur ve geri kalan her şey onun etrafında döner” diyor. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın da temeli adalet olan bir yönetim özleminin aslında ifadesidir. Adaletin temsili için 15 yıldır çalışıyoruz. Temel kanunların yenilenmesinden, geleneksel mimariye sahip modern adliye binalarının inşasına, UYAP’ın kuruluşuna kadar cumhuriyet tarihinin en büyük reformunu gerçekleştirdik. Ama bir şeyi gerçekleştiremedik, UYAP gibi çok önemli bir teknolojiyi maalesef bu bir öz eleştiridir. FETÖ’cülere kaptırdık. Ve bu ağ, orayı kendi sinsi emelleri için çok acımasız kullandılar ve oradan da gerçekten de en büyük zulmü icra ettiler.

AYM’ye bireysel başvuru imkanı, kamu denetçiliği kurumu ve istinaf mahkemeleriyle iki dereceli yargılama sistemine geçilmesine adaletin daha kamil manada tesisi için attığımız adımlar arasındadır.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)