Erdoğan'dan flaş IŞİD açıklaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, uçuşa yasak ve güvenlik bölge konusunda henüz koalisyon güçlerince verilmiş bir taahhüdün olmadığını söyledi. Erdoğan, kendisine soru soran gazetecinin kullandığı "IŞİD" ifadesini "DEAŞ" olarak düzeltti.
    
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi ziyaret için Türkiye'de bulunan Litvanya mevkidaşı Dalia Grybauskaite ile bir araya geldi.

İki lider, görüşme sonrası kameralar karşısına geçti.

Basın toplantısında konuşan Erdoğan, Ortadoğu'daki gelişmelerle ilgili soru soran gazetecinin 'IŞİD' ifadesini kullanması üzerine "IŞİD değil DEAŞ" dedi.

Erdoğan, uçuşa yasak ve güvenli bölge konusunda koalisyon güçleri tarafından herhangi bir taahhüdün olmadığını söyledi.

IŞİD ile mücadele için kara harekatı gerektiği sözlerini tekrarlayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Henüz özellikle uçuşa yasak bölge ve güvenli bölge konusunda taahhüt edilen bir durum yok. 
Eğit-donatta bir mutabakat görünüyor ama diğer iki konuda maalesef henüz bir mutabakat yok. Tabii bu mutabakat olmadığı sürece burada sağlıklı bir adımın atılması mümkün değil.

Sadece hava hareketıyla netice almak mümkün değil. Kara harekatı şart. Bu kara harekatında Özgür Suriye Ordusu eğit-donat konusunda gerekli desteği alırsa hazır. Kobani için Peşmergeleri kendi ülkemizden geçirdik. Oradaki gelişmeler ortada. Onlara da bu destek verilmeli. Güvenli bölge göçü önler. Mültecilerin tüm masraflarını Türkiye karşılıyor. Maddi olarak ayırdığımız kaynak 5 milyar doları buldu. Eğit-donat, yeri konusunda tamamamıyla mutabakat sağlandığında, başlayacaktır. Her şeyi şu anda hazır vaziyette."

'İMZADA KALDI'
Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesinin ardından bugün AB heyeti ile bir araya gelmesine yönelik soruya da şu yanıtı verdi:

Süreci kendileriyle değerlendirdik. Yani enerjiyle ilgili Güney Akım yerine şu anda ikame edilecek olan bu enerji adımında durum nedir, bunu kendileriyle görüştük. Bu henüz bir ön mutabakattır ama hukuki noktada bağlayıcılığı olmayan bir ön mutabakattır dedik. Şu anda bu çalışmayı, görüşmeyi Enerji Bakanlığımız muhataplarıyla devam ettirecek. Bu arada tabii TANAP'ı görüştük. 

TANAP ile ilgili nasıl süratli adımlar atıldığını kendilerine ifade ettim, anlattım. Fakat tabii Nabucco diye yok dedim. Nabucco ile çok daha önceden görüştük, Ankara'da imzaları attık, o günden bugüne çok yıllar geçti ama herhangi bir gelişme olmadı. Çünkü tedarikçisi yoktu doğalgazın. Tedarikçisi olmadığı için de tabii ki böyle bir adımı atmaları mümkün değildi. Kaldı ki yatırım yapmak için de ortada bir fon da yoktu. İlk etapta konuşulan 250 milyon dolar gibi bir rakamdı, o rakamı da temin edemiyorlardı. Dolayısıyla Nabucco, Ankara'da attığımız imzalarda, Rixos'ta, orada kaldı.

Ama TANAP'ta çok hızlı mesafe alındı şu anda TANAP'ta temeller atıldı, boru siparişleri verildi, bunun yanında da inşaatı yapacak firmalarla ilgili adımlar atılmış oldu. O da hızla yürüyor öbür tarafta da şu anda Güney Akım'ın yerine ikame edilecek olan bu yeni projeyle ilgili hukuki bağlayıcılığı olmadan bu çalışmalar sürdürülecek. Türkiye olarak ihtiyacımız neyse biz oradan ihtiyacımızı alabileceğimiz gibi Avrupa ülkeleri de talep etmeleri halinde oradan doğal gazlarını alabilecekler."