BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 49,54 -3,43 257.608.000.000,00
ALBRK 6,50 2,52 16.250.000.000,00
GARAN 102,80 -1,81 431.760.000.000,00
HALKB 19,68 -1,30 141.396.431.866,56
ICBCT 12,39 -0,48 10.655.400.000,00
ISCTR 10,66 -3,62 266.499.680.200,00
SKBNK 5,07 -1,93 12.675.000.000,00
TSKB 10,49 -1,78 29.372.000.000,00
VAKBN 20,40 -2,11 202.284.799.069,20
YKBNK 22,16 -3,57 187.186.656.453,44

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaSigorta - BES ve HayatDüşük karlarla büyüme umudundalar ----

Düşük karlarla büyüme umudundalar

Düşük karlarla büyüme umudundalar
29 Aralık 2010 - 13:39 www.finansingundemi.com

Bir yandan karların düştüğü ve zararların yazıldığı sigortacılık sektörüne yabancıların ilgisi artıyor

Bir yandan karların düştüğü, bir yandan da başta trafik, kasko, sağlık gibi branşlarda zararların yazıldığı bir sektör olan sigortacılık sektörü, son yıllarda özellikle yabancı yatırımcıların artan ilgisiyle gündeme gelmişti. Krizin etkilerinden nispeten çıkıldığı 2011’de ise şirketler sektörün büyümesi açısından umutlu. Ancak sektörün en ciddi sorunu karlılıkla ilgili beklentiler pozitif değil
Sigortacılık sektörü, 2010 yılı Ekim sonu rakamlarına göre toplam prim üretimi bir önceki yıla göre yüzde 12,5 artış göstererek çift haneli büyüme rakamlarına ulaştı. Küreselleşme ve krizin etkilerine paralel olarak kızgın rekabet koşullarının hakim olduğu sektörde son yıllarda düşük kar ve konsolidasyon tartışmaları hakim olmuştu. İşin ilginci dozu gittikçe yükselen rekabet koşullarında fiyatlar düşerken, şirketler zarar etmesine rağmen pazar payı kapma uğruna rekabetten vazgeçmiyor. Branşlara bakıldığında ise sigorta şirketleri bugün, kasko trafikten oluşan otomobil sigortalarında, sağlık ve son dönemde konut ve ticari sigortaları kapsayan yangın sigortalarında zarar ediyor. Aşırı fiyat odaklı rekabet ve yatırım gelirlerindeki düşüş, şirketleri büyüme açısından umutlandırsa da, karlılık sorunun çözüleceği konusunda kısa vadede beklentiler düşük.
Sektörün güçlü aktörlerinden Ergo Sigorta Genel Müdürü Mert Ekitmen, kişi başına prim üretimi oranları ve toplam prim üretiminin GSYİH’ye oranı açısından ülkemizin gelişmiş ülkelerin çok gerisinde olduğu gerçeğini vurguluyor. Rakamlara bakıldığında AB’de sigorta sektörünün penetrasyon oranının yüzde 8,3, Türkiye’de ise yüzde 1,3’lük bir seviyede seyrettiği görülüyor. Ekitmen’in verdiği rakamlara göre prim büyüklüğü AB’de kişi başına prim 3 bin dolarken, bu rakam Türkiye’de 130 dolar civarında.
Bununla birlikte 2010 yılı sonunda ekonomide görülen iyileşme sinyallerinin prim üretimi büyüme rakamlarını da olumlu yönde etkileyerek gelecek vaat ediyor. Öte yandan büyümedeki olumlu gelişimi karlılıkta göremediklerini ifade eden Ekitmen, rekabet ve yatırım gelirlerindeki düşüşün yanı sıra sektörün önemli bir sorununun da kamuoyunda sigorta bilincinin artırılması olduğuna değiniyor.
Uzun vadede ise Ekitmen umutlu: “Sigorta sektörü hizmet kalitesini ön planda tutarak, sigorta bilinciyle birlikte ürünle arz edilen değil, talep edilen bir hale gelecek” Ergo Sigorta, Ekitmen’e göre 2011’de kişi başına GSYİH oranının artmasıyla sağlık, yangın ve sorumluluk sigortaları başta olmak üzere oto sigortaları dışındaki branşlarda daha hızlı olmak üzere tüm branşlarda büyüme bekliyor.
2011’de büyüme beklenen diğer bir branş da deprem sigortaları. Doğal Afet Sigortaları Kurumu(DASK) Yönetim Kurulu Başkanı Selamet Yazıcı, 2010’da zorunlu deprem sigortası kapsamına giren 13 milyon konuttan 3,3’üne, yani yüzde 25’ine sigorta teminatı sunduklarını ifade ediyor. Yazıcı, bu oranla Türkiye’nin afetlere karşı sigortalılık açısından yüksek gelir seviyesine sahip ülkelerle(IRFC; Uluslar arası Kızıl Haç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu’nun rakamlarına göre düşük gelirli ülkelerde yüzde 1, orta gelirli ülkelerde yüzde 3, yüksek gelirli ülkelerde ortalama yüzde 30) aynı kulvara taşındığını belirtiyor. DASK, 2011’de ise hem sigortacılık sektörü, hem de doğal afet sigortaları açısından büyüme yılı olacağı beklentisi içinde. Yazıcı, orta vadede ise zorunlu deprem sigortalı konut sayısını ise 5,5 milyona çıkarmayı hedefliyor.
Dünyanın önde gelen sigortacılık devlerinin neredeyse tamamının aynı anda bulunduğu tek ülke olan Türk sigortacılık sektöründe, penetrasyon oranının düşüklüğü ve ekonomideki gelişmeler göz önüne alındığında bu ilgiyi anlamak mümkün. Dolayısıyla sıkça ifade edildiği üzere dünyanın en büyük 16. ekonomisi olmasına karşın sigorta sektöründe 27. ülkemizde 2011’de de sigortacılık sektörü hareketli geçeceğe benziyor
Axa Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Cemal Ererdi:
“2011’de taşlar yerine oturacak”
“AXA Sigorta olarak 2011 de sektörden en az yüzde 5 daha fazla büyüme oranı yakalayacağımızı, karlılığımızı da geçtiğimiz yıllarda olduğu üzere giderek arttıracağımızı düşünüyoruz. Sektördeki beklentilerde ciddi bir değişiklik yok. Teknik karlılık zafiyetine ilave olarak ayrıca düşen faizler nedeniyle yeterli mali gelir yaratılamaması sonucu karsızlık sorunu devam ediyor”
Coface Sigorta Türkiye Genel Müdürü Belkıs Alpergun
“2011’de yüzde 35 büyüme bekliyoruz”
“Krizle birlikte reel sektör sigortacılığın önemini daha iyi gördü ve tecrübe etti. Bu nedenle daha yüksek büyüme hızına erişti. Hasar ödemelerinin yapıldığı, bu nedenle ticari ilişkilerin bozulmadığı, poliçelilerin piyasa riskini izleyebilmelerinin sağlandığı görüldü. Poliçe sayımızı ikiye katlamak şeffaflıkla, ticari bilgilere ulaşmakla mümkün. Şeffaflığın önem ve ihtiyacının daha iyi anlaşılması yönünde adımlar atılıyor.”
BES’te hedefler büyük
Kamu soysal güvenlik sisteminin tamamlayıcısı olan bireysel emeklilik sistemi(BES), ülkemizde henüz 10 yıllık bir geçmişe sahip olmasına karşın her geçen gün gelişiyor. Önümüzdeki dönemde finans dünyasının önemli aktörlerinden biri olması beklenen BES’e ilişkin ülkemizde dünyadaki gelişmelere paralel olarak değişimler yaşanıyor. Örneğin geçtiğimiz yıllarda vesting(hak ediş süresi) mevzuat değişikliğiyle, dünyada yaygın ölçüde hedeflendiği üzere sistemin yalnızca bireylerle değil, şirketlerin katılımıyla da büyümesinin yolu açıldı. Alınacak daha yol olduğu açık olmasına karşın, sektör oyuncuları bu yıl çift haneli büyüme yaşanan sektörün geleceğinden umutlu. Örneğin AvivaSA CEO’su Meral Eredenk, 2011’in de 2010 doğrultusunda büyüme kaydedilen bir yıl olacağını öngörüyor. Ayrıca 2011 sonunda BES sektörün 15 milyar TL fon büyüklüğüne ulaşırken AvivaSA’nın 3,2 milyar TL büyüklüğü ile sektördeki yerini koruyacağını belirtiyor. Eredenk’in AvivaSA’ya katılımcı tahmini 413 bin iken, bu rakam sektörün tamamı için 2,7 milyon.
Eredenk, sektör büyümesine ilişkin olarak ise “Emeklilik Gözetim Merkezi’nin 19 Kasım 2010 verilerine bakıldığında 11,5 aylık dönemde yüzde 28 oranında bir büyüme gerçekleşti. 2011 için de yüzde 27 civarında bir artış olacak. Katılımcı sayısı anlamında da 2010 için belirlediğimiz yüzde 15-20 arası hedefi yakalayacağımızı düşünüyoruz. 2011 için ise yüzde 15-20 arasında bir büyüme hedefi belirledik” diyor.
ING Emeklilik Genel Müdürü Jetse de Vries de sektörün iddialı ve umutlu aktörlerinden. Sektörün 2011 yılında yüzde 18’lik büyümeyle 2,7 milyon katılımcı ve 14 milyar TL fon büyüklüğüne ulaşacağını söyleyen Vries, ING Emeklilik’in son bir yılda katılımcı adedi olarak yüzde 6,3 büyüyerek 165 bin 590 katılımcıya, fon büyüklüğü olarak ise yüzde 25,3’lük artışla 625,6 milyon TL’lik fon büyüklüğüne ulaştıklarını ifade ediyor.
2011 hedeflerine ilişkin olarak ise Vries, ilk 5 şirket arasına girmek istediklerini belirterek, katılımcı adedinde yüzde 12’lik büyümeyle 185 bin, fon büyüklüğü ise yüzde 19’lük büyümeyle 745 milyon TL’lik bir hedef koyduklarını söylüyor.
SEKTÖR ANALİZİ
Sigortacılık sektörünün toplam prim üretimi: 11 milyar lira
Toplam istihdam:: 18.841
Güçlü yönleri: Kriz sonrası yüksek büyüme performansıyla dikkat çeken Türkiye, dünyanın en büyük 16. ekonomisi olmasına karşın sigortacılık sektöründe 27. Ortalama yaşın 27, nüfusun yüzde 50’sinin 30 yaşın altında olduğu düşünüldüğünde sektörün potansiyeli oldukça yüksek.
Zayıf yönleri: Ekonomik kriz ile birlikte sigortacılık sektörünü en çok zorlayan unsur, pazar payı kazanmak için irrasyonel ve rakibe göre fiyat odaklı rekabet, bunun sonucunda da düşük kar ve zarar yazan branşlar olarak ortaya çıkıyor.

Ekonomist/ Kıvanç Özvardar

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)