Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
ABD Merkez Bankası, geçen yıldan bu yana yüksek enflasyonla mücadele ediyor. Bu kapsamda yüzde 1700’ün üzerinde bir oranda faiz artırımına giden Fed’in enflasyonu hala istenilen düzeye çekememiş olması, uzmanların, yüksek enflasyonun kaynağı hakkında yeni teoriler ortaya koymasına neden oluyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre,Société Générale analisti Albert Edwards, Fed’in enflasyonu yanlış anlamış olabileceğini söylüyor: Enflasyonun sorumlusu maaşlardaki artış değil, kurumsal açgözlülük.
Enflasyonun kaynağı
MarketWatch’tan Joseph Adinolfi’nin haberine göre, Fed Başkanı Jerome Powell uzun süredir, ABD'de 40 yılı aşkın bir süredir görülen en kötü enflasyon dalgasını bastırmak için Amerikalı çalışanların ücret artışının altını çizmenin şart olduğunu söylüyor.
Ancak uzun süredir Société Générale stratejisti olan Albert Edwards, çok sayıda veri, ücretlerin değil, güçlü kurumsal kar marjlarının artan fiyatlar üzerinde çok daha büyük bir etkiye sahip olduğunu gösterdiğini ifade ediyor.
Edwards bu dinamiği ‘açgözlülük’ olarak adlandırıyor ve tezini, başlangıçta fiyat şokundan sorumlu tutulan emtia fiyatlarının son 12 ayda fiilen düştüğü bir dönemde, kurumsal fiyat oymacılığının enflasyonu güçlü tutmaya yardımcı olduğu fikrine dayandırıyor.
FactSet verilerine göre West Texas Intermediate ham petrol bir yıl önceki varil başına 115 dolarlık değerine kıyasla şu sıralar varil başına yaklaşık 77 dolardan işlem görüyor. Bakır dahil diğer önemli sanayi emtia fiyatlarının da aynı dönemde gerilediği görülüyor.
Konuyla ilgili olarak Edwards, Fed'in şirketleri işaret etmek yerine ücretleri hedeflemede neden bu kadar ısrarcı olduğunu sorguluyor ve “Bu enflasyon döngüsünün ana itici gücü yükselen kar marjlarıdır. Bunu yüksek enflasyonun birincil nedeni olarak adlandırmak yerine Fed, daha yüksek enflasyonu yerleştirme tehdidi olarak artan nominal ücretlere odaklanmayı seçiyor ve sözde 'ücret/fiyat sarmalı’ yaratmaya çalışıyor” diyor.
Kurumsal kar marjları rekor seviyede
Edwards, şirketlerin genellikle mal ve hizmet fiyatlarını, artan işçilik ve hammadde maliyetleri nedeniyle ihtiyaç duydukları için değil, enflasyonu suçlayarak bundan paçayı sıyırabilecekleri için yükselttiklerinin altını çiziyor.
Edwards, çalışan ücretlerinin artan tüketici fiyatlarına bile ayak uyduramadığı düşünüldüğünde, enflasyon için ücret artışını suçlamanın özellikle yanlış olduğunu söylüyor.
Bu arada, kurumsal kar marjlarının rekor seviyelere tırmandığı görülüyor. ABD Ticaret Bakanlığı verilerine göre, finansal olmayan şirketler için kar, üçüncü çeyrekte yaklaşık 2,1 trilyon dolara yükselmiş durumda. Bu, nominal bazda rekor bir seviye anlamına geliyor. Kurumsal kar marjlarının, Mart 2020'de Kovid-19 salgınının başlamasından bu yana keskin bir şekilde yükseldiği görülüyor.
Satın alma gücü düşüyor
Bu, Edwards'ın Societe Generale konuyu ilk kez keşfedişi değil. Kasım ayında yayınladığı bir notta fahiş fiyat konusunu inceleyen Edwards, GSYİH'nın yüzdesi bakımından şirket kârlarının nasıl rekor seviyelere yükseldiğini göstermişti.
Çalışanların, kazançları genel anlamda artsa da artan tüketici fiyatlarına ayak uyduramadığı gözleniyor. Bu da, enflasyona göre ayarlandığında çalışanların satın alma gücünün fiilen düştüğü anlamına geliyor.
Çalışma Bakanlığı tarafından yayınlanan en son aylık istihdam verilerine göre, ortalama saatlik kazançlar yıldan yıla yüzde 4,6 oranında arttı. Bu, tüketici fiyat endeksindeki yıllık yüzde 6'lık artıştan daha az. Bu da, çalışanların satın alma gücünün düştüğünü kanıtlıyor.
Sorun ücret artışı değil
Dahası, Edwards, ABD'li çalışanların kazançlarının, üretimine yardımcı oldukları mal ve hizmetlerin maliyetlerine kıyasla yıllardır düşüşte olduğunu gösteriyor ve Çin'in Aralık 2001'de Dünya Ticaret Örgütü'ne katılmasıyla başlayan eğilimin izini sürüyor.
Edwards, Howard Üniversitesi Ekonomi Profesörü William Spriggs'ten alıntıladığı bir örneği kullanarak, eğer ücretler gerçekten de enflasyonu tetikliyorsa, o zaman restoranlardaki yiyecek maliyetinin, işçilik maliyeti nedeniyle evde tüketilen yiyecek maliyetinden daha hızlı artması gerektiğine işaret ediyor.
Ancak ABD hükümeti tarafından üretilen ve yakından izlenen bir enflasyon göstergesi olan tüketici fiyatları endeksine göre bunun tersinin doğru olduğu gözüküyor.
Şubat ayına ait en son TÜFE verilerine göre, evde yenen yemeklerin maliyeti yıl boyunca Şubat ayına kadar yüzde 10,2 oranında artarken, dışarıda yemenin maliyetinin ise bu süreçte yüzde 8,4 oranında arttığı görülüyor.
Edwards, “Ücret enflasyonu fiyatları daha yükseğe çekiyorsa, evde yemek yemenin maliyetinin dışarıda yemek yemenin maliyetini fersah fersah aşması gerekirdi" diyor ve bu nedenle sorunun ücretlerdeki artış olmadığının altını çiziyor.
Enflasyonun beklentiyi aşması BoE için en kötü haber
Lagarde: Enflasyonu hedefe getirmemiz gerekli ve getireceğiz
Fed, piyasadaki belirsizliklere çare olamadı
Fed'in bilançosu 1 haftada 95 milyar dolar arttı
Morgan Stanley: Fed kolay yolu seçti
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.