Erdoğan'dan önemli açıklamalar
Başbakan Erdoğan AK Parti Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti grup toplantısında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:
3 MÜJDE
Bazı müjdeleri sizlerle paylaşmak istiyorum.
FATİH PROJESİ
Fatih projesi hızla devam ediyor. Bu projenin önemli bir adımı olann öğretmen ve öğrenciler için tablet bilgisayar ihaleleri için ön yeterlilikleri aldık. Eğitimde devrim niteliği taşıyan bu gelişmenin hayırlı olmasını diliyorum.
"ENGELLİ ÖĞRETMEN ALIMI YAPACAĞIZ"
Bir başka müjde de engelli öğretmen adaylarını ilgilendiriyor. Bugünde başlamak üzere 1 temmuz 2013 pazartesi günü mesai bitimine kadar başvurular alınmak üzere, 46 branşta 600 engelli öğretmen alımını başlatıyoruz. Bu gelişmenin de hayırlı olmasınıı diliyorum.
"96 BİN 500 SÖZLEŞMELİ PERSONELİN DEVLET MEMURU OLMASINI SAĞLIYORUZ"
Yapacağımız düzenleme ile kamuda çalışan bir kısım sözleşmeli personelin devlet memuru olmasına olanak tanıyoruz. 657 sayılı kanunun 4B maddesine göre çalışan sözleşmeli personel, 5393 sayılı kanunun 49. maddesine göre, 4924 sayılı kanun hükümlerine göre çalışan sağlık personeli; devlet memuru kadrosuna geçebilecek. Bu kapsamda şu anda 96 bin 500 personel bulunuyor. Bu işi de tatile girmeden, bu yasama döneminde bitireceğiz.
"AK PARTİ'NİN AMPULÜNÜ YAKACAKSINIZ"
9 Haziran’da Mersin’e giderek Akdeniz Oyunları için yaptığımız yatırımlar noktasında 500 milyon liralık, toplamda 800 milyon liralık açılışı gerçekleştirdik. Geçtiğimiz hafta Perşembe günü oyunların açılışını gerçekleştirdik. AK Parti’nin ampulünü inşallah Tarsus’ta da yakacaksınız. Buna inanıyorum. Aslında bu oyunlar Yunanistan’da yapılacaktı. Malum durumları sebebiyle bunu yapamayacağını açıklayınca, bizden rica ettiler. Değerlendirmelerimizi yaptık, Akdeniz Oyunları’yla ilgili süratle yatırıma girdik. 17 ayda hamd olsun gerçekleştirdik. Yani 17 ayda bütün buraların branşlarına ait yapılması, yetiştirilmesi gerçekten önemliydi.
24 ülkeden yaklaşık 6 bin sporcu şu anda Mersin’de müsabakalara devam ediyorlar. Mersinli bu işe ciddi bir ilgi gösterdi. Bütün müsabakalar adeta tıklım tıklım izleniyor.
"BU BİR REKOR"
Türkiye şu ana kadar 16 bronz, 21 gümüş ve 19 adet altın madalya kazandı. İtalya’nın arkasından ikinci sıradayız. Daha gelecek çok altın var. Bu da Akdeniz Oyunları’nda şu ana kadar rekor oluyor. En son Akdeniz Oyunları’nda 20 altın almıştık. Madalya kazanan sporcularımızı yürekten tebrik ve teşekkür ediyorum.
Dost Akdeniz ülkelerinden gelen tüm sporculara da başarılar temenni ediyorum. Bu arada Avrupa Takımlar Şampiyonası için gittiği İngiltere’de rahatsızlanan Binnaz Uslu’ya da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bir an önce aramıza dönmesi için dualarımızı gönderiyoruz.
"MEYDANLARDA YAPIN"
Ankara, İstanbul, Kayseri, Samsun ve Erzurum’daki mitinglerde, halkın son gösterilerle ilgili neler hissettiğini çok net gördük. Millet gösterileri büyük bir sabırla izledi. Aynı milletimiz o engin basiretiyle, o gösterilerle aslında ne yapılmak istendiğini gördü. Gösteriler başladığı andan itibaren, gerek içerideki medya kuruluşları, sosyal medya çok kapsamlı bir dezenformasyon kampanyası başlatmışlardı. Yüz binler, milyonlar, AK Parti’ye gönül verenler, vermeyenler itidali temsil ettiler. Onlar yakmadılar, yıkmadılar. Tam aksine onlar demokratik haklarını, özgürlük noktasındaki istismarları, yasaların kendilerine tanıdığı o alanlarda dile getirdiler. Bizim söylediğimiz bu zaten. Siz de bir şey mi söyleyeceksiniz, gelin bu meydanlarda yapın.
"MİLLET HER ZAMAN HAKLININ YANINDA YER ALDI"
Yani şiddet hiçbir zaman zaferin müjdecisi değildir. Şiddet iter. Ötekileştirir. İster istemez bunu yapar. Onun için şiddete başvuranlar, her zaman kaybetmeye mahkumdur. Bu noktada siz eğer dürüstlükten ve demokrasiden yanaysanız, demokrasinin şartları bellidir. Gelirsiniz bunu her yerde yasal çerçeve içinde anlatırsınız ve seçim zamanı gelince sandıktan neticeyi alırsınız. İşte AK Parti’nin yaptığı budur.
Çok açık söylüyorum. Bu millet bu kampanyaları yutmadı. Millet neyin ne olduğunu, kimin nerede durduğunu, kimin ne yapmak istediğini gördü. Her zaman haklının yanında yer aldı.
Zaten bu gösterileri kışkırtanlar, yönlendirenler, milleti etkileyemeyeceklerini biliyorlardı. Başından itibaren uluslararası çevrelere seslendiler. Bu çevreler halkın arkalarından gelmeyeceğini de çok iyi biliyordu. Uluslararası medyayı muhatap aldılar. Türkçe yerine İngilizce yazmayı konuşmayı tercih ettiler.
"SAATLERCE DİNLEDİK"
Şimdi bakınız, gösteriler başladığı andan itibaren biz şunu çok net olarak söyledik. Bu gösterilere katılanlar farklı katmanlardan oluşuyorlardı. Bu noktada bizim hiçbir kompleksimiz yok. Halkın tepkilerine hiçbir zaman sırtını dönen bir hükümet olmadık. 10,5 yıl boyunca her bir grubun, ferdin taleplerini dinledik, dikkate aldık. Yüzde yüzün hükümeti olmak için hassasiyet gösterdik. Bu gösterilerin içinde Gezi Parkı, ağaç ve çevre hassasiyetiyle yer alanlar vardı. Biz onları samimi bulduk. Diğerlerinden ayrı tutmak suretiyle söylediklerine dikkatle kulak verdik. Temsilcileri saatlerce dinledim, dinledik. Bakanlar Kurulu toplantısında biz bu kadar zaman geçirmedik. Bizzat şahsım, valimiz, belediye başkanımız bu samimi göstericilerle de irtibat kurdular.
"AYAKLAR NE ZAMAN BAŞ OLDU!"
Ama bunların yanında samimi olmayanlar da vardı. Dürüst değillerdi. Başbakan yardımcımızla yaptıkları görüşmeden sonra çıkıp, yeniçerinin o isyancı grupları gibi, ‘şu valiyi görevden alacaksın, şunu görevden alacaksın’ gibi ültimatom sallayanlar vardı. Sen hangi iktidara konuşuyorsun yahu? AK Parti iktidarıyla bunlar konuşulur mu? Yazılı ve görsel medyadakiler bu tiplere hadlerini bildirmiyor. Önce haddini bileceksin yahu. Sen kalkıp da yok bilmem ne platformuymuş, ne platformu olursan ol yahu. Ayaklar ne zamandan beri baş olmaya başladı.
Milletimizin vermiş olduğu bu yetkiyi kullanamaz duruma gelirsek, o zaman zaten bittik demektir. Millet zaten bize bir iktidar vermiş. Ama bu ülkede alışılmış bir şey var. Bakınız AK Parti iktidarına kadar, çok partili dönemde bir alışkanlık vardı. Şöyle ortalamaya baktığımız zaman, 16 aylık iktidarlarla, istikrarsızlıkla yoğuruldu. İstikrarsız iktidar dönemlerini, ki; bunlara iktidar diyemezsiniz zaten. Bu Türkiye’yi nereye getirdi. AK Parti iktidarıyla, istikrar dönemi başladı. Güven başladı.
Bu gösterilerde Alevi kardeşlerimizin de kitlesel olarak yer aldığını malesef gördük. Onlarıın taleplerini biz çok iyi anlıyoruz. Biz geçmişte biliyorsunuz Alevi açılımı yaptık. Şimdi de yeni çalışmalarımız var.
"ALEVİ AÇILIMI KALDIĞI YERDEN DEVAM EDECEK"
Bu gösterilerde Alevi kardeşlerimizin de kitlesel olarak yer aldığını malesef gördük. Onların taleplerini de gayet iyi anlıyoruz. Biz onlarla ilgili olarak biliyorsunuz, Alevi açılımı başlığı altında bir dizi toplantılar yaptık. Temsilcilerini bir araya getirdik. Şu anda yine başbakan yardımcıma bırakılan yerden devam ettirilmesi noktasında talimatım var. Ama bunları biz masada çözmeliyiz. Aynı yanlışlara düşmemek gerekir.
"DERSİM KATLİAMINI CHP YAPTI"
Dersim katliamının olduğu dönemde bu ülkenin iktidarı hangi partiydi? CHP’ydi. Peki CHP bu katliam karşısında ne yaptı? Tavrı oldu mu, olmadı. Bu dönemin başbakanı olarak ben o dönemde yapılmayan, özür beyanını, Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına Tayyip Erdoğan yaptı, özür diledi. Peki ana muhalefetin genel başkanı, artık genel müdürü diyorum. Bu konuyla ilgili kalkıp acaba bir kere özür beyanında bulundu mu? Bizim iktidarımızdı diyebildi mi? Bu ülkenin en eski partisi biziz, bunu hep kullanıyor. Siz yaptınız.
"ALEVİLERİN SORUNLARINA SAMİMİYETLE EĞİLDİK"
Fakat biz yüzde yüzün hükümeti olarak, Türkiye’deki her inanç grubu gibi Alevi vatandaşlarımızın da sorunlarına büyük bir samimiyetle eğildik. Önemli adımlar attık. Yeterli olmayabilir, ancak bu sorunları çözmek için samimiyet göstermediğimizi hiç kimse, ama art niyetli olmayan hiç kimse ifade edemez.
Sadece Dersim olayları bile bizim için çok önemli bir samimiyet göstergesidir. Diyanet, TRT, Milli Eğitim Bakanlığı’mız önemli uygulamalar gerçekleştirdiler. Çalıştayla sorunlar belirlendi. Raporlar ortaya kondu.
CHP, Dersim Katliamı’nın mimarıdır. Aynı CHP, on yıllardır güya Alevi vatandaşlarımızın temsil edildiği partidir. Peki soruyorum, CHP iktidar olduğu, koalisyon olduğu dönemde Alevi vatandaşlarımız için ne yapmıştır?
Dersim olaylarında CHP iktidardı. Sivas olayları yaşandığında, iktidar ortağı SHP yani CHP’ydi. Gazi Mahallesi yaşandığı ortamda, iktidar ortağı yine CHP. CHP bu olayları engelleyemediği gibi peşine düşmemiştir. AK Parti özür dilerken, bu büyüklüğü gösterirken, CHP başındaki genel başkana rağmen o bu özrü dileyememiştir.
"CHP ÇOK TEHLİKELİ BİR SENARYOYA DESTEK VERİYOR"
Son yıllarda CHP’nin Alevi vatandaşlarımızın sorunlarını çözmek için gayret yerine, hangi kirli planların içinde yer aldığını biliyoruz. Tüm kardeşlerimin de CHP’nin bu planları görmesini istiyoruz. Kapıların işaretlerinden tutunuz, Reyhanlı saldırısına, Gezi olaylarına kadar CHP çok tehlikeli bir senaryoya destek vermektedir. Şu anda Gezi parkı olaylarını kışkırtan, Alevi vatandaşlarımı sokağa dökmek isteyen, televizyonun, gazetelerin sahipleri CHP’lilerdir. Şiddet eylemcilerinin sırtını sıvazlayanlar da küfür edenlere para veren de Alevileri kışkırtacak tweetleri atan da CHP’nin milletvekilleridir.
"ALEVİ KARDEŞLERİMİZDEN RİCA EDİYORUM"
Alevi kardeşlerimizin bu oyunlara karşı son derece dikkatli olmalarını rica ediyorum. Geçmişte yaptıklarını bugün de yapmaya çalışan CHP’ye karşı, tüm Alevi kardeşlerimizin dikkatli olmasını diliyorum. Bugün de söylüyorum bütün bu isimler niceleri, bu milletin hamurudur, mayasıdır temelidir. Bu isimlerden bir tekini dışlarsanız, milletin gönül tellerini koparırsınız. Acılara yeni acılar katarak değil, ortak paydaları çoğaltarak istikbali şekillendirmek zorundayız.
Her meseleyi çözeriz. Çözülmez gibi görülen nice meseleyi çözdüğümüz, çözüm yoluna koyduğumuz gibi yarın da aramızdaki her konuyu bir çözüm yoluna inşallah koyarız. Kavganın, çatışmanın şiddet ve gerilimin, sorunların çözümüne hiç ama hiç katkısı olamaz. Konuşarak, istişare ederek çözeceğiz. Hukuk yoluyla meselelerimizi çözüm yoluna koyacağız. Yüzde yüzün sorunlarını hep kendi sorunumuz olarak kabul edeceğiz. Bir kez daha Alevi vatandaşlarımızdan çirkin tahriklere, tehlikeli senaryolara karşı çok çok dikkatli olmalarını rica ediyorum.