Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Elektrik üretimde doğal gazın payı bu yılın ilk dört ayında yüzde 17,2'ye düştü. Bu azalışta hidroelektrik ve rüzgar santrallerindeki üretim artışı etkili oldu.
Elektrik üretiminde yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının payını artırmaya yönelik adımlar, üretimde ithal kaynakların payını azaltarak cari açığın kapanmasına katkı sağlıyor. Bu kapsamda özellikle doğal gaz santrallerinin elektrik üretimindeki payı giderek azalıyor.
AA muhabirinin Türkiye Elektrik İletim AŞ verilerinden yaptığı derlemeye göre, Türkiye'de bu yıl ocak-nisan döneminde toplam elektrik üretimi geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 1 azalarak 94 milyar 837 milyon 312 bin kilovatsaat oldu.
Söz konusu dönemde elektrik üretiminde en büyük pay yüzde 34,2 ile hidroelektrik santrallerinin oldu. Hidroelektrik santrallerinden bu dönemde 32 milyar 483 milyon 396 kilovatsaat elektrik üretildi.
Üretimde ithal kömürün payı yüzde 19, yerli kömür santrallerinin payı ise yüzde 16 oldu. İthal kömür santrallerinin üretimdeki payı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1 düştü.
Öte yandan, 2019'un ilk dört ayında elektrik üretiminde en dramatik düşüş doğal gaz santrallerinde gözlendi.
Bu dönemde doğal gaz santrallerinden 16 milyar 340 milyon 358 bin kilovatsaat elektrik üretildi ve toplam üretimde doğal gazın payı yüzde 17,2'ye düştü. Geçen yıl ocak-nisan döneminde bu oran yüzde 30,7 olarak kayıtlara geçmişti.
Doğal gazı, yüzde 8 ile rüzgar enerjisi, yüzde 3 ile jeotermal enerji izledi. Üretimin kalan yüzde 2,6'lık kısmı ise güneş, biyokütle, asfaltit gibi çeşitli kaynaklardan sağlandı.
Öte yandan, üretimde doğal gazın payının azalması, gaz santrallerin gelirlerinde önemli düşüşe yol açıyor. Söz konusu santraller, belli bir seviyenin üzerinde elektrik üretimi gerçekleştiremediği için yeterince gelir getirmiyor. Dolar kurundaki yükselişin de etkisiyle santraller kredi borçlarını ödemekte zorlanıyor.
Yenilebilir enerjinin payının artması çok güzel. Ancak bu sektörün sübvansiyonunun sanayiciye yüklenmesi rekabet koşullarımızı çok negatif etkiliyor. Nisan 2019 ayında elektriğin ortalama piyasa takas fiyatı 187 TL/MWH olurken YEKDEM yani yenilebilir enerji destekleme maliyeti 141 TL/MWH olmuştur. Özetle geçen sene 1 Nisan 2018 tarihi itibariyle uygulamaya geçen ve YEKDEM maliyetini sanayiciye yükleyen sistem çok büyük maliyetlere katlanmamıza sebep olmuş ve bizleri çıkmaza sokmuştur. Bu konuda acilen bir düzenleme yapılması gereklidir.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.