Enis içerideyken rüşvetçi dışarıdaysa kumpası kimseye anlatamayız

HİÇ şu soruyu kendimize sorduk mu...
*
FETÖ olayında, Ergenekon’da, daha sonraki olaylarda apaçık haince bir kumpas varken...
“Kumpas” kelimesi içeride artık herkesin üzerinde birleştiği gerçek bir kumpası ifade ederken...
*
Aynı kelime niye dışarıda tutmuyor?
Niye birçok ülke, o ülkelerin aydınları, gazetecileri, kamuoyu bu apaçık kumpasa inanmakta zorluk çekiyor?
*
Türkiye düşmanlığından mı...
Erdoğan düşmanlığından mı...
*
Büyük ölçüde evet...
O zaman şu soruyu da soralım...
2009 yılına kadar o ülkelerin yöneticileri, halkları Erdoğan’ı o kadar beğenirken...
Türkiye’yi yükselen yıldız olarak görürken...
*
Ne oldu da bugün işler tamamen tersine döndü...
Biz ne yanlış yaptık da hem Erdoğan’ın, hem Türkiye’nin yıldızı birden söndü...
*
Ben cevabımı vereyim...
*
- Hakkındaki karar bozulmuş Enis Berberoğlu hâlâ içeride yatarken, Zarrab gibi bir pislik elini kolunu sallayarak yurtdışına gidebiliyorsa...
*
- Onca gazeteci içerideyken, rüşvetçi bakanlar muteber vatandaşlar olarak hâlâ sokaklarda dolaşabiliyorsa...
*
- Yargımız, demokrasimiz bu haldeyse...
*
“Kumpas” kelimesinin gerçek manasını o insanların kafasına sokabilmek çok zor olacaktır.
*
Yani Zarrab gibi pespaye bir karakterin kim olduğunu bile dünyaya anlatamıyorsak...
Dönüp kendimize bakma zamanı gelmiştir.

MİNİK KUŞLAR FENA HALDE OUT YOUTUBE İSE FENA HALDE İN

ZARRAB davasının şimdilik tek kazananı belli oldu.
YouTube üzerinden yayın yapan gazeteci ve Youtuber’lar...
Çevremde birçok insan bu dava nedeniyle YouTube’u bir haber kaynağı olarak da keşfetti.
Twitter’ın minik kuşunun ve bütün minik kuşların hızla itibar kaybetmesinin bıraktığı boşluğu şimdilik YouTube dolduruyor.
Ancak bütün dünyada yükselen asıl trend Hürriyet, New York Times gibi markalaşmış haber kaynakları.
Hürriyet’in dijital alanda yakaladığı sayısal başarı da bunu gösteriyor.

CÜNEYT ÖZDEMİR’İN ÖNEMLİ GÖZLEMİ
KENDİ payıma YouTube yayınları içinde en çok Cüneyt Özdemir’i takip ediyorum.
Bana göre tarafsız ve doyurucu bir yayın yapıyor.
Dün izlediğim yayınında, Zarrab savcılarının önemli bir yanlışına dikkati çekti.
Savcılar “Sana bu emri kim verdi” diye sorunca, o da muğlak bir cevap veriyor.
Verdiği cevaptan sanki emri direkt Erdoğan’dan almış gibi bir hava çıkıyor.

Oysa durum öyle değil.
Ama savcı ikinci ve üçüncü soru ile bunu deşip aydınlığa çıkarmıyor.
Sanki sadece Erdoğan’ın adının geçmesini hedefliyormuş gibi davranıyor.
Bu da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “kumpas” iddiasını kuvvetlendiriyor.

BİR MEDYA STARINDAN DAHA ÇOK İLGİNÇ BİR TACİZ İTİRAFI
NBC kanalının efsane sabah haber programcısı Matt Lauer de taciz suçlamasıyla gitti.
Lauer’in hayranları kanalın önüne gelip ona destek gösterisi yapmasına rağmen işine son verildi.
Bütün ötekiler gibi o da hiç sesini çıkarmadı, o da ilginç bir özür mesajı yayınladı:
“Hakkımda söylenenlerin bir bölümünün doğru olmamasına, karakterimi yanlış yansıtmasına rağmen, yine de bunların içinde beni yeterince utandıracak hikâye var.”
Zarif bir itiraf değil mi...
Galiba Amerikalılar yalan söylemeyi bilemiyorlar...

DÜN DENİZLİ’DE CAM ÜFLEDİM
DÜN Denizli’deydim.
Yıllardır çok merak ettiğim bir şeyi yaptım. Cam üfleme sanatını yerinde gördüm. Yarın size bu ilginç deneyimimi anlatacağım.