Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
FINANSINGUNDEMI.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
E-posta, iş yerlerinin vazgeçilmez iletişim araçlarının başında geliyor. Ancak e-posta gönderirken özellikle işverenlerin zaman tercihi, iş yerinin geleceği için oldukça belirleyici olabiliyor.
Finansingundemi.com’un derlediği bilgilere göre, araştırmalar, işverenlerin çalışanlarına e-posta göndermeleri için en iyi ve en kötü zamanın aynı olduğunu söylüyor: “Pazar günü saat 15:00.”
Açılma ihtimali yüzde 94
Fortune’dan Orianna Rosa Royle’un haberine göre, iş yerlerinde dahili e-postaları göndermek için en iyi zamanın Pazar günü saat 15:00 ile 18:00 arasında olduğunu ortaya koyan son araştırmalar, “E-postanıza yanıt almak söz konusu olduğunda zamanlama her şeydir ve görünüşe göre Pazar öğleden sonra bir e-posta göndermek büyük olasılıkla ekibinizden net bir tepki alacaktır” diyor.
İletişim yazılım şirketi Axios HQ, 8,7 milyon e-postayı inceledikten sonra, bu zaman diliminde gönderilen e-postaların açılma ihtimalinin yüzde 94 olduğunu, haftanın geri kalanında ise bu olasılığın yüzde 50 ila yüzde 76 arasında olduğunu bulguluyor. Bu arada araştırmacılar, ekibinize ulaşmak için en etkili ikinci zamanın Pazar günü saat 18:00 ile 21:00 arasında olduğunu ve bu saatlerde e-postaların açılma oranının yüzde 86 olduğunu ekliyor.
Bu zamanlarda gönderilen e-postalar, Pazartesi sabahı toplantıları ve ardından gelen sürekli e-posta akışıyla çalışanların dikkatini çekme noktasında tekel konumda olduğu için ‘düşük rekabet’ avantajına sahip oluyor.
Duyarlılık mutlulukla karıştırılmamalı
Ancak çalışanların duyarlılığını mutlulukla karıştırmamak gerekiyor. Pazar öğleden sonra gönderilen e-postalar yoğun bir iş gününden daha iyi bir yanıt oranına sahip olsa da, olumlu bir tepki alma olasılıkları düşük.
Önceki araştırmalar, hafta sonu e-postalarının en kötüsü olduğu konusunda uyarıyor ve çalışanların ruh sağlığını önemseyen işverenlere bunu yapmamalarını tavsiye ediyor.
Teknoloji, iş günü dışında insanların hayatlarına giderek daha fazla müdahale ediyor ve çalışanlar tam da bu nedenle her zaman ulaşılabilir olduklarından, Pazar gecesi kaygısını yenmekte zorlandıklarını gösteriyor.
Teknoloji istilası
Leeds Üniversitesi İşletme Okulu'nda doçent olan Dr. Matthew Davis, bu modern olguya ‘teknoloji istilası' adını veriyor.
Davis, Times’a, bunun ‘insanların daha fazla stres hissetmesi, işlerinden ve iş-yaşam dengelerinden daha az memnun olmaları' ile bağlantılı olduğunu söylüyor. Davis, “Endişem, insanların bunu görüp hafta sonları daha düzenli olarak bunları göndermeye başlayacağımı düşünmeleri olurdu. Çünkü bazı insanlar için bu sorun değil ancak bunun birçok kişi üzerinde bir yük oluşturacağı açık” şeklinde konuşuyor.
London School of Economics psikoloji ve davranış bilimleri bölümünde yardımcı doçent olan Dr. Laura Giurge, mesai dışı e-postalarla ilgili olarak yayınladığı raporda, çalışanların günün her saati çalışmak zorundaymış gibi hissetmelerine neden olma olasılığının yüksek olduğunu belirtiyor.
Giurge, “Gönderenler, mesai dışı e-postaların alıcılar için ne kadar stresli olduğunu hafife alıyor. Başka bir deyişle, gönderenler olarak gelen kutumuza baktığımızda, mesai dışı davranışlarımızın başkalarının refahı üzerindeki etkisini hafife alıyor gibi görünüyoruz” diyor.
İşverenler durumun farkında
Ancak Axios'un araştırmasından, insanların Pazar akşamı e-posta göndermenin çalışanlar üzerinde iyi bir etki yaratmayacağını muhtemelen zaten bildikleri açık çünkü veriler, genellikle acil durumlar dışında bunu yapmaktan kaçındıklarını gösteriyor.
Hızlı yanıt oranına rağmen, e-posta gönderimi için hafta sonu, en az popüler zaman olarak öne çıkıyor. Araştırmacılar, Cumartesi ve Pazar günleri gönderilen e-postaların genellikle ‘temel iletişimler’ olduğunu ve o hafta gönderilen e-postaların yalnızca yüzde 2'sini oluşturduğunu ortaya koyuyor.
Açılmak ve okunmak arasındaki fark
Raporda ayrıca, bir e-postanın açılması ancak daha sonra çalışanların zamanlamayla ilgili rahatsızlığı nedeniyle görmezden gelinmesi riski olduğu vurgulanıyor
Araştırmacılar, e-postayı açan çalışanların yüzdesinin, e-postanın düzgün bir şekilde okunup okunmadığını veya yanıtlanıp yanıtlanmadığını yansıtmadığını eklerken “Gönderme pencereleri her zaman okuma pencereleriyle aynı değildir” diyor.
Giurge, acil bir e-postaya gerçekten yanıt alması gereken yöneticilerin bunu e-postalarının konu satırında açıkça belirtmesi gerektiğini söylüyor ve “Başkalarının refahını korumaya yardımcı olmak için, taleplerimizin zaman çerçevelerini açıkça tanımlamak önemlidir” diye vurguluyor.
Z kuşağı e-posta odaklı işlerden uzaklaşıyor
Yapay zeka e-posta yazmak için 1 şişe su tüketiyor
İşverenlerden çalışanlara gece hayatı yasağı
İşverenler Z kuşağını neden sevmiyor?
Çalışanların tükenmişliği işverenlerin umrunda değil
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.