Erdoğan: Bize yalan bir tarih öğretildi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk’ü anma programında konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan Hakkari'deki patlama ile ilgili "Bu gece maalesef Hakkari'de bir mühimmat depomuzdaki patlama sebebiyle şu an itibariyle dört evladımız şehit oldu ve 20 civarında yaralımız var. Allah'tan şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza şifalar diliyoruz" ifadelerini kullandı. Türkçe ezan tartışmalarına da değinen Erdoğan, "Bugün hala tek parti dönemiyle sembolleşmiş zulümlerden Türkçe ezanın savunulabilmesi, milletin değerlerine yönelik husumetin işaretidir. Şimdi bunu değiştirmek bizi değerlerimizden uzaklaştırmanın adımıdır" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları:

"Birinci Dünya Savaşı’nın ardından ülkemizi paylaşma girişimlerine şahit olduk. Ülkemizi böyle bir tehdidin altına girmekten kurtaramadık. Önce şehir şehir ardından topyekun bir kurtuluş mücadelesi başlattık. Mücadelemizin zaferle sonuçlanmasının ardından yeni devletimizle tarih sahnesinde yeniden yer aldık.

"BİZE YALAN BİR TARİH ÖĞRETİLDİ"

Bugünkü gençler tek parti dönemlerini ancak tarih kitaplarından, gazete ve dergi sayfalarından görmek şansına sahipler. Çünkü bize yalan bir tarih öğretildi. Türkiye ikinci dünya savaşına girmemiştir ama savaşın tüm yükünü sefaletini yaşamıştır.

Ülkemizi yönetenler milletimizi sadece maddi bir yükün altında ezmekle kalmamış değerlerinin üzerinde kurduğu baskıyla da ezmiştir. Ülkemizde belirli bir kesim tek partili dönemden çok partili hayata CHP yönetiminin iradesiyle geçtiğimizi iddia ederler oysa bu geçiş mecburi bir geçiştir.

"DEMOKRAT PARTİ YÖNETİMİ ELE GEÇİRMİŞTİR"

Çok partili hayata geçişten hemen sonra yapılan açık oy gizli tasnif… ki sayıyı da ona göre kendileri belirleyecek. Bu yöntem aslında CHP anlayışının yönetim anlayışı ile ilgili bir fikir vermeye yeter. Yeter söz milletindir diyen Demokrat Parti bu dönemin ardından ezici bir çoğunlukla yönetimi ele geçirmiştir.

TÜRKÇE EZAN AÇIKLAMASI

Bugün hala tek parti dönemiyle sembolleşmiş zulümlerden Türkçe ezanın savunulabilmesi, milletin değerlerine yönelik husumetin işaretidir. Şimdi bunu değiştirmek bizi değerlerimizden uzaklaştırmanın adımıdır. Ezanın arapça okunması bir şeyin ifadesidir. Türkçe ezan dendiği zaman onu sadece biz anlarız. Ama Arapça olduğu zaman bunun evrensel olduğunun ifadesidir. Şimdi bunu değiştirmek bizi değerlerimizden uzaklaştırmak anlamındadır.

Aşık Veysel’i kılığı kıyafeti nedeniyle Ankara’ya almadılar. Aşık Veysel saf bir Anadolu insanı oradaki kıyafetiyle Ankara geldi. Beğenmediler, almak istemediler Ankara’ya… Zaten demokrasinin güzelliği burada değil mi, ayırt etmek ayrıştırmak yok. Bu kesim halkın sandığa yansıttığı zihniyeti gösterir.

2023 hedeflerimiz sadece ekonomide değil demokraside de devam ediyor. Geleceğin dünyasında sadece demokrasinin özgürlüklerin ve refah arayışının olduğuna inanıyor biz de bu istikamette çalışıyoruz. İnşallah geleceğin Türkiye’si bu tür tartışmaları tümüyle geride bırakacaktır.

"İNSANİ YARDIMLARDA DÜNYANIN BİR NUMARASI BİZİZ"

Bunun için insani yardımlarda dünyanın bir numarası milli gelire göre biziz. Bizim bu çabamıza nasıl karşılık veriliyor diyorsanız. Sınır boyunca sınırlarımızda terör koridorları oluşturarak bu mücadelemize engel olmaya çalışıyorlar.

Görünürde Kandil'deki PKK'yı terör örgütü ilan edip ödül koyanların arka planda aynı teröristlerle nasıl iş tuttuklarını çok iyi biliyoruz.

"HAKKARİ'DE DÖRT EVLADIMIZ ŞEHİT OLDU"

Bu gece maalesef Hakkari'de bir mühimmat depomuzdaki patlama sebebiyle şu an itibariyle dört evladımız şehit oldu ve 20 civarında yaralımız var. Allah'tan şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza şifalar diliyoruz.

Terör örgütleriyle yol yürüyenlerin akıbetlerinin hep hüsran olacağını sürekli söylüyoruz. Bu arada da boş durmuyoruz. İşte son bir hafta içinde 15 terörist etkisiz hale getirildi. Kuzey Irak'taki terör yuvalarını birer birer dağıtarak Kandil'i de Sincar'ı da teröristlerin başına yıkma yolunda ilerliyoruz. İnşallah çok yakında Fırat'ın doğusundaki mazlumları da özgürlüğüne kavuşturacağız.

Biz Batı’nın kapısında bekleyerek değil kendi eserlerimizi üreterek teknolojimizi üreterek muasır medeniyetler seviyesine çıkacağız."