Erdoğan'dan BM'ye sert sözler

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Beştepe'de şehit ailelerini konuk etti. İftar sonrası konuşma yapan Erdoğan, Filistin'de yaşanan katliama ilişkin, Birleşmiş Milletlerin olaylar karşısında bittiğini, tükendiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şuan şehitlerimiz bizi izliyor, dinliyor. Sakın üzülmeyin onlar sırdan bir ölü değil, onların durumu çok daha farklı. 

Bu millet namusunu Çanakkale'de çiğnetmediği gibi yeni devletini kurmak için kolları sıvadı. Ecdadın çağrısını uygun şekilde dünyayı alsak bile vermeyeceğimiz bu cennet vatanı, korumayı sürdüreceğiz. Hamdolsun milletçe tek yürek, tem yumruk olarak FETÖ'nun alçak girişininin başarız olmasını sağladık.

Sizler bu ülkenin en ulvi değerlerinin sembollerini temsil ediyorsunuz.

Afrin'de 4 bin 456 teröristi etkisiz hale getirdik. Yurt içinde son dönemde 345 teröristi etkisiz hale getirdik. Bin yıllık kutlu nöbetin bugünki temsilcileri olan sizlerden taşıdığınız sıfatın hakkını vermenizi istiyoruz. 

Filistin'de tek suçları haklarını savunmak olan mazlum insanlara yönelik büyük bir insanlık suçuyla karşı karşıyayız.

İsrail askerleri topraklarını savunmak isteyen masum Filsitinlileri katlediyor. Tüm dünya gözünü yumsa da biz İsrail zulmüne zıra göstermeyeceğiz. Kudüs'ün İsrail tarafından gasp edilmesine izin vermeyeceğiz.

Son hadisede olaylar başlamadan İsral'i sağduyulu olması konusunda ikaz ettik. BMGK'nın bu konuyu özel ele alması için girişime başladık. Yaptığım telefon görüşmeleri önümüzdeki günlerde de sürecek. Dev miting gerçekleştireceğiz. Dünyaya sesleneceğiz. Pazar günü de Diyarbakır'da miting düzenleyeceğiz.

İsrail'in engellemelerine rağmen çabalarımzıdan vazgeçmiyoruz. İsrail'in Ankara Büyükelçisine ülkesine gitmesini tavsiye ettik ve gitti.

Hakkın hakiketin mazlumun yanında yer alacağız. İnsani yardımlarda milli gelire oranla birinci sırada yer almamızın nedeni budur. Türkiye geçtiğimiz 16 yılda tarihinin en önemli demokratik ekonomik reformlarına imza attı.

Ülkemizin güney sınırları boyu terör koridoru oluşturulmaya başlandı. Bu süreçte gördük ki mevcut sistem ile sorunların üstesinden gelmek zorlaşıyor. 15 Temmuz süreci Türkye'de pek bir mesele  gibi siyasetin de duruşunu değiştirmiştir. Geçtiğimiz 16 Nisan'daki halk oylamasında yaşananlar bizi erken seçimle karşı karşıya bıraktı.