'Ekonomi risktir'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Tekirdağ Valiliği tarafından onuruna verilen yemekte konuşuyor
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
- Türkiye'de hükümetin atacağı her adımın karşısına 10 yıllık, 20 yıllık korkular çıkarıyorlar.
- Balkanlara gidin. Ecdadımızın eserlerini biz ayağa kaldırdık.
- Bü ülkenin zararına olacak hiçbir adım atmayız. Atılmasına da göz yummayız. Korku, beceriksizliğin ve tembelliğin mazereti olabilir. Yakın geçmişimize baktığımızda, böyle olduğunu görürsünüz.
- Ekonomi risktir. Siyaset risktir yaşam risktir. Risk alamayan bunları başaramaz.
- Biz gücümüzü geçmişten alıyoruz.
- Herkes, tüm dünya yaptıklarımıza şaşırıyor. Yaptıklarımızı umursamayanlar umrumuzda değil!
- "Ülke bölünecek" korkusuyla reform yapmayanlar, Türkiye'ye en büyük zararı verdiler.
Şu anda hayvan ihracat eden bir ülkeyiz, elimizde sütün fazlası var. Bu yüzden evlatlarımıza süt dağıtıyoruz. Hemen sütler bozuk dediler ama tutmadı. Bu sene hiç sesleri çıkmadı. Bu adımı atmamızın altındaki sebep üeticimizi aracı kurumlara ezdirmeyelim ve çocuklarımıza sağlıklı besinler kazandıralım.
- Eskiden siyası partiler korkutarak oy alıyorlardı. Halen de var. Eser olarak proje olarak vatandaşına karşısına çıkmıyorlar. Biz sizden ideoloji istemiyoruz proje istiyoruz. Ne yaptın arkadaş.
- Anadolu'ya geçiş Marmaray'la sağlanacak. Bu hükümetin en önemli ufkudur. Buna bile neler dediler.
- 3. köprünün temelini attık. Buna da karşı çıktılar.
- “2 gündür Hakkari’yi karıştırmaya çalışıyorlar. Kamu binaları ile bir özel öğrenci yurduna yönelik saldırı söz konusu. Bunlar hem bir yandan terör eylemini yapar, sonra da kalkar devlet buralara yatırım yapmıyor der. Şu aralar Meclis’te şöhret arayışında olan biri var. Tunceli’ye de üniversite yapacak mısınız dedi. Yaptık, bir teşekkür etti mi? 780 bin kilometre vatan toprağına hizmet götüreceğiz, ayrım yapamayız. Edirne’de ne varsa Van’da da o olacak. Çocukluğumda benim abim, dayım gemilerde çalışırlardı. Onların getirdiği çikolatalar, defterler bize çok farklı gelirdi. O zamanlar Türkiye’de kalite çikolata yoktu. Ortaya başladık, biz teksirlerle okuyoruz. Abilerimiz bize teksirleri de satmıyor. Neymiş, hatıra diye saklayacakmış. Kırtasiyelere gidiyorsun orada da kitabı yok. Bugün AVM’lere karşı çıkanlara filan bakıyorsun, bugün Türkiye’de arayıp da bulamadığınız ne kaldı? Bakıyorsunuz Adidas, Nike bizden alıyor ürünü. Ama üzerinde Türkiye yazmıyor, Adidas, Nike yazıyor. O yüzden girişimcilerimize hep söylüyorum kendi markalarımızla yürümemiz şart. 15-20 markamızı öne çıkaralım. Koşacağız, çalışacağız. İtalyan kravatıyla sükse yapıyor. Bizim arkadaşlarımız çok daha güzelini yapıyor ama işte kompleks kompleks. Gidip İtalyan malı alıyor. Alma işte alma. İnşallah kimseyi incitmeden, yeni Türkiye’yi inşa edecek, 2023’e dünyanın en büyük ülkeleri arasında gireceğiz. Ben özellikle Tekirdağ ve Çorlu’da yaptığım açılışların hayırlı olmasını diliyorum. Göreve geldiğimizde bizim Merkez Bankamız’ın döviz rezervi 27,5 milyar dolardı. Şimdi 135 milyar doların üzerine çıktı. IMF’e 23,5 milyar dolar borcumuz vardı. 14 Mayıs’ta bu borcu sıfırladık. Şimdi IMF ile anlaşma yaptık, 5 milyar dolar biz onlara borç vereceğiz. Ziraat Bankası’nın çiftçiye verdiği kredi yüzde 59 faizleydi, şimdi 0-7 arasında. Bütün bu oluşumlar Türkiye’nin nereden nereye geldiğini göstermesi bakımından büyük önem arz ediyor. Eğer bizim bu gücümüz olmasa bu kredi derecelendirme kuruluşları var ya bizimle çelik çomak oynar gibi oynarlardı. Bizimle zaman zaman uğraştılar. Biz onlara çok açık söyledik. Batan bir komşu ülke var, 6 basamak birden artırıyorsunuz. Güçlü bir Türkiye var derece artırmada bin bir hesap yapıyorsunuz. Ne oldu, dünyanın parasını aldılar AB’den ona rağmen belini doğrultamıyor, her gün grevler grevler. Biz ise emin adımlarla ilerliyoruz. Suistimale izin vermiyoruz. Bu organizasyona emeği geçenleri başta valimiz olmak üzere tekrar kutluyorum. Demokrasiyle ekonomiyi at başı götürme mücadelesinde sizlere ayrıca başarılar diliyorum.”