BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaFinans KulisElitler arasında kriz dedikoduları----

Elitler arasında kriz dedikoduları

Elitler arasında kriz dedikoduları
06 Ocak 2012 - 08:15 www.finansgundem.com

Finansal ve siyasi elitler arasında bir dedikodu var

Finansal ve siyasi elitler arasında bir dedikodu var: "Türkiye'de AK Parti karşıtları yılın ilk çeyreğinde bir kriz çıkaracak. İşin içinde, yerli ve yabancı çok önemli bankalar, iş dünyası, politikacı ve bürokratların bir bölümü hatta doğrudan Yahudi lobisi var." Doğrudur, değildir. Gazeteciye zeval olmaz. Ben duyduklarımı söylüyorum.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, dövizdeki yükselişi spekülasyona bağlıyor. Bu bir ilk... Türkiye tarihinde ilk kez bir Merkez Bankası Başkanı, piyasalarda yaşananları spekülasyon olarak değerlendiriyor. Değerlendirme bir yana buna göre kararlar alıyor, TL'yi sıkıştırıyor, her gün döviz satıyor. Erdem Başçı'nın değerlendirmelerine katılırsınız ya da katılmazsınız. Ama o önündeki ekrandan tüm piyasalarda neler olup bittiğini doğrudan ve bir bütün olarak görebilen neredeyse tek kişi... Bu kişi aynı zamanda bağımsızlığı yasayla sağlanmış bir devlet kurumunun başındaki isim olduğu için, sözlerinin resmi niteliği de var. Bunun için sözlerini devlet hiyararşisi içinde ele almak sadece hükümete değil, BDDK'sından savcılarına, SPK'sından emniyet teşkilatına kadar herkese düşüyor. Neden-sonuç ilişkisi, Merkez Bankası 'spekülasyon var' diyorsa, bu spekülasyonu yapan birilerinin de olduğunu gösteriyor. Peki, başlıktaki "Paramızı nereye yatıralım?" sorusuyla bu anlattıklarımın nasıl bir ilgisi var? Açıklayayım... Bir süredir iş ve politika dünyasının elitleri arasında şöyle bir söylenti dolaşıyor: "AK Parti'yi siyasi cephede yıpratmak için yılın ilk çeyreğinde kriz çıkartılacak. Türkiye'nin büyük özel sektör bankaları, İstanbul sermayesi ve Anadolu'daki uzantıları, bürokrasiden ve hükümetten bazı isimler, bazı medya patronları, muhalefetten önemli kişiler bu işin içinde. Ve bunları, İsrail'le gerilen ilişkiler vs. gibi nedenlerle, Yahudi lobisi ve ona bağlı siyasi-ekonomikmedya kuruluşları da destekliyor." Gazeteciye zeval olmaz, ben konuşulanları uygun bir dille aktarıyorum... İster 'komplo teorisi', ister 'Ergenekon belgelerindeki gibi' deyin. Karar sizin... Ama şu günlerde hem Merkez Bankası, hem bankacılık ve iş dünyası, hem de medyada görülen 'olağandışı' durum, ortada bir çatışma olduğunu ve bu çatışmanın da tarafları bulunduğunu kanıtlıyor. Bu yüzden 2012 yılı için okurlarımıza tavsiyem, yatırım kararlarını verirken daha önceki yıllara göre seçici ve uyanık olmaları yönünde.
Hazine bonosu en kârlı enstrüman
2012 için ilk yatırım tavsiyem TL enstrümanlarla ilgili. Her şeyden önce eğer "Ben komplo teorilerine inanmıyorum, işler iyi gidecek" diyorsanız, TL'ye yatırımı tercih ediyorsunuz demektir. Ve rakamlar şu anda bu grubun Türkiye'deki en büyük yatırımcı kitlesi olduğunu gösteriyor. İşte bu kitleye şu anda en yüksek getiriyi Hazine bonoları veriyor. Şu anda piyasada, 1-2 yıllık Hazine bonolarının faizi yüzde 11.5-12 düzeyinde. Buna karşın mevduat faizi yüzde 10-10.5 arasında. Ancak Hazine bonolarının yatırımcı için mevduattan farkı, vadesinin daha uzun olması. Kriz çıkarsa bu durum aleyhinize, çıkmazsa lehinize çalışır. Ben Türkiye'de kriz çıkmayacağına inananlardanım. O yüzden yatırımcıya tavsiyem Hazine bonolarındaki fırsatı değerlendirmeleri. Bireysel yatırımcılar çalıştıkları bankalar aracılığıyla Hazine bonosu alabilir. Hatta önümüzdeki hafta yapılacak Hazine ihalelerinden tahvil almak da mümkün. Yıl sonunda enflasyon yüzde 5'lere doğru inecekse, satılacak Hazine bonoları dünyanın hiçbir yerinde olmayan reel getiri vaat ediyor.
İş Bankası'yla ilgili sorularınızı bize sormayın
İş Bankası'yla ilgili yazılarımızdan sonra giderek artan şekilde okurlardan şu soruyu almaya başladık: "Neden sustunuz?" Hatta bu soruyu doğrudan şahsımı ve gazetemi suçlayacak şekilde soranlar bile oldu. Şunu söylemeliyim: Biz susmadık, durduk. Durmamızın nedeni elimizdeki belgelerin bankacılık sırrı niteliği taşıması ya da soruşturma belgeleri olmasından karynaklanmıyor. Çünkü Türkiye ve dünyada hukukun temelinde suçun sır olamayacağı ilkesi yatıyor. Bunun için belgeleri ne zaman istersek yayınlayabiliriz. Ancak gazetemizin sosyal sorumluluk ilkeleri bize ağır bir görev yüklüyor. Biz İş Bankası'yla ilgili haberlerimizde, gerek bu banka, gerek finansal sistem gerekse Türkiye ekonomisiyle ilgili dengeleri sarsmamaya dikkat ediyoruz. Bu nedenle yazmamız gerekeni yazıp işin icra kısmını kamu kuruluşlarına ve hükümetin yetkili organlarına havale ettik. O belgeler 5 Aralık'ta SPK Daire Başkanı Aydın Haskebapçı'ya ulaştırılmıştı. 2 Ocak'ta da, İş Bankası'nın "Elinizdeki belgeler doğru BDDK'ya gönderin" şeklinde özetlenecek ihtarnamesi gereğince, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkanı Tevfik Bilgin ile üyeler Mutalip Ünal, Mustafa Akın, Erol Berktaş, Can Akın Çağlar ve başkan yardımcıları Nuri Bodur ile İhsan Uğur Delikanlı'ya gönderildi. Bundan sonra İş Bankası konusundaki sorularınızı SPK ve BDDK'daki belirttiğimiz isimlere sorabilirsiniz.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, dövizdeki yükselişi spekülasyona bağlıyor. Bu bir ilk... Türkiye tarihinde ilk kez bir Merkez Bankası Başkanı, piyasalarda yaşananları spekülasyon olarak değerlendiriyor. Değerlendirme bir yana buna göre kararlar alıyor, TL'yi sıkıştırıyor, her gün döviz satıyor. Erdem Başçı'nın değerlendirmelerine katılırsınız ya da katılmazsınız. Ama o önündeki ekrandan tüm piyasalarda neler olup bittiğini doğrudan ve bir bütün olarak görebilen neredeyse tek kişi... Bu kişi aynı zamanda bağımsızlığı yasayla sağlanmış bir devlet kurumunun başındaki isim olduğu için, sözlerinin resmi niteliği de var. Bunun için sözlerini devlet hiyararşisi içinde ele almak sadece hükümete değil, BDDK'sından savcılarına, SPK'sından emniyet teşkilatına kadar herkese düşüyor. Neden-sonuç ilişkisi, Merkez Bankası 'spekülasyon var' diyorsa, bu spekülasyonu yapan birilerinin de olduğunu gösteriyor. Peki, başlıktaki "Paramızı nereye yatıralım?" sorusuyla bu anlattıklarımın nasıl bir ilgisi var? Açıklayayım... Bir süredir iş ve politika dünyasının elitleri arasında şöyle bir söylenti dolaşıyor: "AK Parti'yi siyasi cephede yıpratmak için yılın ilk çeyreğinde kriz çıkartılacak. Türkiye'nin büyük özel sektör bankaları, İstanbul sermayesi ve Anadolu'daki uzantıları, bürokrasiden ve hükümetten bazı isimler, bazı medya patronları, muhalefetten önemli kişiler bu işin içinde. Ve bunları, İsrail'le gerilen ilişkiler vs. gibi nedenlerle, Yahudi lobisi ve ona bağlı siyasi-ekonomikmedya kuruluşları da destekliyor." Gazeteciye zeval olmaz, ben konuşulanları uygun bir dille aktarıyorum... İster 'komplo teorisi', ister 'Ergenekon belgelerindeki gibi' deyin. Karar sizin... Ama şu günlerde hem Merkez Bankası, hem bankacılık ve iş dünyası, hem de medyada görülen 'olağandışı' durum, ortada bir çatışma olduğunu ve bu çatışmanın da tarafları bulunduğunu kanıtlıyor. Bu yüzden 2012 yılı için okurlarımıza tavsiyem, yatırım kararlarını verirken daha önceki yıllara göre seçici ve uyanık olmaları yönünde.
Hazine bonosu en kârlı enstrüman
2012 için ilk yatırım tavsiyem TL enstrümanlarla ilgili. Her şeyden önce eğer "Ben komplo teorilerine inanmıyorum, işler iyi gidecek" diyorsanız, TL'ye yatırımı tercih ediyorsunuz demektir. Ve rakamlar şu anda bu grubun Türkiye'deki en büyük yatırımcı kitlesi olduğunu gösteriyor. İşte bu kitleye şu anda en yüksek getiriyi Hazine bonoları veriyor. Şu anda piyasada, 1-2 yıllık Hazine bonolarının faizi yüzde 11.5-12 düzeyinde. Buna karşın mevduat faizi yüzde 10-10.5 arasında. Ancak Hazine bonolarının yatırımcı için mevduattan farkı, vadesinin daha uzun olması. Kriz çıkarsa bu durum aleyhinize, çıkmazsa lehinize çalışır. Ben Türkiye'de kriz çıkmayacağına inananlardanım. O yüzden yatırımcıya tavsiyem Hazine bonolarındaki fırsatı değerlendirmeleri. Bireysel yatırımcılar çalıştıkları bankalar aracılığıyla Hazine bonosu alabilir. Hatta önümüzdeki hafta yapılacak Hazine ihalelerinden tahvil almak da mümkün. Yıl sonunda enflasyon yüzde 5'lere doğru inecekse, satılacak Hazine bonoları dünyanın hiçbir yerinde olmayan reel getiri vaat ediyor.
İş Bankası'yla ilgili sorularınızı bize sormayın
İş Bankası'yla ilgili yazılarımızdan sonra giderek artan şekilde okurlardan şu soruyu almaya başladık: "Neden sustunuz?" Hatta bu soruyu doğrudan şahsımı ve gazetemi suçlayacak şekilde soranlar bile oldu. Şunu söylemeliyim: Biz susmadık, durduk. Durmamızın nedeni elimizdeki belgelerin bankacılık sırrı niteliği taşıması ya da soruşturma belgeleri olmasından karynaklanmıyor. Çünkü Türkiye ve dünyada hukukun temelinde suçun sır olamayacağı ilkesi yatıyor. Bunun için belgeleri ne zaman istersek yayınlayabiliriz. Ancak gazetemizin sosyal sorumluluk ilkeleri bize ağır bir görev yüklüyor. Biz İş Bankası'yla ilgili haberlerimizde, gerek bu banka, gerek finansal sistem gerekse Türkiye ekonomisiyle ilgili dengeleri sarsmamaya dikkat ediyoruz. Bu nedenle yazmamız gerekeni yazıp işin icra kısmını kamu kuruluşlarına ve hükümetin yetkili organlarına havale ettik. O belgeler 5 Aralık'ta SPK Daire Başkanı Aydın Haskebapçı'ya ulaştırılmıştı. 2 Ocak'ta da, İş Bankası'nın "Elinizdeki belgeler doğru BDDK'ya gönderin" şeklinde özetlenecek ihtarnamesi gereğince, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkanı Tevfik Bilgin ile üyeler Mutalip Ünal, Mustafa Akın, Erol Berktaş, Can Akın Çağlar ve başkan yardımcıları Nuri Bodur ile İhsan Uğur Delikanlı'ya gönderildi. Bundan sonra İş Bankası konusundaki sorularınızı SPK ve BDDK'daki belirttiğimiz isimlere sorabilirsiniz. Sabah

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)