Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Milliyet gazetesi yazarı Zeynep Aktaş, Türkiye'nin dünyada en büyük 10 ekonomi arasına girebilmesi için performansını artırması gerektiğini köşesinde yazdı.
İşte Aktaş'ın o yazısı:
Türkiye 24 Haziran günü seçimini yaptı ve Erdoğan’a beş yıl için tekrar yetki verdi. Şimdi ekonomi yönetimi ve rota belirlenecek. Dünyanın 10 büyük ekonomisi arasına girme hedefiyle yol haritası çiziliyor. Veriler bu hedefe ulaşabilmek için ciddi bir çaba sarf edilmesi gerektiğini gösteriyor. Hâlihazırda 858 milyar dolarlık Gayri Safi Yurtiçi Hasılası ile dünyanın en büyük 18. ekonomisi konumunda. Öncelikli hedef üretimi artırabilmek. Bunun yolu ise yatırımdan geçiyor. Yatırım, paranın mali sektöre değil, reel sektöre yönelmesini gerektiriyor. Düşük faiz paranın reel ekonomiye yönelmesini teşvik eden önemli bir unsur. Şirketlerin düşük faizle borçlanabilmesi de yatırımları güçlendiriyor. Yabancı sermayeye olan ihtiyaç handikapa yol açıyor. Cari açığın yüksek seyri, yüksek enflasyon faizlerin de yüksek seyrini beraberinde getiriyor. Yabancı sermayenin güven ortamı ve reel faiz araması bu sorunu akılcı yöntemlerle aşabilmeyi gerektiriyor. Türkiye Hindistan’dan sonra en hızlı büyüyen ülke. Bu olumlu ve iyi bir gösterge. Fakat enflasyon, cari açık ve Faiz oranında da 20 büyük ekonomi arasında ilk sırada yer almak gerekiyor. İlk 10’da yer alan ülkelerin büyümeleri düşük olmasına rağmen enflasyon oranları yüzde 2’nin altında, faiz oranları ise sıfıra yakın. İstenen hedefe ulaşmanın yolu bu verilerin olumluya çevrilmesi ve reel sektör yatırımlarının artırılmasından geçiyor. Yeni ekonomi yönetimi bu ev ödevini yerine getirebildiği ölçüde Türkiye’nin yeri de yukarı doğru çıkacaktır.
Gereken koşullar
İlk 10’da yer almak için enflasyon, cari açık ve faiz oranında sıralamada en azından 5-6’ıncı sıralara inebilmek gerekiyor. İlk 20’nin büyüme hızı ortalaması yüzde 3’lerde. Türkiye’nin büyüme hızının ilk 20’nin büyüme ortalamasının 2.4 katı olması önemli. İlk 20’de yer alan ülkeler arasında büyüme hızı yüzde 5’in üzerinde olan Çin, Hindistan ve Endonezya’ya ait faiz ortalaması ise yüzde 5.28 seviyelerinde. Bu ülkelerin enflasyon oranları da ortalama 3.30. Türkiye’nin enflasyon oranının bu ülkelerin 4 katı olması ise sorun. Rusya, Hindistan ve Çin’de faiz ortalaması 5.95. Türkiye’nin faiz oranı yüzde 17.75. Yeni hükümet sisteminde yürütmeyi ekonomi alanında ciddi bir sınav beklemekte.
Reel faizde 1. sırada
Türkiye dünyanın ilk 20 ekonomisi içerisinde en yüksek reel faizi veren ülke. Rusya ve Brezilya Türkiye’yi bir puanlık farkla takip ediyor. Büyüme oranları yüzde 1,3 ve yüzde 1,2 olan bu ülkelerde enflasyon 2,40 ve 2,86. Kur riskine bizim kadar açık değiller. Bu nedenle yabancı sermayenin öncel adresleri olabiliyorlar.
Yabancı yatırımcı fırsatı kaçırmıyor
Yabancı yatırımcı seçim öncesi hisse senetleri piyasasında alım yaptı. 15 Haziran haftasında 289 milyon dolarlık net hisse alımı yapan yabancılar 22 Haziran haftasında da 225 milyon dolarlık alımda bulundu. İki haftada toplam alım tutarı 514 milyon dolara ulaştı. Tahvilde ise yüksek faize rağmen hâlâ alımların çok güçlü olmadığını görüyoruz. Veriler yabancıların 22 Haziran haftasında tahvilde 132 milyon dolarlık alım yaptığını gösteriyor.
Seçim sonrasındaysa yabancıların satış eğilimi öne çıktı. Takas verileri 24 Haziran sonrasında paylarını azalttıklarını gösteriyor. Borsadaki yabancı payı 22 Haziran’da 63.83 seviyesinde bulunurken 28 Haziran itibari ile bu oran 62.79’a geriledi. Borsadaki yabancı payı son 10 yılda yüzde 61.22 seviyesinin altına hiç inmezken paylarındaki düşük değişimlerde dahi borsada ciddi dalgalanmalar yaşanabiliyor. Seçim sonrasında da yabancılar borsanın yukarı çıkışından istifade ederken paylarını bir miktar azalttı.
Piyasalar spekülasyona açık
Türkiye’de borsanın derinliğinin ve likiditesinin yüksek olmaması, yabancı payının bir puan oynamasında bile çok sert hareketlerin gerçekleşmesine neden olmakta. Emeklilik ve yatırım fonlarındaki hisse senedi oranı hâlâ çok düşük. 49 milyar TL’lik fon büyüklüğünün % 4.97’si hisse senedinden oluşuyor. 81 milyarlık Bireysel Emeklilik fon büyüklüğünün % 11.55’i hisseden oluşuyor. Otomatik katılım BES fonlarının büyüklüğü 3 milyar TL ve bunun % 4.27’si hisse senedinden oluşuyor. Tasarruflar hisselere yönelmedikçe, 500 büyük sanayi şirketi borsaya gelmedikçe piyasalar derinleşemez.
Hisseler iskontolu
Borsa İstanbul’da BIST 100 Endeksi 29 Ocak’ta test ettiği 121 bin 532 seviyesinden sonra sürekli değer kaybetti. Endeks en düşük 92 bin 288’i test ettikten sonra yükselişe geçti. BIST 100 Endeksi 96 bin 520 seviyesinde bulunuyor. Borsa İstanbul’un fiyat kazanç oranı 9,48 seviyesinde. Yılsonu kar tahminlerine göre beklenen fiyat/kazanç oranı ise 6,23 seviyesinde. Hisse senetleri beklenen fiyat kazanç oranına göre yüzde 33 iskontolu işlem görüyor. Borsada tepkiler güçlü değil. Olası yükselişlerde 99.000 aşılırsa 103.000 test edilebilir. Geri çekilmelerde 93.300 ve 92.700 izlenecek. Yabancı payında azalma devam ettiği sürece borsadaki hareketler zayıf kalmaya devam edebilir.
Vatandaş elindeki döviz bozdurdu
Yerliler son 2 haftada 3 milyar dolar büyüklüğünde döviz sattı. Dövize yönelimin azalmaya başlaması kurun hareketini de frenleyebilir. Fakat hem kurumların döviz ihtiyacı hem de bireysel yatırımcılarda yurtdışı gelişmelerden dolayı devam eden döviz kur artış beklentisi, döviz mevduatların çözülmesinin önüne geçebilir.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp..
cumhur ittifakçıları tüm paralarını borsaya yatırsın, sonra da hayrını görsün:)
Millet ittifakçılar bırakın borsayı doları oylar çalınıyor derhal sandık başına gidin. (6)
borsada kriz başladığında en az iki yıl sürer. 60 mı olur 70 bin mi olur bilmem orasını görmek lazım.
120 HEDEF BENDEN SÖYLEMESİ...ÜLKESİNİ KÖTÜLEYEN KIYTIRIKLARA PİRİM VERMEYİN...TÜRKİYE EMİN ELLERDE VE İYİ YOLDA..
daha "prim" yazmasını bilmeyenleri dikkate almayın. konuştuğu dili yazamayanın ne bilgisi vardır ne anadiline saygısı...
İlkona girmekmi hayal kurmak iyi ama gerçekler acıdır.Bu ekonomi ve bu gidişatla ilk yirmide kalabilirsek onada razı olalım.Dışarıdan ithal etmeyi bırakıp kendi üreticimizi desteklemezsek ekonomi dahada kötüleşecektir.
87-88 binleri beklemeyen üzülür
faiz, enflasyon, cari açık, bütçe açığı çok yüksek. merkez rezervleri, patent sayısı düşük. endenozyayı bile geçmek çok zor
BIST Olumsuz beklentileri fiyatladı borsada dengelenme zamanı sağlam ve ucuz hisse bulan parayı kazanır
Ben yazdığımı unutmayayım sen okuduğunu unutma 60 bine en fazla ama en fazla bir yıl var
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.