Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Gözler bu hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyaretinde olacak. Trump ile zirveden Türkiye’nin bölgedeki önemini artıracak kararlar çıkarsa piyasalar olumlu etkilenebilir.
Vatan Gazetesi yazarı Ali Ağaoğlu konuyu köşesine taşıdı.
İşte o yazı:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15-17 Mayıs’ta da ABD’de temaslarda bulunacak. “Bu ziyaretimi Türkiye-Amerika ilişkilerinde yeni bir milat olarak görüyorum” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı ziyaretin ‘virgül derecesinde değil, nokta öneminden’ söz etti. Trump yönetiminin YPG’yi ağır silahlarla donatması, Rakka’da yapılacak operasyonlarda Türkiye’nin koalisyon güçleri dışında tutulması ve ABD’nin karadaki silahlı gücü olarak YPG’nin öne çıkarılması görüşme gündeminin herhalde ilk maddesi olacak. Paralel yapılanma ve darbe girişimine yönelik Gülen’in iadesi ve Reza Zerrab da diğer bilinen başlıklar olacağa benziyor. Her 3 konuda da ABD yönetimi ile önemli görüş ayrılıkları var. Bu konularda Trump ve yönetimi ikna edilebilecek mi? Neoconlar, FBI-CIA ve Trump derken artık ikna edilecek tek bir Amerika mı var sorusu da apayrı bir mesele...
ABD’de değişim yaşanıyor
Trump’ın FBI’ın başkanını görevden alması sonrasında ABD’de iç siyasetinde de hareketlenmenin yaşandığı bu günlerde yapılan bu ziyaretten Türkiye’nin tezlerini güçlendiren somut sonuçların çıkıp çıkmayacağı önümüzdeki yılların dış siyaseti açısından da kritik önem taşıyor. Cumhurbaşkanı’nın ‘nokta, virgül’ benzetmesi bu anlamda örtüşüyor. NATO üyesi Türkiye ile NATO’daki en büyük müttefiki ABD’nin; önemli konularda zıt politikalar izliyor olması gelecekte NATO’nun tartışmaya açılması anlamına gelebilir. AB ile ilişkilerin adeta buzdolabına konulduğu bir ortamda ABD ile de ilişkilerde soğuk havaların esiyor olması önümüzdeki dönemde Türkiye’nin “onurlu yalnızlığa” mahkum olması anlamına gelebilir. Bu da sadece dış politika değil, ekonomi cephesinde de soğuk rüzgarlar estirebilir. Kısa vadede değilse bile orta vadede, piyasaların neşesi kaçtığında sıkça hatırlanacak bir mazeret olarak karşımıza çıkabilir.
Cumhurbaşkanı; ABD gezisinden sonra 24-25 Mayıs’ta Brüksel’de düzenlenecek NATO zirvesine de katılacak. ABD ziyareti sırasında çözülemeyen bazı konular bu zirvede çözülebilir mi, yoksa var olan sorunlara yenileri de eklenir mi önümüzdeki günlerde sorulacak sorular olacak. Tüm bunların kısa vadede piyasalarda ve ekonomide birebir karşılıkları olmayabilir ancak kaynayan Ortadoğu kazanında uzun vadeli işbirliklerinde ortaya çıkabilecek kırılmaların kalıcı yansımaları mutlaka olacaktır. Bu nedenle önümüzdeki iki hafta boyunca yapılacak toplantıları yakından izlemekte büyük fayda olduğunu düşünüyorum.
Türkiye’nin bölgedeki önemini artıracak bazı kararlar alınırsa, piyasalar bunlardan olumlu etkilenir. Ancak var olan durumu değiştirecek, Türkiye’nin “güvenli bölge”, Rakka operasyonuna dahil edilmesi gibi tezleri kabul görmeyecek olursa bunun piyasalara olumsuz etkileri olabilir. Piyasa katılımcıları; özellikle de küresel fon akımlarına göre hareket eden uluslararası fon yöneticileri ilk aşamada bunu olumsuz algılamayabilir. Orta uzun vadede bunun negatif yansımaların görüyor, fiyatlıyor olabiliriz.
Dolar gevşer mi?
Türkiye adına pozitif bazı kararların çıkması, NATO toplantısında da bunları destekleyen açıklamaların yapılmasının kurlar üzerinde aşırı olumlu bir etkisinin olmasını beklemem. Belki 3.5500-3.5650 bandına doğru yeniden bir hareket olabilir. Ancak bunu çok kalıcı olmasını sanmıyorum. Geçtiğimiz hafta Fransa başkanlık seçimlerinin ilk turundan kalan boşluk 3.6289-3.6398 arasında kadar kapandı. Sonrasında yeniden 3.57’li seviyelere dönüldü. Trump-Erdoğan zirvesinden Türkiye adına iyi haberler gelmezse henüz daha kapanmayan boşluğun da kapanması, hatta 3.6430-50 seviyesine kadar bir yükseliş ihtimali artacaktır. Bunda; bir yandan Haziran ayında Fed’den bir artış gelmesinin neredeyse tüm katılımcılarca “benimsenmesi” diğer yandan da bu benimsemeyle birlikte doların (Kolay izlenmesi ba’abından dolar endeksi DXY’ın) değer kazanması etkili olacaktır. Ancak bu yükselişlerin de; henüz daha Haziran toplantısına daha çok zaman olmasından dolayı çok da hızlı olmasını beklemiyorum.
Siber atak Bitcoin’i de vurdu
Sanal dünya; internet alemi; Cuma günü küresel bir siber atak altında kaldı. 70’den fazla ülkeyi; Alman devlet demiryollarını, Fransız otomobil üreticisini, Hintli şirketleri, İspanyol Telekom şirketlerini, Rus devlet kurumlarını, Çin’deki okul ve üniversiteleri etkisi altına alan bu saldırı dünya da “dijital panik” yarattı. Dosyaları ele geçiren ve geri vermek için “fidye” talep eden bu saldırı, izinli olduğu bir sırada şans eseri bir anti-hacker tarafından durdurulabilmiş. Bu ve benzeri “fidye” talep eden saldırılar daha önce de olmuştu. Bu kadar geniş bir kesimi etkilen ilk büyük saldırının devamı söz konusuymuş. Küresel dijital güvenliğimizin ne kadar “güvenli” olduğu bir kez daha sorgulanırken Bitcoin bu saldırılar sonrasında bir kez daha hatırlandı. Madem bu denli büyük bir saldırı yapılabiliyor, o zaman sadece ve sadece dijital bir para olan Bitcoin’in hali nice olacaktı?
Nitekim geçtiğimiz Perşembe günü 1.839 dolar seviyesine kadar yükselerek tarihi rekorunu kıran Bitcoin, Cuma günkü siber ataktan sonra 1.587’ye kadar (yüzde 13.7’lik düşüş) gerilemiş. Hafta sonu (Bitcoin 7/24 elektronik ortamda işlem görüyor) 1.708 seviyesine kadar yükselerek kayıplarının önemli bir kısmını geri almış oldu. Geçmişte en büyük Bitcoin saklayıcısı ve borsalarından biri olan Mt. Gox’un “hacklenmesi” nedeniyle güven kaybına uğrayan Bitcoin için geçtiğimiz Cuma günkü saldırı yeni bir test olmaya aday.
Borsada düzeltme bitti mi?
Borsa İstanbul küresel fon akımlarından geç de olsa pay almaya başlamıştı. Fransa’daki seçimlerde “merkez adayın” seçimleri kazanma ihtimalinin artması ve de sonrasında seçilmesiyle yaşanan yükseliş geçtiğimiz Perşembe günü 96.491’e kadar yükseldikten sonra gerilemeye başladı. Cuma günü de devam eden bu gerilemenin; daha doğrusu düzeltmenin; 93.100-300 bandına kadar devam etmesi ihtimali var. Yarın yapılacak ancak fiyatlamasının Çarşamba gününe sarkma ihtimali olan zirveden daha önce de belirtmiş olduğum üzere Türkiye tezlerine destek çıkmazsa bu düzeltmenin 90.750 (+/-150 puan) seviyelerine kadar devam etmesi ihtimali hiç de az değil. Yukarıda da halen daha 97.150-650 bandı çok önemli bir direnç olmaya devam ediyor.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.