Enerji tüketimi en çok ulaştırmada artacak
Türkiye'de 2030 itibariyle enerji tüketiminde payını en çok artıran sektör ulaştırma olacak
Türkiye'de 2030 itibariyle enerji tüketiminde payını en çok artıran sektör ulaştırma olacak. Sektörün nihai enerji tüketimindeki yüzde 20’lik payı yüzde 25’e çıkacak.
Akdeniz Ülkeleri Enerji Şirketleri Birliği, 2030'da Türkiye'de enerji sektörünü bekleyen gelişmelere ilişkin rapor hazırladı.
Raporda, 2030’a bakış, farklı varsayımlara dayalı iki olası enerji talep senaryosu çerçevesinde incelendi. Muhafazakar senaryoda geçmişteki eğilimler, mevcut politikalar ve devam eden projeler dikkate alındı ancak politika tedbirlerinin ve planlanan projelerin uygulanması ve zamanlaması ile ilgili tedbirli bir yaklaşım benimsendi. Proaktif senaryoda ise yerli kaynakların daha çok üretimine, daha güçlü verimlilik programlarına ve daha fazla yenilenebilir enerji içeren enerji temin karışımlarına vurgu yapılarak ithal yakıtlara bağımlılığın azaltılması esas alındı.
Rapora göre, tarıma dayalı ülke ekonomisinde sanayi ve hizmetler lehine olan yapısal dönüşüm, enerji tüketimine de yansıdı.
Geçen yıl itibariyle sanayi ve konutlar, yüzde 30'luk oranlarla toplam nihai enerji tüketiminin aslan payını oluşturdu. Bunları ulaştırma, hizmet ve tarım sektörleri takip etti. Türkiye'de 2030 itibariyle sanayi sektörünün enerji tüketimindeki payı artmaya devam edecek ve yüzde 32’ye ulaşacak.
Diğer sektörlerle karşılaştırıldığında, 2030 itibariyle enerji tüketimi en çok artması beklenen sektör ulaştırma olacak. Öyle ki sektörün nihai enerji tüketimindeki payı yüzde 20’den yüzde 25’e çıkacak.
Türkiye sanayisi de zaman içerisinde büyük yapısal değişiklikler geçirdi. İç piyasa odaklı üretimden ihracata dayalı üretime geçilirken, buna koşut olarak sektördeki enerji tüketim yapısı da farklılaştı.
Toplam sanayi enerji tüketiminin muhafazakar senaryoda 2030'a kadar 2 kattan fazla artarak 55 milyon ton eşdeğeri petrole ulaşması bekleniyor. Proaktif senaryoda ise sektörlerde alınan enerji verimliliği tedbirleri bu artışı hafifletecek. Fakat yine de sanayi sektörü enerji tüketimi yüzde 80 artarak 2030'da 45 milyon ton eşdeğeri petrole ulaşacak.
Demir ve çelik, inşaat, metal dışı mineraller (çimento), kimya özellikle de petrokimya ve tekstil sektörleri ekonomide önemli bir rol oynamaya devam edecek. Bu nedenle de söz konusu sektörler sanayi enerji tüketimindeki artışın büyük bölümünü oluşturacak.
Türkiye’de hane halkı sayısındaki artışa paralel olarak yeni konutlara ihtiyaç sürecek. Bu da özellikle inşaat ve metal olmayan mineraller sektörlerindeki enerji talebini 2030’a kadar hızla artıracak.
Senaryolar değişse de ulaştırma etkilenmeyecek
Ulaştırma sektöründeki enerji tüketimi, son 50 yıl içerisinde hızla yükselerek, 1960'taki 1,5 milyon ton eşdeğeri petrolden 2012'de 17 milyon ton eşdeğeri petrole ulaştı. Hem muhafazakar hem de proaktif senaryoda, ulaştırmada enerji tüketimi 2023 itibariyle iki katına çıkarak 30 milyon ton eşdeğer petrole ulaşacak. Bu, yılda yaklaşık yüzde 6’lık artışa karşılık geliyor.
Sektördeki enerji tüketimi 2030'da yılına doğru proaktif senaryoda 40 milyon ton eşdeğer petrole kadar yükselecek. Muhafazakar senaryoda ise 40 milyon ton eşdeğer petrol seviyesi aşılacak.
Geleceğin ulaşım araçları
Gelecekte dizel ve LPG ulaşım sektöründe en fazla kullanılan yakıtlar olmaya devam ederken, elektrik kullanımında da önemli bir artış yaşanacak.
Türkiye’de karayolu en çok tercih edilen taşımacılık şekli olmaya devam edecek ancak demiryolu, deniz ve hava taşımacılığı giderek yaygınlaşacak.
Karayolu taşımacılığı, 2030'da ulaştırma sektöründe enerji tüketiminin yüzde 90’ından fazlasını oluşturacak. Bununla birlikte proaktif senaryoda 2030'da muhafazakar senaryoya nazaran daha çevre dostu karayolu taşımacılığı yöntemleri kullanılacak. Söz konusu dönemdeki gelişmelerle 3 kat fazla elektrikli araç ve 8 kat fazla doğalgaz yakıtlı otobüs kullanılması öngörülüyor.
Türkiye’nin toplam nihai enerji tüketimi 1960'da yaklaşık 10 milyon ton eşdeğer petrol iken 2012'de 87 milyon ton eşdeğer petrolün üzerine çıktı. Bu, muhafazakar senaryoda 2023 itibariyle yüzde 60’ın üzerinde artış gösterecek, 2030'da da yaklaşık olarak 2'ye katlanacak.