Efsane yıkıldı: Şehirliler daha kaliteli uyuyor

FINANSINGUNDEMI.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Doğal hayatın uyku kalitesini artırdığı düşüncesi günlük hayatta en çok rastlanılan mitlerden biridir. Ancak Financial Times’ın haberi çok daha farklı bir tabloyu ortaya koyuyor. Yapılan son bir araştırmaya göre yüksek teknolojili toplumlardaki insanlar, sanayileşmemiş bölgelerdeki insanlara göre daha uzun ve daha kaliteli uykunun tadını çıkarıyor. Bununla birlikte araştırma kentsel yaşamda insanların biyolojik ritimlerini bozabilecek daha fazla potansiyel etkiyle karşı karşıya kalabileceğini gösteriyor.

Bulgular, teknoloji bağımlılığının uyku yoksunluğu salgınına neden olduğu fikrine meydan okuyor. Ancak güneş ışığı eksikliği ve mavi ışık yayan ekranların kullanımı gibi faktörlerin zararlı etkileri olabileceği tezini destekliyor.

Araştırma, kentsel yaşamın yarattığı huzursuzlukların bazı yönleriyle yorgunluk, depresif bozuklukların yanı sıra obezite ve kanser gibi fiziksel rahatsızlıklara katkıda bulunup bulunmadığını sorusuna cevap aranıyor. Sonuçlarsa 21. yüzyılın ‘uykusuzluk epidemisi’ çağı olduğu yönündeki kimi araştırmacıların görüşlerine meydan okuyor.

Royal Society dergisinde çarşamba günü yayınlanan makalenin baş yazarı David Samson, "Modernite nedeniyle uykunun daha da kötüleştiği fikri, on yıldan fazla bir süredir baskın anlatı oldu. Araştırmamız bize çok daha incelikli bir resim gösteriyor. Büyük ölçekli ekonomilerdeki insanların uyku durumu, küçük ölçekli ekonomilerden çok daha iyi durumda. Ancak bu, hassas sirkadiyen sistemlerimizi bozan ağır bir bedelle birlikte gelir” açıklamasında bulundu.

Çalışma, yalnızca ABD'de 90 milyondan fazla insanı etkilediği tahmin edilen uyku sorunlarının altında yatan nedenleri inceliyor. 1967 ve 2022 yılları arasında, yüksek derecede sanayileşmiş ve sanayileşmemiş toplumlar da dahil olmak üzere 21 ülkeden yürütülen çalışmalardan elde edilen meta veriler analiz edildi.

Araştırmaya göre, sanayileşmiş toplumlarda insanlar her gece ortalama 45 dakika daha uzun süre uyudular. Bu da toplamda yedi saatten biraz fazla bir süreyi gösteriyor. Sanayileşmiş bir ortamda yaşayanlar, bir bireyin yatakta geçirdiği zamanın ölçütü olan "uyku verimliliği" başlığında %14 daha yüksek puan aldı.

Ancak araştırmacılar, sirkadiyen dengenin (vücudun 24 saatlik bir döngüde yaşadığı fiziksel, zihinsel ve davranışsal değişimi) incelenmesi sonucunda farklı bir hikaye buldular. Makaleye göre sanayi toplumlarıyla sirkadiyen dengesindeki bozulması arasında önemli bir ilişki görülüyor.

FT haberine göre konuyla ilgili diğer araştırmalar da sirkadiyen dengenin bozulmasının uykuyu düzenleyen hormonların olumsuz etkilenmesi veya baskılanması gibi etkiler nedeniyle daha geniş kapsamlı sağlık sorunlarına yol açabileceğini öne sürüyor. Sirkadiyen dengenin bozulması daha yüksek meme kanseri riski, kardiyovasküler hastalıklar ve mental sağlık sorunları ile ilişkilendiriliyor.

Araştırmacılar, sanayileşmiş ortamlarda yaşayanların daha iyi uyku kalitesine sahip olmasını klima ve konforlu yataklar gibi olanaklardan daha fazlasa faydalanabilmesine bağlıyor. Öte yandan, kent yaşamındaki bireyler sokak lambalarından akıllı telefon ekranlarına kadar hayatın her alanında yapay olarak üretilen ışığa daha fazla maruz kalıyorlar ve bu da sirkadiyen ritimlerine müdahale ediyor.

Samson sanayi toplumlarının uyku güvenliği konusunda kaydettiği kazanımları koruması, bununla birlikte sikadiyen dengenin kurulabilmesini sağlamak için daha fazlasının yapılması gerektiğini söylüyor. Bunu yapmak için geleceğin yatak odalarında sabahları gelen gün ışığını ve birlikte gelen sıcaklığı simüle edebilecek sistemlerin kullanılabileceği de belirtiliyor.

Seraları soğuk vurdu, tüm ürünler zamlandı

Gmail’de büyük değişiklik

İngiliz ve Polonyalıların Antalya aşkı!