BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaKazandıran SohbetlerEnis Karslıoğlu: Hep söylüyorum Türkiye'nin yeni petrolü e-ihracat’tır----

Enis Karslıoğlu: Hep söylüyorum Türkiye'nin yeni petrolü e-ihracat’tır

Enis Karslıoğlu: Hep söylüyorum Türkiye'nin yeni petrolü e-ihracat’tır
05 Temmuz 2024 - 08:55 www.finansgundem.com

Türkiye’nin e-ihracat potansiyelini anlatıyor. Nasdaq hayalini, dünyanın her yerinde halka arz yapmanın sırrını açıklıyor. Teknoloji, finans, pazarlama uzmanı, girişimci Enis Karslıoğlu ile Türkiye'nin yeni petrolünü, şirketlere mesajını konuşuyoruz.

VOLKAN KARSAN – FINANSGUNDEM.COM / KAZANDIRAN SOHBETLER

İhracatta art arda kırılan rekorlar konuşuluyor, diğer yanda kurlar nedeniyle birçok sanayici yurt dışı satışlarında zorlandığını dile getiriyor. Bu nokta da yepyeni bir konu gündeme geldi:

E-ihracat…

Konunun önderlerinden, bir zamanların önemli medya üst düzey yöneticisi, günümüzün önemli bir girişimcisi Enis Karslıoğlu ile e-ihracatı konuştuk…

4

“GAZETELERDE PC’LER, MAC’LER YOKKEN BİLGİSAYARLA SAYFA YAPMAK ÜZERE TÜRKİYE’DEKİ İLK ALTYAPIYI KURAN KİŞİYİM”

- Medyadan sadakat projelerine kadar, geniş bir yelpazede, 35 yılın üzerinde yöneticilik- girişimcilik tecrübeniz var. Sanal Mağaza, Biggloyalty ve Biggbrands şirketlerinizin kuruluşu ve Biggbrands Group CEO’luğuna uzanan kariyer yolculuğunuzu kısaca anlatır mısınız?

- 1986 yılında Hacettepe Üniversitesi, Elektronik Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra Amerika’da Wharton, Northwestern ve Harvard Business School’ da finans ve pazarlama üzerine eğitim aldım. Meslek hayatıma 1986 yılında başladım, uzun yıllar medyada teknoloji yönettim ve birçok alanda üst düzey yöneticilik yaptım. Medyadaki Scitex ve Crosfield sertifikalı tek mühendisim. Gazetelerde PC’ler, Mac’ler yokken bilgisayarla sayfa yapmak üzere Türkiye’deki ilk altyapıyı kuran kişiyim.

1999’da medyadan ayrılıp kendi şirketimizi kurduğumuzda e-ticaret ve e-ticaret tabanlı Ödül Puan projelerinin geleceğini gördük ve buraya yatırım yapmaya karar verdik. Yurt içinde sanalmagaza.com sitemizle 2001 yılından beri e-ticaret işi ile uğraşıyoruz ve Biggloyalty firmamızla da yaklaşık bin 500 loyalty projesini hayata geçirmiş bulunuyoruz. 2014 yılında başlattığımız en önemli global proje olan THY, Shopandmiles.com mil tabanlı dijital ödüllendirme projesi bizi Global’ e açılmaya ve Cross Border çalışmaya adeta teşvik etti.


Bu başarının arkasındaki isim o dönem teknolojiyi medyaya taşıyan Enis Karslıoğlu...

“GLOBAL KRİTERLERE UYGUN OLARAK 95 ÜLKEYE HİZMET VERMEKTE OLAN TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK E-İHRACAT ŞİRKETİYİZ”

- Hizmet ve çözümlerinizle nasıl bir pazar konumunuz var?

- Biz Türk markalarını online ihracat ile dünya pazarlarına taşıyoruz.

Şu anda İstanbul, Dubai, Riyad, Amsterdam, Köln ve New York’ ta kurulu ofis ve lojistik merkezlerimizle global kriterlere uygun olarak 95 ülkeye hizmet vermekte olan Türkiye’nin en büyük e-ihracat şirketiyiz.

Türkiye’deki hizmetlerimizi Kavacık’taki bin 200 metrekarelik merkez ofisimiz ve Kartal Samandıra’daki 10 bin metrekarelik kapalı alana sahip Lojistik Merkezi’nden vermekteyiz. Yurt dışında, yakında yeni açılacak olan bölgeler hariç kendi yatırımımız olan beş bölgemiz var ve dünyanın en büyük 45 e-ticaret pazaryerinde faaliyet gösteriyoruz.

Bir marka bize geldiğinde, Amazon, Walmart, Ebay, Noon, Otto, Kaufland, Zalando, Bol vb. e-ticaret pazar yerleri dahil 45 pazar yeri, 95 ülkede 60 gün içinde satışa açıyoruz. Yakında iki yeni bölgemiz daha ekleniyor ve lokalden kapsadığımız ülke sayısı artacak.

“E-TİCARET SADECE BÜYÜK MARKALARA DEĞİL YENİ GİRİŞİMCİLER VE KOBİ’LERE DE KENDİ SEKTÖRLERİNDE FIRSATLAR SUNMAYA BAŞLADI”

- Dünya pazarlarıyla buluşturduğunuz Türk markaları hangi sektörlerde yoğunlaşıyor? Nasıl bir sektör dağılımı Türkiye için daha sağlıklı olur?

- E-ticaret sadece büyük markalara değil yeni girişimciler ve KOBİ’lere de kendi sektörlerinde fırsatlar sunmaya başladı. Böylece birçok kategoride birçok markayı yurt dışına ürün satarken görebiliyoruz.

Biz maalesef iade oranı çok yüksek olduğu için tekstil ve ayakkabı sektörleri ile daha kontrollü çalışıyoruz. Ama bunun dışında hemen hemen her sektörde çalıştığımız marka var. En popüler kategoriler şunlar:

· Mutfak Ürünleri

· Fashion Aksesuar

· Çanta, Valiz

· Küçük Ev Aletleri

· Ev  Yaşam

· Anne Bebek, Oyuncak

· Dayanıklı ve Paketlenmiş Gıda

· FMCG

· Kozmetik

“BİR KOBİ’NİN KENDİ ÜRÜNLERİNİ DÜNYA PAZARLARINDA E-İHRACAT MODELİYLE TEK BAŞINA SATMASI HİÇ KOLAY DEĞİL”

- E-ihracatta yarattığınız ya da yaratmayı vadettiğiniz fark nedir?

- E-ihracat çok teknik ve zor bir iş. Birçok seminerde çok kolay gibi anlatılıp lanse edilmesine karşın teknik ve lojistik gereklilikleri yerine getirilmedikçe başarılı olunamaz. Bir KOBİ’nin kendi ürünlerini dünya pazarlarında e-ihracat modeliyle tek başına satması hiç kolay değil. Dolayısıyla markaların bizim gibi konunun uzmanı firmalara gelip yetki verip, “alın bizi e-ihracatla dünya pazarına açın” demesi lazım.

Biz E-ticaret teknolojileri- API gateway ve Lojistik alt yapısını birbirine entegre etmiş bir e-ihracat platformuyuz, bizimle çalışan markalara bir çok başlıkta A’dan Z’ye çözüm ve kapıdan kapıya e-ihracat hizmeti sunuyoruz.

· İçerik Geliştirme

· Beş dilde tercüme ve SEO Optimizasyon

· Lojistik süreç yönetimi

· Depolama ve stok yönetimi

· Entegrasyon, hesap yönetimi

· Dijital Pazarlama, PPC

· İade Yönetimi

Gördüğünüz gibi her biri ayrı bir uzmanlık gerektiren bu konularda uzman şirketler ancak başarılı olabilir.

“TÜRKİYE’NİN KARGO SEVK VE KOLAY İADE SORUNUNU ÇOK AMA ÇOK ACİL ÇÖZMESİ LAZIM”

- E-ihracat ile Türk markalarını bekleyen avantajlar neler? Bu alanda global platformların baskın etkisi karşısında neler yapıyorsunuz?

-Çok basit şekilde cevap vereyim.

E-ihracatta en büyük avantaj stok ve satış kanalı yönetimi kolaylığı. Dezavantaj ise kargo fiyatları ve iadeler.

Bu konuda en başarılı ülke Çin. Özellikle Cross Border lojistik işinde mükemmel şekilde organizeler, böylece bir ürünü 2-3 gün içinde inanılmaz iyi fiyatlarla dünyanın her yerine götürüp kolay iade yönetimi yapıyorlar.

Türkiye’nin kargo sevk ve kolay iade sorununu çok ama çok acil çözmesi lazım.

E-ihracat çok teknik ve zor bir iş. Birçok seminerde çok kolay gibi anlatılıp lanse edilmesine karşın teknik ve lojistik gereklilikleri yerine getirilmedikçe başarılı olunamaz. Bir KOBİ’nin kendi ürünlerini dünya pazarlarında e-ihracat modeliyle tek başına satması hiç kolay değil.

“İŞ MODELİMİZ ÖLÇEKLENEBİLİR BİR İŞ MODELİ OLSA VE YAKIN COĞRAFYADA KENDİ OFİSLERİMİZİ AÇSAK DA, BAZI UZAK ÜLKELER İÇİN STRATEJİK İŞ ORTAKLIĞI YAPIYORUZ”

- Türkiye’nin e-ihracat potansiyelini yakın coğrafya dışındaki pazarlara da kanalize etmek için neler yapıyorsunuz?

- Yeni pazaryerleri ile görüşüp hızla devreye alıyoruz. Bu genişlemeyi yaparken de her ne kadar iş modelimiz ölçeklenebilir bir iş modeli olsa ve yakın coğrafyada kendi ofislerimizi açsak da, bazı uzak ülkeler için stratejik iş ortaklığı yapıyoruz.

Buradan Çin, Avustralya, Kanada, Japonya, Kore ya da Endonezya’yı yönetmek çok zor.  Bu ve benzeri bölgeleri bölgesine özgün iş ortaklığı modellerimizle çözüyoruz.

“BEN E-TİCARETİN DE E-İHRACATIN DA TÜRKİYE İÇİN ÇOK ÖNEMLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”

- Devletin bu konuya bakışı ve uygulamaları nasıl?

- Ticaret Bakanlığı bunu yeni bir doktrin haline getiriyor. Önemli bir strateji tespit etti ve bu stratejinin arkasından da bir tebliğ çıkarttı. 5986 nolu Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile biz ve bize benzer, önce dört sonra da iki toplam altı şirket konsorsiyum olarak ilan edildi.

Bizim yaptığımız bu işler şöyle destekleniyor: Yurt dışında depo kiralandığında, teknolojik yazılımlar kullanılınca ve online reklam yapılınca teşvik veriliyor. Bizde bu teşvikleri KOBİ’lere yansıtıyoruz. Bizim global yapımız, tecrübe ve becerilerimiz güçlenince Kobi’ler de güçleniyor.

Ben E-ticaretin de e-ihracatın da Türkiye için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Keşke eski Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) olsaydı da planlamada öncelikli başlıklar altına alsaydı bu konuyu diyorum.

“E-İHRACAT, E-TİCARET VE YAPAY ZEKA YAN YANA GELİRSE TÜRKİYE'NİN ÖNÜ ÇOK FARKLI AÇILIR, TÜRKİYE'NİN YENİ PETROLÜ E-İHRACAT’TIR”

- Yapay zeka kullanıyor musunuz?

- İş akışlarımızda yavaş yavaş yapay zekayı da kullanmaya başladık. Ürün tedarik zinciri yönetirken, içerik geliştirirken, dijital pazarlama yaparken yapay zekayı kullanıyoruz.

Yapay zeka -çok tehlikeli işler hariç- insanların yararına gelişebilecek sektörleri daha efektif hale getirmek için kullanılırsa aslında olağanüstü bir uygulama.

E-ihracat, e-ticaret ve yapay zeka yan yana gelirse Türkiye'nin önü çok farklı açılır.

Hep söylüyorum Türkiye'nin yeni petrolü e-ihracat’tır…

Türkiye için bundan sonraki 30 yılın en önemli konularından birisi budur ve Türkiye için çok önemlidir. Zaten yaptığımız çalıştaylar sonucu İhracat Genel Müdürlüğü içinde yepyeni bir e-ihracat dairesi kuruldu, başta Gümrükler tüm Ticaret Bakanlığı daireleri konuya müthiş hakim oldular ve mevzuat düzenlemeleri ile önümüzü açıyorlar, Eximbank da müthiş destek veriyor. Bu çalışmalar E-ihracat sektörünün önünü çok açacaktır.

“ŞU ANDA E-İHRACAT 6 MİLYAR USD CİVARINDA VE YILLIK 256 MİLYAR USD İHRACATIMIZIN İÇİNDE ÇOK KÜÇÜK KALIYOR”

- E-ticaret ve E-ihracatta en büyük sorun nedir?

- Bence sadece iyi eğitilmiş, nitelikli insan gücü!..

Birçok şeyi sayabilirim finansman, teşvik, ortak hareket edememe, lojistik, iyi markalaşamama vb. ama kökünde ben konuyu nitelikli insana bağlıyorum. X-Y jenerasyon idare ediyoruz ama mobilize olmuş Z jenerasyon maalesef yurtdışına kaçıyor veya kariyerine odaklanıp sabretmiyor…

Türkiye müthiş bir ülke. Çok iyi üreticilerimiz var, gittikçe e-ticarete, e-ihracata daha uygun markalı ürün yapar hale geldik. Ama 2024 yılı içinde e-ihracat pazarı yüzde 2,5 hacmi ile hala çok küçük ve ciddi büyüme potansiyeli var.

Şu anda E-ihracat 6 milyar USD civarında ve yıllık 256 milyar USD ihracatımızın içinde çok küçük kalıyor. Tek sebebi ise İstanbul’dan direkt hızlı ve ucuz sevkiyat olamaması.

Bu rakam dünya pazarlarında yüzde 9-10 civarında ve oran hızla artıyor. Bizimde bu ivmeyi iyi değerlendirmemiz ve büyümeyi yakalamamız lazım.

Yapay zeka -çok tehlikeli işler hariç- insanların yararına gelişebilecek sektörleri daha efektif hale getirmek için kullanılırsa aslında olağanüstü bir uygulama. E-ihracat, e-ticaret ve yapay zeka yan yana gelirse Türkiye'nin önü çok farklı açılır.

“TÜM DÜNYAYA ANADOLU'DA SIKIŞIP KALMIŞ, HER FUARA GİDEMEYEN YA DA ÜRETİM YAPIP FASONDA KALMIŞ FİRMALARI ANLATTIKÇA TÜRKİYE'NİN ÖNÜ ÇOK AÇILACAKTIR”

- Son fuarlarda da yaşadıklarınızı anlatabilir misiniz, nasıl geçti?

- Önce Amerika'da White Label Expo adlı bir fuara katıldım. Orada konuşmacıydım ve “New Sourcing Destination Turkey” diye bir konuşma yaptım. Türkiye geleneği olan önemli kadim bir devlettir, kaliteli ve önemli bir üretim üssüdür, buradan satın alma yapın diye KOBİ’ lerimizi ve ürün çeşitliliğimizi anlattım. Amerika’ da ciddi ilgi çekti ve ses getirdi.

O konuşmadan sonra bizim standımıza Amerikalılardan ciddi ziyaretler oldu.

Son olarak İstanbul’daki Worldef'e katıldım. O da bu bölgenin önemli e-ticaret fuarlarındandır.

Üç gün boyunca bize 300'e yakın ziyaretçi geldi. Bunun içinde Romanya'nın en büyük pazar yeri bizimle çalışmak istedi, çok gurur verici. Amerika’ da bizi duymuş kişiler, Mısır'ın toptan satış kanalı ve yine Suudi Arabistan'ın yeni kurulan bir e-ticaret pazaryeri bizimle çalışmak üzere geldiler.

Bazı Türk markaları da e-ihracata ürün vermek için geldi. Bu e-ticaret fuarları aslında bizim için işbirliği oluşturmak, yeni insanlar tanımak ama daha önemlisi de hep böyle online ortamda tanıştığımız insanlarla yüz yüze gelmek açısından büyük fırsat.

Türkiye'nin bu tür fuarları, bu tür tanıtımları daha çok yapıp kendi üretim gücünü turizm gibi anlatması lazım.

Deniz, kum, güneş ve tarih… Türkiye bunları anlattı ve turizm yükseldi. Turizm gelirimiz 10 milyar dolardan 50 milyar dolara yükseldi.  İnşallah 100 milyar dolara gideriz.

İşte online e-ticaret, e-ihracatta da biz bunu yapmalıyız.

Bizim ülkemizde doğru teknoloji kullanan, kafası çalışan, iyi yetişmiş, ülkeyi terk etmeyecek becerikli insanlar ve becerikli üreticiler var. Hadi artık Türkiye'yi de bir sourcing destinasyonu olarak satalım. Tüm dünyaya Anadolu'da sıkışıp kalmış, her fuara gidemeyen ya da üretim yapıp fasonda kalmış firmaları anlattıkça Türkiye'nin önü çok açılacaktır. 

Zaten işte bu vizyonla da 2025'te 10 milyar dolar, 2028'te de 40 milyar dolar hedef masaya kondu.

“FİNANSAL PİYASALARIN, SPK’ NIN BİZİM GİBİ E-TİCARET, E-İHRACAT ŞİRKETLERİNİN ÖNÜNÜ BU KONUDA AÇARAK ÜLKENİN ‘UNİCORN’LARINI ÇIKARTMASI LAZIM”

- Şirket olarak büyüme hedeflerinizi nasıl sıralıyorsunuz, kendinizi nasıl fonluyorsunuz. Buradan bir “Unicorn” (Değeri 1 milyar dolar olan şirket) çıkar mı?

- Ben bir işi yaparken en iyisini yapmayı hedeflerim hep, okurken okulları birinci bitirmeyi,  Judo yaptığımda olimpiyat şampiyonu olmayı hedeflemiş birisiyim. Böyle eğitildim. Hayalim de büyük tabii, Unicorn olup Nasdaq'ta halka arz yapmak.

Bunun için de yolu yavaş yavaş ve profesyonelce kat ediyoruz, önce girişim yatırım sermaye fonu kurup, akabinde Türkiye'de halka arz veya stratejik ortaklıklarla oraya doğru gitmek istiyoruz. Burada da önümüzün açılması lazım. Finansal piyasaların, SPK’ nın bizim gibi e-ticaret, e-ihracat şirketlerinin önünü bu konuda açarak ülkenin ‘unicorn’larını çıkartması lazım.

Ben çok inanıyorum, e-ihracatta da bir unicorn çıkar, hem de çok kolay çıkar.

Bugün ülkemizde 50-100 milyon dolar değeri bulan bir şirketi bir yabancı gelip hemen alıyor ya da o şirket bir hata yapıyor ve yok olup gidebiliyor. Böyle büyüyemez Türkiye!

Biz 40 yıllık tecrübemizi, teknik bilgimizi, operasyon ve iş yapma becerimizi globale taşıyıp halen çalıştığımız 130 Türk markasını 500 markaya ulaştırmayı amaçlıyoruz. 500 markayı e-ihracata götürdüğümüz zaman biz hızlı büyür ve dünyanın her tarafında halk arz yaparız.

Son olarak şunu eklemek isterim:

Ben ülkesini çok seven birisiyim ve burada yaşıyorum, şahane ülkemizin güzel ürünlerini dünya pazarlarına götürüp yeni online satış kanallarında gördükçe gurur duyuyorum.

Biz iyi, rekabetçi ürün yapan becerikli her markaya destek olmayı adeta misyon edindik.

İyi markalar ne zaman isterlerse Biggbrands.com web sitemize gidip [email protected] e-mail üzerinden proje ekiplerimizle iletişime geçebilirler.

Markalarımıza yeni online ihracat pazarları açacak çözümlerimizle yardımcı olmaktan ve onlara değer katmaktan büyük mutluluk duyarız.

Robotların dünyasında devlerle yarışan Türk: Ali Tan Şerbetçi

 

Cemal Akşan: Dönere asıl tehdit Tai Food ile geliyor

 

Hasan Zontur anlatıyor: İşte çelik tel üretimi işte BMS Tel'in hedefleri

 

Dekan Engin’den YÖK’ün yurt dışı eğitim kararına yorum: Yönetmelik olarak doğru ama tarih olarak...

 

AWS Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın, teknolojinin sihirli gücü ‘Bulut’u anlattı

 

Türkiye’ye her yıl 2 milyar dolar kazandıran davanın mimarı Can Baydarol konuştu

 

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)