Erdoğan'dan flaş madenci açıklaması

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan, Soma faciasıyla ilgili, "Nakit yardım hesaplarında toplanan 46,5 milyon lirayı. Hayatını kaybeden 301 işçimizin ailelerine 154’bin 450’şer lira olarak paylaştırıyoruz. Yani yakınlarını kaybeden her bir aileye 154 bin 450 lira ödeme yapacağız." dedi.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:         

Bu yıl da çok önemli yasalar için Meclis’i açık tutmaya devam ediyoruz. Geçen hafta terörün sonlandırılmasına dair kanunu çıkararak çözüm süreci yolunda ileri bir safhaya geçtik. İnşallah bu hafta ve önümüzdeki hafta yoğun şekilde çalışarak ramazan bayramı öncesinde kanun tasarısını çıkaracak ardında Meclisi tatile çıkarmış olacağız. Soma’da hayatını kaybeden 301 madencimizin yakını için getirilen düzenlemedir.

Soma’da elim maden kazasının ardından devletimiz imkanlarını seferber etti. Milletimiz örnek bir dayanışma sergiledi. Şu an itibariyle 301 madencimizden 234’ünün yakınlarına aylık bağlama işlemleri SGK tarafından tamamlanmış durumda. 67 madencimizin yakınları mevcut yasadan bundan yararlanamıyordu, şimdi aylık bağlama imkanı getiriyoruz. Bu tasarıyla madenci şehitlerimizin SGK’ya olan her türlü borçlarını siliyoruz. Ölüm aylığı için gerekli olan 5 yıl sigortalılık ve 900 gün prim ödeme şartını kaldırıyoruz. Anne ve babalar için muhtaçlık kriterini de kaldırıyoruz. Şehit madencilerinin bir yakınının kamuda istihdamını sağlıyoruz. Kazanın meydana geldiği işletmede şehit olan 301 madencimizin 630 yakınına ve o işletmenin sigortalısı plan 264 madencimize 6 ay boyunca net ücretleri kadar ücret, bu hafta içinde İŞKUR tarafından ödenmeye başlanacak.

EMEKLİLİK YAŞI 50

Eynes Atabacası ve Işıklar Maden işçilerinde çalışan madencilerimize üç ay boyunca işletmenin ödeyemediği işleri İŞKUR tarafından ödenecektir. Bu tasarıyla madende çalışan kardeşlerimiz için önemli düzenlemeler getiriyoruz. Madencilerimize asgari ücretin iki katından az ücret ödenemeyecek. Yer altında çalışmadıkları resmi tatil, hafta tatili, izin ile yıpranma payı veriyoruz. Madencilerimiz için 55 olan emeklilik yaşını 50’ye düşürüyoruz. Böylece madencilerimiz yıpranmayla birlikte 43 yaşında emekli olabilme imkanına kavuşuyor.

İZİN GÜNLERİNİ ARTTIRIYORUZ

Maden işçilerimize fazla çalışma yapılamayacak. Fazla çalışma yaptırılırsa mesai ücretleri yüzde yüz artırılarak ödenecek. Yıllık ücretli izin sürelerini de 4’er gün artırıyoruz. Milletçe hepimizi hüzne boğan 301 işçi kardeşimizin hayatını kaybettiği Soma maden faciasının üzerinden iki ay gibi bir süre geçti. İnsanımızın hayır severliği sayesinde yardım hesabında toplanan miktar 46,5 milyon liraya ulaşmış bulunuyor. Nakdi yardımlar içerisinde 16,8 milyon liralık yardım miktarıyla en büyük katkıyı yapan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne teşekkür ediyorum. Birer konut bağışlayan Doğuş Holding’e, ikinci bir konut bağışlayan Gaziantep organize sanayi odasına teşekkür ediyorum. bu madenci kardeşlerimiz 434 evlat bıraktılar. Eğitim çağına olan, yeni doğanlar da dahil  389 çocuğumuz ve gencimiz bulunuyor. Eğitim hayatları boyunca burs sağlama vaadinde bulunan vakıflara teşekkür etmek istiyorum.

SOMA'LI AİLELERE 154 BİN 450'ŞER LİRA

Yardımların nasıl değerlendirileceği konusunu da dün karara bağladık. Bugün bu kararımızı sizlerle paylaşmak istiyorum. Nakit yardım hesaplarında toplanan 46,5 milyon lirayı hayatını kaybeden 301 işçimizin ailelerine  154’bin 450’şer lira olarak paylaştırıyoruz. Yani yakınlarını kaybeden her bir aileye 154 bin 450 lira ödeme yapacağız.

Ailelerine kendi barınma ihtiyaçları için, sabit gelir kaynağı oluşturmak üzere, toplam 2’şer adet konut yaptırılacak. Camisi, okulu, parkı bulunan siteler şeklinde tasarlanıyor. Konutlar doğuş holding tarafından inşa edilirken, Gaziantep sanayi odası TOKİ tarafından yapılacak. Eğitim hayatları boyunca MEB koordinasyonunda vakıf ve derneklerimiz tarafından burs sağlanacak. Gençlik ve spor bakanlığımız, bu çocuklarımıza burs ve yurt konusunda öncelik tanıyacak. Yardım kampanyamızı sonlandırdığımızı ifade etmek istiyorum.

BİZ MONŞERLİKTEN GELMEDİK

Cumhurbaşkanlığı seçimleri için mitinglerimizi sürdürüyoruz. Samsun’dan ilk adımı attık.  Diğer adaylardan biri, bizim iftarlarımız çok lüks şekilde yapılıyor gibi bir iftira. Çünkü kılavuzu karga olanın malum hali. İşte Bursa’da çok lüks iftar yapılmış gibi. Bizim iftarlarımızı görmek istiyorsan, şöyle bir araştırırsın sorarsın. Siyaset biraz öyle duyma haberlerle olmuyor. Biz bu işlere çok alışmışız. Biz monşerlikten gelmedik, bizim böyle bir halkımız var. bunları öğreneceksin. Biz hayatı böyle yaşadık, böyle yaşıyoruz, böyle yaşamaktan da hiçbir zaman kaçınmadık. Bu tür doğru olmayan ifadeleri kullanmak, şu anda teşebbüs ettiğin o yolculuğa yakışmaz. O noktada dürüst olmak ideal olanıdır.

EŞİT YARIŞIN İÇİNDE DEĞİLİZ

Muhalefet Ak Parti karşıtlığında bir araya geldiler. CHP, MHP diğer irili ufaklı partiler, sol örgütler, malum medya kuruluşları tüm güçleri ile karşımızdaki adaylara tam destek veriyorlar. Pensilvanya şebekesi bu adayları destekliyor. 2 adayla değil çok büyük bloğa karşı bu yarışı sürdürüyoruz. Eşit yarışın içinde değiliz. Bununla da ilk kez karşılaşmıyoruz. 30 Mart seçimlerinde de bu blok karşımızdaydı. Onlar kirli hesaplar üzerinde ittifak yapıyorlar.

KENDİ SEÇMENİNE KABA DİLLE 'TIPIŞ TIPIŞ SANDIĞA GİDECEKSİN' DİYOR

CHP kendi dünya görüşü ile alakası olmayan, sanal, hakla irtibatı olmayan zatı CHP’ye dayattı. İthal, sanal aday dayatmakla kalmıyor ve kendi seçmenine kaba dille tıpış tıpış sandığa gideceksiniz diyor. Sonra  da bize diktatör diyor.  Diktatör aranıyorsa senden iyi diktatör olmaz. Kendi mesai arkadaşları ile adayın istişare yapmayan, sonra seçmenine tıpış tıpış gideceksin diye kükreyenden iyi diktatör olamaz. MHP’nin durumu daha da içler acısı. MHP kirlik ittifakları artık seçmenine izah edemez noktaya geldi. MHP Pensilvanya ile ittifak yaptı. CHP il başkanlıklarını dinleyen, Türkiye’nin milli kurumlarına savaş açan, Pensilvanya’dır MHP yönetimi Pensilvanya’ya gereken dersi vermiştir ama Bahçeli bundan dersini almamıştır.

SANATÇILARIMIZ TEDİRGİN OLMASIN

Vizyon belgemizi açıkladığımızı çıkan tartışma kimin kutuplaşmadan yana olduğunu ortaya koydu. Bir sanatçının ülkesinin geleceği ile ilgili toplantıya katılmayandan daha tabi bir şey olabilir mi? Akil insanlar heyetinde de sanatçılarımız yer aldı. Sanatçılarımız ağır eleştirilere maruz kaldı. Bizi mahalle baskı yapmakla itham edenler kendileri çevrelerine yapıyor. Sanatçılarımıza karşı son derece edep, insaf, insanlık dışlı saldırılar yapılıyor. Bazen şer gördüğümüz şeylerde hayır vardır. Kılıçdaroğlu’nun davetine gidiyorsa alkış Erdoğan’ın davetine gidiyorsa yuh. Sanatçı dostlarımıza yapılan saldırı mahalle baskının kimin yaptığını, kimin faşizm yanlısı olduğunu ortaya koydu. Türkiye düşen maskeleri görme fırsatı yaşadı. Sanatçılarımız tedirgin olmasın çekinmesin. Ahmet Kaya’nın gurbette ölmesini görmezden geldiler. Şimdi dayanışma içindeler. Sanata ve sanatçıya mahalle baskısı uygulanmasına izin vermeyeceğiz. Türkiye için ne hayırlısı ile sanatçılarımız cesaretle gitsinler, destek olsunlar, katkı versinler. Orhan Gencebay gereken cevabı verdi. ‘Türkiye Cumhuriyeti denilen yer bizim vatanımız. Buraya sahip çıktığımız sürece bize kimse bir şey yapamaz.’ Ben bu sözün üzerine başka şey söylemeyi gereksiz görüyorum.

İsrail Gazze’deki Müslümanların üzerine ölüm yağdırıyor. Bugün bir ateşkes kararı güya onaylandı. Temenni ederim ki bu ateşkes sağlanıyor. Elbette ki bu olumludur Ama öyle anlaşıyor ki Filistinli masum çocukların kanı kullanılmıştır. Batı sadece endişeliyiz diyor. Bugün bu mübarek Ramazan ayında bu trajediyi seyrediyorlar. Hatta insanlık sırtını döndü. İsrail şımarık biçimde  tanklar ölüm kusuyor onlar halay çekiyor. Bölgede devlet terörü estirmeye devam ediyor. Bizim dışımızda hiç bir ülke buna dur demiyor. Hiçbir zulüm bedi değildir.   O çocukların melekleri ağlayan feryatları karşılıksız kalmayacak.

MONŞER CUMHURBAŞKANI ADAYLARI DA…

Ana muhalefette, yavru muhalefette rahatsız. Suriye’den ülkemize sığınmış insanlardan dolayı Kahramanmaraş’ta yapılan, Adana’da yapılanlar bu milletin evladına yakışmaz.Mavi Marmara konusunda CHP’nin kendi müdür gitti İsrail’in yanında durdu. Monşer cumhurbaşkanı adayları da bu meselelerde tarafsız olmak gerektiğini efendisi gibi CHP’nin gönlüne girmeye çalışıyor. Bunlar da vicdan kurumuş. Biz dengelere değil, Allah’a inanan milletiz. İsrail devleti ve hükümeti bilsin ki Türkiye olarak bu katliamlar sürdükçe ilişkilerimizin normalleşmesi mümkün değildir.Biz Mavi Marmara olduğu zaman önce özür dedik, tazminat dedik. Üçüncü de Filistin’e ambargoyu kaldırın dedik.