Erdoğan Balyoz tahliyeleri için ne dedi?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Ak Parti İstanbul il başkanlığı il danışma meclisi toplantısı'nda konuştu
Başbakan Erdoğan, ''Demokrasi, sandıkta başlar ve sandıkta tecelli eder. Her zaman ifade ediyorum; sandık namustur. Eğer sandığı kabul etmiyorsanız, sizin demokrasiniz Sisi'nin demokrasisi olur'' dedi. Böcek soruşturmasına da değinen Erdoğan, ''Yargıya sesleniyorum; bütün belgeler ortadayken, suç aletleri ortadayken, bunları yapanlar ortadayken, neymiş adli kontrolle serbest bırakıyormuş... Benim itirazım var'' ifadesini kullandı.
Polisin orantısız güç uyguladığı eleştirilerini reddeden Erdoğan, "Hepsinin çekimleri var elimizde. Gün ola harman ola... Onları da teşhir edeceğiz. Görüntüler elimizde; hangi ülkede nasıl yapılıyor. Taşla molotofla iktidar mücadelesi içine girenler iktidarı bulamayacaksınız. Bunu bilin. Bu ülkede iktidarın yolu sandıktan geçer. Bazı okur yazar olduğunu iddia edenler 'Demokraside her şey sandık değildir' diyor. Kusura bakmayın, demokraside her şey sandıktır" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuştu.
Konuşmasında demokrasi ve sandık vurgusu yapan Başbakan Erdoğan, ''Eğer siz sandığı kabul etmiyorsanız sizin demokrasiniz Sisi'nin demokrasisi olur. Öyle bir arayış içindeyseniz onu bilemem ama biz değiliz. Esed'in demokrasisini mi isteyeceğiz? Bunu mu arıyoruz? Hayır'' ifadesini kullandı.
Başbakan Erdoğan'ın makam aracı ve ofisinde bulunan dinleme cihazlarına ilişkin soruşturmada tüm zanlılar hafta içi serbest bırakılmıştı.
Başbakan konuşmasında bu konuya da değindi. Yargı kararına tepki gösteren Erdoğan, ''Yargıya sesleniyorum, bütün belgeler, aletler suçlular ortadayken nasıl adli kontrol şartıyla serbest bırakıyorsun? Benim itirazım var'' dedi.
Başbakan, Anayasa Mahkemesi'nin Balyoz Planı Davası'na ilişkin "ihlal" kararına değinerek, "2010 referandumuna 'hayır' diyenler şu anda 'evet' oylarının neticesini aldılar" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan satır başları şöyle:
''Demokrasi, sandıkta başlar ve sandıkta tecelli eder. Her zaman ifade ediyorum; sandık namustur. Bir siyası parti sandıklara sahip çıkamıyorsa sandıkları gözetim altında tutamıyorsa vatandaşın verdiği oyun sandıkta kaybolmasına, çalınmasına göz yumuyorsa o siyasi parti daha en baştan kaybetmiştir. İstanbul Türkiye'nin özetidir. Siyasi tarih bunu böyle yazmıştır.
Uzun bir mücadelenin ardından yurt dışındaki vatandaşlarımıza bulundukları ülkelerde oy kullanma hakkını teslim ettik. Yurt dışındaki vatandaşlarımız bulundukları ülkelerde, belirli yerlere kurulacak sandıklarda artık oylarını kullanabilecek.
Bunu da ilk kez cumhurbaşkanlığı seçiminde tecrübe edecekler. İnşallah cumhurbaşkanlığının halk tarafından seçileceği bu seçimlerde, ilk kez böyle bir tecrübe yaşanırken yurt dışındaki vatandaşlarımızın da demokratik haklarını kullanmaları, bulundukları yerlerde bunu ilk kez tecrübe etmeleri, milli iradenin tecellisi bakımından inanıyorum ki sandığın çok daha güçleneceği bir seçim olacaktır.
BALYOZ DAVASI'NDAKİ TAHLİYELER
AYM'ye bireysel başvuru hakkını biz getirdik. 2010 referandumuna 'hayır' diyenler şu anda 'evet' oylarının neticesini aldılar. AİHM'den bunu sonucu alabilirler miydi? Hayır. Darbelere karşı sadece kendi partimiz için değil Türkiye için dik bir duruş sergiledik. Son 1 yıl içinde en ağır saldırıları başarı ile atlattık. Ama bunları unutursak büyük yanılgıya düşeriz.
'SİSİ'NİN DEMOKRASİSİ'
Eğer siz sandığı kabul etmiyorsanız sizin demokrasiniz Sisi'nin demokrasisi olur. Öyle bir arayış içindeyseniz onu bilemem ama biz değiliz. Esed'in demokrasisini mi isteyeceğiz? Bunu mu arıyoruz? Hayır.
17-25 ARALIK OPERASYONU
17 ve 25 Aralık operasyonuyla hedef tamamen AK Parti'den kurtulmaktı. Bu ülkede ne molotofla, ne taşla, ne sopayla iktidar arama gayreti içinde olanlar, iktidarı bulamayacaksınız, bunu bilin.
Bu ülkede iktidarın yolu sandıktan geçer. Bazı okur yazar olduğunu iddia edenler, televizyonlarda yorum yapıyorlar; 'Demokraside her şey sandık değildir...' Kusura bakma, demokraside evet, her şey sandıktır.
Son 1 yıl içinde, Gezi olaylarıyla başlayan, süreç itibarıyla söylüyorum, demokrasimiz, ekonomimiz, toplumsal barış, çözüm süreci, dış politikamız, cumhuriyet tarihinin en zor testlerinden, en zor imtihanlarından geçti. Biz son 1 yıldaki en ağır saldırıları başarıyla atlattık, o badirelerden zaferle çıktık ama yaşananları unutursak, inanın çok büyük bir hataya düşmüş oluruz. Son 1 yıl içinde yaşananları, teşkilatımızdaki her bir kardeşimin, hatta 77 milyon aziz milletimin tüm yönleriyle tekrar tekrar düşünmesi ve değerlendirmesi gerekir.
'BÖCEK' SORUŞTURMASI
Türkiye'de bir başbakanın ofisi dinlenilecek ve başbakanın ofisinin dinlenilmesiyle ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu bütün belgelerini, bigilerini toplayacak, ilgili mercilere, yargıya aktaracak... Hale bak, hepsi dışarıda.
'İTİRAZIM VAR'
Ben şimdi buradan, paralel veya paralel değil, yargıya sesleniyorum; bütün belgeler ortadayken, suç aletleri ortadayken, bunları yapanlar ortadayken, neymiş adli kontrolle serbest bırakıyormuş... Benim itirazım var. Bu ülkede eğer siz bir başbakanın dinlenilmesini bu kadar rahat değerlendirebiliyorsanız, o zaman size soracağım, sizin evinizin, yatak odanızın dinlenilmesini, ortam dinlenilmesiyle vesairesiyle dinleyenlere karşı tavrınız ne olacak acaba? Soruyorum.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
Cumhurbaşkanlığı için adayımız her kim olursa olsun kaygılanacağımız en son şey, AK Parti'nin geleceğidir. AK Parti şahıslarla değil ilkelerle varolur. Partinin başına Ahmet gelmiş, Mehmet gelmiş bunu tartışmasını yapmak davaya ihanettir.
Şimdi kalkmış, ikisi de Genel Müdür ile Bahçeli, Türkiye'nin cumhurbaşkanında aranan vasıfları anlatıyorlar. Sizden daha güzel vasfa sahip olanlar olabilir mi... Bu ne demektir? Bizde bu vasıflar yok, oturduk konuştuk, bizim vasıflarımızın üzerinde vasfa sahip olan böyle bir kişiyi bulduk. Yaptıkları iş bu. Bu ülkede kimin cumhurbaşkanı seçilebileceğinin vasıflarını en güzel millet belirler, millet.''