Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Ünlü ekonomist ve eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez, bugün kaleme aldığı yazıda 31 Mart yerel seçim sonuçlarını analiz etti.
Eğilmez, seçim sonuçlarına ilişkin "Kanımca bu sonuçlar üzerindeki en önemli etken AKP’nin yanlış ekonomi politikasıyla çığırından çıkardığı enflasyon ve özellikle de hayat pahalılığı oldu" ifadelerini kullanırken, artan kamu kesimi israfı ve çeşitli yanlış politikalar sonucunda bütçenin artık yönetilemeyecek durumda olduğunu belirtti.
Eğilmez'in yazısının tamamı şöyle:
Yıllardır seçim kazanamayan CHP ne oldu da bu seçimi kazandı? Burada pek çok gerekçe sayılabilir, çoğu da doğru olur. Ama bence daha anlamlı soru 22 yıldır seçim kaybetmeyen AKP ne oldu da bu seçimi kaybetti sorusudur. Burada da pek çok gerekçe yazılabilir, onların da çoğu doğru olur. Ama bir tanesi var ki bana göre temel neden odur.
"ANLAYAMADIĞIM BİR ŞEY VAR"
Hemen her yerde “seçmen mesaj verdi” yorumlarını görüyorum ama anlayamadığım bir şey var: Daha bir yıl önce yapılan genel seçimlerde mesaj vermeyen seçmen ne oldu da bir yıl içinde mesaj vermeye niyetlendi? AKP’nin seçim kaybetmesiyle ilgili bazı nedenler sıralanabilir:
1) Enflasyonun yüksekliği ve hayat pahalılığı, gelir dağılımının iyice bozulmasına ve orta sınıfın çökmesine yol açtı. Ekonomik koşulların giderek bozulması seçmenin desteğini çekmesi sonucunu getirdi (boş tencerenin deviremeyeceği iktidar yoktur tezi.)
2) Kendilerine tanınmayan bazı hakların çok sayıda sığınmacıya tanınması vatandaşların başkaldırmasına yol açtı.
3) Başkanlık sisteminin tek adam rejimi haline gelmesiyle tek kişinin yanlış kararlarının düzeltilmesi imkânı kayboldu. Oysa sistem değişikliğine gidilirken tam tersi vaat edilmişti.
4) Giderek artan yolsuzluklar, kamu kesimindeki israf seçmeni iktidara bir ders vermeye yöneltti.
5) İktidarın, Atatürk karşıtlarına gösterdiği hoşgörü ve yakınlık seçmeni iktidara dur demeye itti.
6) Hukukun giderek askıya alınması, laikliğin tehdit edilmesi insanları iktidar partisinden soğuttu.
7) CHP, çok iyi çalıştı, doğru adaylar çıkardı, yaklaşımlarını iyi anlattı ve seçimi kazandı.
8) AKP, seçim propagandaları sırasında kendilerine oy vermeyenlere hizmet getirilmeyeceğini vurgulayarak insanları bir anlamda tehdit etti. Vatandaş bu tehdide başkaldırdı.
Bu saydıklarımın hepsinin ve burada saymayı unuttuğum başka bazı nedenlerin bu seçim sonuçlarında belirli oranda etkisi olmuş olabilir. Ama bence bunların hiçbiri AKP’nin bu seçimi kaybetmesindeki kilit neden değil. Eğer öyle olsaydı bir yıl önceki genel seçimlerde de benzer sonuçların ortaya çıkması gerekirdi. Çünkü bu yaşananlar uzunca bir süredir gündemde yer alıyor. Bu saydıklarım arasında ilki dışında hiçbiri seçmenin bir yıl içinde bu kadar köklü biçimde görüş değiştirmesine yol açmış olamaz.
"BÜTÇE ARTIK YÖNETİLEMEZ DURUMDA"
Türkiye’de 61,5 milyona yakın seçmen var. Bu seçimde oy kullanma oranı yüzde 78 dolayında gerçekleşmiş. Demek ki 61,5 milyon seçmenin kabaca 48 milyona yakını oy kullanmış. 16 milyona yakın tamamı seçmen konumunda emekli, bir o kadar da yine seçmen konumunda ücretli çalışan var. Bu seçmenlerin de genel eğilime uygun olarak yüzde 78’inin oy kullandığını varsayarsak emekli ve ücret geliri elde eden 25 milyon dolayında seçmenin bu seçimde oy verdiğini düşünebiliriz. Demek ki seçimde oy kullananların yarısından biraz fazlası emekli ve ücret geliri elde eden kişilerden oluşuyor. Aktif çalışan 16 milyon dolayındaki kişinin kabaca 7 milyona yakını asgari ücretle çalışıyor. Emekliler, asgari ücretliler ve üst düzeyde ücret alanlar dışındaki ücretliler yaşanan yüksek enflasyon ve artan hayat pahalılığı karşısında aldıkları ücretle geçinemez durumdalar. İktidar, özellikle son bir yılda giderek artan hayat pahalılığı karşısında durumu hızla bozulan bu kesimin sorunlarına çözüm getiremiyor. Ne enflasyonu düşürebiliyor ne de hayat pahalılığını giderecek kadar ücret artışı yapabiliyor. Çünkü artan kamu kesimi israfı ve çeşitli yanlış politikalar sonucu bütçe artık yönetilemez duruma gelmiş bulunuyor.
"EN ÖNEMLİ ETKEN AKP'NİN YANLIŞ EKONOMİ POLİTİKASI"
Özetle söylemem gerekirse kanımca bu sonuçlar üzerindeki en önemli etken AKP’nin yanlış ekonomi politikasıyla çığırından çıkardığı enflasyon ve özellikle de hayat pahalılığı oldu. Bunların etkisiyle alt üst olan gelir dağılımı ve tamamen bozulmuş olan ücret düzeninin yarattığı ortam, emeklisi, asgari ücretlisi başta olmak üzere ücret geliri elde edenlerin büyük çoğunluğunun AKP’ye ret oyu vermesine yol açtı. Eğer AKP seçimlerden önce emeklilere, asgari ücretlilere ve genel olarak ücretlilere bir kez daha ücret artışı verseydi sonuç farklı olabilirdi. Ne var ki o zaman da yılın geri kalanını tamamlayacak bir bütçe kalmayacaktı.
"ENFLASYONUN YÜKSELDİĞİ ORTAMDA FAİZİ DÜŞÜRÜRSENİZ..."
Paranız rezerv para olmadığı halde enflasyonun yükseldiği ortamda faizi düşürürseniz, kuru tutarak TL’nin gerçek dış değerini bulmasını önlemeye çalışır, döviz rezervlerinizi bu uğurda harcarsanız, kamu kesiminde inanılmaz boyutta bir israf yaşanırken tasarruf meselesini hafife alır, tüketimi desteklerseniz ücret artışlarını yapamazsınız ve sonuç da bu olur.
Yıllardır söyledik, anlatamadık: Bilimden ayrılanı kurt kapar. Bu bazen biraz geç olur ama önünde sonunda olur.
Goldman'dan seçim sonrası analiz: TL'de iyi performans bekliyoruz
Cevdet Yılmaz: Kalıcı refah artışı sağlayacağız
Bakan Şimşek'ten seçim sonrası ekonomi mesajı
YSK Başkanı Yener yerel seçime katılım oranını açıkladı
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.